Hazine garantisinde üst limit 3 milyar dolar

Babacan, Hazine garantilerinde üst limit uygulamasına 2014 yılından itibaren geçileceğini ve bunun 3 milyar dolar olarak belirlendiğini bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA (DÜNYA) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, daha önce yapılan düzenlemeye atıfta bulunarak, Hazine garantilerinde üst limit uygulamasına 2014 yılından itibaren geçileceğini ve bunun 3 milyar dolar olarak belirlendiğini bildirdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 2014 Hazine, SPK ve BDDK bütçelerini görüştü.

Ali Babacan, Komisyon'a yaptığı sunuşta, Türkiye'nin küresel krizdeki iyi performansının devam edeceğini, bu çerçevede makro ihtiyati tedbirler dahil, yapısal sorunlara yönelik açıklanan program ve projelerin uygulamasının süreceğini belirtti.

Babacan, küresel ekonomik krize ilişkin olarak, gelecek dönemde gelişmekte olan ülkelerin zorlanacağını belirterek, "Önümüzdeki dönemde küresel konjonktürün özellikle tüm gelişmekte olan ülkeler için daha zorlayıcı olacağı öngörülmektedir. Böyle bir ortamda Türkiye olarak, bir yandan iç ve dış dengeyi sağlam tutmak, diğer yandan büyüme ve istihdamı artırmak durumundayız" dedi.

Dünya ekonomisinin büyüme ve ticaret hacminde aşağı yönlü risklerin sürdüğünü belirten Babacan, Türkiye'nin ana ticaret ortağı Avrupa'da da kısmi iyileşmelere rağmen kalıcı ekonomik aktiviteye ulaşılıp ulaşılmadığının bilinmediğini söyledi. Bu belirsizliğe ek olarak gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızının yavaşlamasının da bir diğer risk olduğunu belirten Babacan, bu ülke grubundaki yavaşlamanın küresel talep yetersizliği, dış finansman koşullarındaki sıkılaşma ve Çin ekonomisindeki büyüme hızı düşüşü olduğunu anlattı.

Mayıs ayından itibaren gelişmekte olan ülkelerin para birimlerindeki değer kaybının enflasyon riski doğurduğunu söyleyen Babacan, ABD'de varlık alım programının sonlandırması ihtimaliyle başlayan dalgalanma sürecinin 2014'e de etki edeceğini belirterek, "Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının 2014 yılında da bu yıla göre bir miktar gerileyeceği tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, ABD’nin para politikasında yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen normalleşme dönemine hazırlıklı olmaları büyük önem taşımaktadır" dedi. Küresel krize karşı politika geliştirmeye çalışan G-20'nin büyüme ve istihdamı odak alan bir strateji uyguladığını anlatan Babacan, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin de hala ana amaçlardan biri olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin de benzer bir yaklaşımla ekonomi yönetimini sürdürdüğünü belirten Babacan, orta vadeli programın (OVP) da bu çerçevede görülmesi gerektiğini anlattı. OVP dönemi hedeflerini tekrarlayan Babacan, program döneminde işgücüne katılım oranlarında artışın sürmesini istediklerini, 2013 yılı sonunda yüzde 9,5 olarak tahmin ettikleri işsizlik oranının program dönemi sonunda yüzde 8,9'a düşürülmesinin hedeflendiğini hatırlattı. Babacan, 2014-2016 döneminde 1 milyon 833 bin kişilik yeni istihdam sağlanmasının planlandığını anlattı.

Türkiye'nin geleneksel ihracat pazarlarındaki büyümenin zayıf seyrettiğini anlatan babacan, bu yılın sonunda altın hariç ihracatın yüzde 7,3 oranında artacağının tahmin edildiğini, altın hariç ithalatın da yüzde 4,2 oranında artmasının beklendiğini kaydetti.

Türkiye'nin 2012'de altın ticaretinde fazla verdiğini hatırlatan Babacan, bu yılın sonunda ise 8,8 milyar dolarlık açık oluşacağını açıkladı. Babacan, altın dahil cari işlemler açığının ise 58,8 milyar dolar tahmin edildiğini belirtti.

Türkiye dahil gelişmekte olan ülkelerde yaşanan dalgalanma dönemine, Türkiye finans piyasalarından bir miktar çıkış olmakla birlikte genel olarak borçlanma imkanlarının iyi seyrettiğini belirten Babacan, hem bankacılık, hem de banka dışı özel sektörün borç çevirme oranının yüzde 100'ün üzerinde kaldığını açıkladı. Babacan, dalgalanma dönemindeki sermaye çıkışı miktarını ise mevut stok ile kıyaslandığında sınırlı olarak niteledi.

Yapısal reform alanları

Babacan yapısal reformların, tasarruf oranlarının artırılması, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, ihracat kapasitesinin artırılması, üretim ve ihracatın daha yüksek katma değer ve ileri teknolojiye dönüştürülmesi, AR-GE ve yenilikçilik, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, eğitim, işgücü piyasasının esnekleştirilmesi ve kayıt dışılıkla mücadele olarak sıraladı.

Babacan, bu alanlara yönelik kısa vadeli bazı önlemlere ilişkin olarak da bilgi verdi. Buna göre, yurt içi tasarrufların artırılmasına yönelik olarak bireysel emeklilik, girişim sermayesi gibi orta-uzun vadeli düzenlemeler yanında, makro ihtiyati tedbirler (kredi artışının sınırlanması, hane borçlanmalarının disiplin altına alınması vb) önlemler de kullanılacak. Kamu kurumları ve özel kuruluşların da tasarrufu özendirilecek, ülke genelinde israfın önlenmesine yönelik proje geliştirilecek.

Enerji alanındaki mevcut programın devam edeceğini belirten Babacan, ihracat kapasitesinin artırılması için ise; lojistik merkezler yatırımının devam edeceğini, büyük ölçekli limanların karayolu ve demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesi ve girdi tedarik stratejisi kapsamındaki eylemlerin sürdürülmesi olarak sıraladı. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik olarak belirlenen eylem planının hızla hayata geçirileceğini söyleyen Babacan, yatırım yeri tahsisinde kurumlar arası işbirliği yapılarak adil ve etkin bir model belirleneceğini kaydetti.

Babacan, 2013 yılı sonu itibariyle bazı tek defalık gelirlerin de etkisiyle bütün bütçe ve iç borç çevirme oranı dahil borç göstergelerinin planlanandan daha iyi seviyelerde gerçekleşeceğini belirtirken, 2014 yılında iç borç çevirme oranı tahmininin yüzde 86 seviyesinde olacağını açıkladı.

Borçlanma araçlarının çeşitlendirilmesi çalışmasının sürdüğünü belirten Ali Babacan, kira sertifikası (sukuk) ile borçlanmanın da süreceğini belirtti.

IMF'ye taahhüt edilen kaynak aktarıldı

Ali Babacan, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun bu yıl kapatıldığını hatırlattığı konuşmasında, IMF'nin kaynak artırımı talebi çerçevesinde taahhüt edilen 5 milyar Dolarlık miktarın da Ekim ayında gönderildiğini açıkladı.

Son dönemde artan kamu özel işbirliği projelerine yönelik Hazine'nin borç üstlenim mekanizmasının kullanıldığını hatırlatan Ali Babacan, bu kapsamda 2014 yılında 3 milyar Dolarlık borç üstlenimi öngördüklerini belirtti.

Babacan, dış ekonomik ilişkilerde kullanılan hibe ve kredilere yönelik olarak da bilgi vererek, 2013 sonunda yabancı ülkelere 109,4 milyon dolar hibe ve katkı yapılmış olacağını, 560 milyon dolar da kredi verileceğini açıkladı.

Babacan, KİT yönetimi konusunda da 2014 yılında iç denetim mekanizması kurulacağını ve bütün KİT'lerin bağımsız denetime tabi hale getirileceğini açıklayarak, bu kuruluşların muhasebe standartlarına uyumunun da tamamlanacağını söyledi. Babacan, KİT'lerin yönetim kurulu tarafından açıktan eleman alımı imkanının da sayısının artırılacağını vurguladı. Babacan, KİT'lere ağırlıklı miktarı TMO, TKİ ve TCDD olmak üzere 1,8 miyar TL görev zararı ödemesinin planlandığını açıkladı.

Finansal tabanı genişletme ve mikro krediler

Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığı bünyesinde diğer kurumlarla işbirliği içinde finansal tabana yayılma odaklı bir projenin de yürütüldüğünü açıkladı. Bunun ilk örneklerinden birinin bireysel katılım sermayesi (iş melekleri) olduğunu açıklayan Babacan, bu alanda girişim sermayesi fonlarına kaynak sağlayacak bir üst fon oluşturulduğunu, bu fona mali kaynak aktarılması için hazırlanan ikincil mevzuatın da tamamlanma aşamasında olduğunu kaydetti. Babacan, finansal tabana yayılma konusunda bir strateji belgesinin de son aşamada bulunduğunu açıkladı.

Ali Babacan, daha önce gündeme gelen ancak askıya alınan "mikro kredi sistemlerinin kurulmasına" yönelik olarak ise; Finansal ürün ve hizmetlere erişim, finansal eğitim ve finansal tüketicinin korunması alanlarını bütüncül bir yaklaşımla ele aldığımız “Finansal Tabana Yayılma Stratejisi” çalışmaları son aşamaya gelmiştir. Gelir düzeyi nispeten daha düşük, ancak girişimci kültürü olan ihtiyaç sahibi mikro girişimcilere finansman sağlayacak ve refahın yaygınlaştırılmasına katkıda bulunacak mikro finans sistemine ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Bu alanlardaki çalışmalarımızı G-20 Emsal Öğrenme Programı çerçevesinde diğer ülkelerle de paylaşmaktayız" açıklamasına yaptı.

“Hazine garantisinde üst limit 3 milyar dolar”

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, konuşmasında daha önce yapılan düzenlemeye atıfta bulunarak, Hazine garantilerinde üst limit uygulamasına 2014 yılından itibaren geçileceğini ve bunun 3 milyar dolar olarak belirlendiğini bildirdi.

Hazine Müsteşarlığı, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile gerçekleştirilen altyapı projelerine de borç üstlenimi mekanizması ile destek olduğunu belirten Babacan, “KÖİ projelerine ilişkin sözleşmelerin feshi ve tesisin kamuya devri halinde gündeme gelen Borç Üstlenimini düzenleyen yasal çerçeve, 9 Mart 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6428 sayılı Kanun ile yeknesak bir yapıya kavuşturulmuştur” dedi.

Bu kapsamda Hazine tarafından Borç Üstlenimi taahhüdü verilebilecek YİD, eğitim ve sağlık sektöründeki Yap-Kirala-Devret (YKD) modeli projeleri için asgari yatırım tutarı belirlendiğini dile getiren Babacan şöyle konuştu:

“Hazine Müsteşarlığınca ilgili mali yıl içinde taahhüt edilebilecek borç üstlenim tutarının üst limite tabi olması ve bu limitin Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenmesi hükme bağlanmıştır. Söz konusu üst limit uygulamasına 2014 mali yılı itibarıyla geçilecek olup, limitin 3 milyar dolar olması öngörülmektedir”