Yeni işe başlasaydım çok daha cesur ve atılımcı olurdum
Yeni işe başlasaydım çok daha cesur ve atılımcı olurdum
İSTANBUL - Çalışmalarına moda ve tasarım alanında başlayan ve daha sonra mücevher pazarına da giren Damas Collection Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Tiffany&Co.'nun Türkiye Temsilcisi Dilek Ertek, başarılı işkadınının güçlü temsilcilerinden birisi. Moda ve tasarım alanında bayanlara özel hazırladığı koleksiyonu ile ilk mağazasını oluşturan Ertek, kısa bir süre sonra da butik açtı. Avrupa Moda Grubu ile onları Türkiye'de temsil etmek üzere bir anlaşma da imzalayan Ertek'in, mücevher dünyasına yönelmesi de 1995 senesinde temsil ettiği şirketlerden birinin Tiffany&Co grup şirketlerine geçmesiyle oldu. Bu dünyaya olan tutkusunun her zaman süreceğini ifade eden Dilek Ertek, dünyaca ünlü markaları Türkiye'ye getirme başarısını DÜNYA'ya anlattı: - Dünyaca ünlü markaları, -kriz koşullarında dahi- Türkiye'ye gelmek için nasıl ikna ettiniz? Temsil ettiğimiz dünya markaları, 100 yılı aşkın tarihlere sahip. Örneğin Tiffany, Amerikan markasıdır. Furret-Jacot, 125 yıldır İsviçre'nin en üstün kaliteli alyanslarını yapan bir firmadır. Damas ile geçen yıl 100. yıl kutlamalarını İstanbul'da yaptık. Takdir edersiniz ki tüm bu firmalar birçok kriz hatta dünya savaşlarını görmüş, geçirmiş tecrübelere sahip. Zaten marka olmanın şöhret olmaktan farkı da burada yatar. Bu tecrübeye sahip firmalar küçük krizlerden etkilenmeyerek daha uzun soluklu projelere doğru buldukları ve inandıkları kişilerle adım atarlar. Ekonomik dalgalanmalar ayağı yere sağlam basmayan şirketleri etkiler. Biz ise her zaman kalıcı ve uzun soluklu olma yolunda hareket ettik. - Ne kadarlık bir iş hacmi yaratıyor, kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz? Şu anda 55 kişilik bir grup ile çalışıyoruz. Fakat her gün açılan yeni mağazalar ve yeni projeler ile büyüyoruz. - Başarılı bir işkadınısınız. İş yaşamında sizi en çok neler zorladı? Zorluk ve kolaylık roletif kavramlardır. İşlerimde perfeksiyonis, titiz ve detaycı bir tutum ile çalıştığım için her şey benim için zorlayıcı. Bunun yanı sıra yaptığım işleri, hep severek yaptığım işler olmasından dolayı çok isteyerek ve zevkle yapmaktayım. - Genel olarak Türkiye koşullarında bir kadının iş hayatında var olması nasıl bir süreç? Giderek daha çok kadının iş hayatına katıldığını görüyoruz. Yaradılış gereği iş, çocuk, aile, evin bakımı ve organizasyonu ile birçok konularla ilgili düşünmeye alışık olan kadınlar, iş hayatında da giderek daha etkin oluyor. Özellikle içinde bulunduğum mücevher, mimari ve her türlü güzel sanatlarla ilgili konularda kadınların "buraya bir hanım eli değmiş" dedirtmesine şaşmamalı. - Şimdi işe başlasanız nasıl bir strateji izlerdiniz? Çok daha cesur çok daha atılımcı olurdum. - Sizce günümüz koşullarında hangi alanlar, hangi sektörlerin geleceği var? Türkiye hızla gelişip büyümekte ve global marketlerde yerini ve adını duyurmakta. Özellikle güzel şehrimiz İstanbul yüzyıllardan beri edindiği tarihi ve kültürel birikimi dünyaya açmaya yeni başladı. Yaptığım seyahatlerde giderek daha çok kişinin İstanbul'dan bahsettiğini, giderek daha çok firmanın Türkiye'de yatırım yapmak istediğini duyuyorum. Turizm otelcilikten tutun da el sanatlarımıza kadar yaratıcı ve yatırımcı birleştiğinde çok büyük sinerjilerin doğup, gerek Türkiye'ye gerek dünyaya katkılarının olacağına inanıyorum. Yeter ki işler doğru zamanda doğru yerde doğru şekilde yapılsın. İşkadınına 'çok gözlem yapın' tavsiyesi - İş hayatına yeni başlayan bir kadına başarılı bir işkadınının önerileri nedir? Çok gözlem yapsın, cok titiz çalışsın ve öğrenmeyi hiçbir zaman elden bırakmasın. Ben her gün yeni bir şey öğreniyorum ve her öğrendiğim iş hayatıma artı bir değer katıyor.