Yurtdışında iş almayı kolaylaştıran model!

Dünya Gazetesi - Mehmet Kaya

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, inşaat sektöründe Türkiye’nin iç pazarının daralacağını ve bu nedenle Türk müteahhitlerinin dışa açılması girişimlerine zaman kaybetmeden başlaması gerektiğini ifade etti.

DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Yenigün, uluslararası pazarlarda iş üstlenmeye yönelik çeşitli arayışlar bulunduğunu vurgulayarak, önerdikleri ilginç iki formülü DÜNYA’ya açıkladı. Yenigün, “Mesela Sayın Cumhurbaşkanı’nın 6 ay sonra gideceği bir ülke seçelim. O ülkenin neye ihtiyacı var. Bir master plana ihtiyacı var. Şehir, sulama, turizm olabilir. Diyelim ki 10 milyon dolar... Masraf edelim, müşavirlerimize yaptıralım ve Cumhurbaşkanımız gittiği zaman, muhatabının önüne koysun, ‘Bu benim size hediyem’ desin. Bu proje çok bağlayıcı olur. Proje uygulamaya konulduğunda, turizmdeyse yatırım yapmak isteyen, işletmecilik yapmak isteyen, müteahhitlik yapmak isteyen gidebilir, uygulamasında da Türk malzemesi kullanılır. Ticaret Bakanlığı bünyesindeki istişare kurulunda konuyu tartışıyoruz" dedi.

Yenigün, müşavirlik hizmetlerinin gelişmesi ve yurt dışına açılması için Türkiye içinde de daha fazla yerli firmaya iş verilmesi gerektiğini kaydetti. Mithat Yenigün, uluslararası müteahhitlikte bölge olarak Sahra Altı Afrika ve ülke olarak Irak olmak üzere kritik iki noktanın öne çıktığını belirterek; yurtdışına açılmayı hızlandıracak ikinci model olarak da Afrika’da Çin’in uyguladığı maden ya da diğer doğal kaynakların işlenilmesi karşılığı müteahhitlik hizmeti verilmesini önerdi. Irak’ta ise ülke yönetimi ile ilişkilerin iyi tutulması gerektiğini ifade eden Yenigün bu ülkenin Türkiye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle müteahhitlikte en iyi geri dönüş (karlılık) sağlayan ülke konumunda olduğunu belirtti.

Yenigün, yurt dışında iş üstlenecek firmalar konusunda da hassas olunması gerektiği görüşünü tekrarlayarak, bu konuda çalışma lisansı verilecek müteahhitlerin sınırlı sayıda olması gerektiğini savundu.

Kara yollarında 1.7 milyar TL alacak var

Mithat Yenigün, inşaat sektöründe girdi fiyat artışlarının bir gerçek olduğunu belirterek, ihale aşamasında verilen fiyatların çok üzerinde gerçekleşmelerle karşı karşıya olduklarını vurguladı. İthal malzemeler de bulunduğunu, elektrik, akaryakıt, doğalgaz zamlarının etki ettiğini vurgulayan Yenigün, maliyet artıran unsurlardan birinin de hak edişlerin ödenmemesi ve hak edişlerin yazılmaması olduğunu vurguladı. Yenigün sadece karayollarında birikmiş hak edişlerin 1.7 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı.

Fiyat farkı ödemesi ve tasfiye imkanı sağlanmasını memnuniyetle karşılayacaklarını belirten Yenigün şunları kaydetti: “Biz diyoruz ki işi aldığı tarihten itibaren bir fiyat kararnamesi uygulamasına dahil olsun. Aylık TEFE- TÜFE veriliyor biliyorsunuz fiyat farkı olarak. Eğer o karşılıyorsa mesele yok. Karşılamıyorsa o zaman yeni bir fiyat farkı kararnamesi ve yeni parametreler dikkate alınmalı. Fark oluşuyorsa firmaların hakkı verilsin. Her ihale farklıdır. Anahtar teslimi olanlar var, birim fiyatlı olanlar var.. Tek bir hesap yanlış olur, söylersek afaki kalır. Belli olan şu var. Demir iki yıl önce 1800 TL iken, şu anda 4400 TL.. Hiçbir katsayı bunu karşılamaz. Demir deyince tabii, saç, çelik.. Borulu iş yapanlar mesela DSİ’ye iş yapan firmalarımız var. O firmalarımız zaten 2 yıldır sıkıntı çekiyor ve zarar ediyor. Onların karşılanması, hakkaniyete uygun olur diye düşünüyoruz ve talep ediyoruz. Hatta oluşturulan formüle göre eksi çıkıyorsa (müteahhit borçlu çıkıyorsa) onu da kessin. Müteahhitlik piyango bileti almak gibi bir iş değil.. Biz belli bir kar marjını hesaba katarak ihaleye teklif vermişsek, o kar marjını korumak hakkımızdır diye düşünüyoruz. Yönetemediysek, yanlış ekip kurduysak, geç kaldıysak, ilgilenmediysek o bizim cezamız olsun ama bir akaryakıta, demire zam geliyorsa, dolara bağlı olduğu için geliyorsa, çimentoya zam geliyorsa son kullanıcı devlettir. Kullanılan malzemenin birim değerini ödemesi gerekir.”

Yenigün, tasfiye konusunda da, tasfiye edildiği tarih itibariyle müetahhitlerin oluşan alacaklarının ödenmesi gerektiğini, daha önce dillendirilen kapsamın dar olacağını ve Mayıs ayından sonra başlayan işlerin kapsama alınacağı yönündeki açıklamalardan endişe duyduklarını; bu hakkın bütün işlere verilmesi gerektiğini vurguladı.

Herkesi töhmet altında bırakmak yanlış olur

Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde malzeme kullanımı yoluyla ihracat yapıldığını hatırlatan Yenigün, hem müteahhitlik geliri, hem de ihracat gelirinin Türkiye’ye getirilmesi konusundaki düzenlemede revizyon beklediklerini de kaydetti. Yenigün, “Paramızı nereye götüreceğiz ki.. Kar elde ettiğimizde getireceğiz. Getirmeyen elbette denetlensin ama otomatik herkesi töhmet altında bırakmak yanlış olur. Devletin görevi zaten denetlemek. Vergi vermiyorsam, haksızlık yapıyorsam yakalayacak zaten” diye konuştu.

Müteahhitler ve kamu kuruluşlarının katıldığı konut satış kampanyasında arzu edilen hızda satışlara ulaşılamadığını belirten Yenigün, “Paraya ihtiyacı olmayanın (müteahhitlerin) zaten sıkıntısı yoktu. Paraya ihtiyacı olan ise yüzde 0,98 ile satacağı parayı yüzde 3 (kredi) ile bankadan alacak. Uygulanabilirliği zor. Biz sübvansiyon bekliyorduk. Devlet hemen para çıkaramaz ama 10 yıla yayılan bir sübvansiyon yapılırsa uygulanabilir olur. Müteahhit bu yükü taşıyamaz diye düşünüyorduk, şimdiye kadar gelen uygulamalarda pek sevineceğimiz sonuçlar alamıyoruz” dedi.

"Üretmeden çimentoya dökmüşüz, hata yapmışız"

Yenigün, ekonominin kontrollü yavaşlaması ve üretime ağırlık verilmesi yönündeki kararı da desteklediğini belirterek, “Eğer şimdi soluklanırsak 2021’de tekrar büyüme başlar” dedi. Yenigün şunları kaydetti: “Altyapı yatırımları, kamu yatırımları en kolay büyümeyi sağlayan yatırımlar. Ancak dengeli olması gerektiği anlaşılıyor. Üretmeden çimentoya döktük diyoruz.. Aslında müteahhit olarak memnunuz ancak geriye dönüp baktığımız zaman demek ki biz ölçüde biraz hata yapmışız. Üretime de biraz ağırlık.. İhracatı artırmak, emek yoğun ihracat kalemleri yaratmak, AR-GE’ye önem vermek elbette o da gerekirdi. Bencil olmamak lazım. Çünkü taahhüt sektörünü, altyapıyı hareketlendirdiğinizde çok sayıda sektörü canlandırıyor. Fakat bence Türkiye biraz –doğru yaptılar şimdi, OVP’de büyüme rakamları düşürerek doğru yaptılar- eğer soluklanırsak, 2021’de tekrar büyüme başlar. Çünkü ihtiyacımız var.”

Bu konularda ilginizi çekebilir