Kadına doğum izni artırılacak yerine 'İŞKUR işçisi' bakacak

Doğum iznini 20 haftaya kadar uzatacak düzenleme kapsamında, işverene, kadınların çalışmadığı süre kadar geçici "işçi" verilecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

İSTANBUL - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından organize edilen ve yasal olarak her yıl toplanması gereken "Çalışma Meclisi" 9 yılın ardından 6 gündem maddesiyle toplandı. Meclisin açılış gününde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekim ayında TBMM'ye sunulması beklenen yasal düzenlemeler konusunda "temel çerçeveyi" çizdi. Erdoğan, taşeron işçilik düzenlemesi ile özel istihdam bürolarının geçici iş ilişkisi sağlamasına yönelik düzenlemeler konusunda "yeşil ışık" yaktı.

Meclisin sürprizi ise yine Ekim ayında TBMM'ye sunulması beklenen tasarı için hazırlanan kadınlara doğum izninin 20 haftaya yükseltilmesi düzenlemesinde oldu. DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre Çalışma Bakanlığı, ücreti İŞKUR tarafından karşılanmak üzere kadınların doğum izninde olduğu dönemde aynı işi yapacak geçici eleman yerleştirilmesi önerisini sosyal taraflara sunacak.

Çalışma Meclisi 9 yıl aranın ardından, Ekim ayında TBMM'ye sunulması beklenen çalışma hayatına ilişkin yasal değişiklikleri içeren kanunun arifesinde toplandı. Kıdem tazminatı, alt işverenlik (taşeronluk) sendikal örgütlenme, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulaması, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici işçi çalıştırılması ve istihdam politikaları olmak üzere 6 maddelik gündemle toplanan Çalışma Meclisi'nin açılış konuşmalarında da ilginç anlar yaşandı. İşçi, işveren ve kamu çalışanlarının sendika ve kuruluşlarının tamamının üye olduğu Çalışma Meclisinin açılış töreninde Başbakan Erdoğan da katıldı.
 
Erdoğan yasanın çerçevesini çizdi
Toplantının aç ılış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetleri döneminde çalışma hayatının kolaylaştırılması yönünde kapsamlı düzenlemeler yapıldığını söyledi. İşçi ve işveren kuruluşlarını "marifetlere" yeterince "iltifat etmemekle" eleştiren Erdoğan, bu yönde bir beklenti içinde olduklarını söyledi.

Çalışma hayatında en köklü düzenleme ihtiyacının işçi-memur ayrımının kaldırılması yönünde olduğun söyleyen Erdoğan, "çalışanlar" ismi altında tek mevzuata tabi bir çalışma hayatının sağlanması gerektiğini belirtti. Erdoğan, Anayasa değişikliğinin ardından henüz uyum yasası çıkmayan Ekonomik Sosyal Konsey'in yasal düzenlemesinin de bu yasama dönemi içinde çıkarılmasını planladıklarını açıkladı.

Başbakan Erdoğan, işçi ve işveren taraflarına çalışma hayatına yönelik düzenlemelerde uzlaşma tavsiye ederken, "dışarıdan ideoloji ithal edilmemesi" gerektiğini de söyledi. "Dışarıdan gelenlerin" nifak için geldiğini söyleyen Erdoğan, "biz kendi sorunumuzu kendimiz çözeriz. Onlarda olan akıl buradaki herkeste var" dedi. Türkiye'nin "ahilik" gibi kendine özgü çalışma hayatı mekanizmalarına sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, işveren-işçi, patron-işçi ayrımının ortadan kalkması gerektiğini ve bu yapıların birbirlerini "yol arkadaşı" olarak görmesi gerektiğini söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan belirlenen gündem maddelerinin çözülmesi gereken sorunlar arasında bulunduğunu belirterek, TBMM'ye ekimde sunulması beklenen çalışma hayatı düzenlemesin çerçevesini de çizdi. Erdoğan, kıdem tazminatı konusunda sosyal tarafların uzlaşmasını bekleme eğilimini devam ettirdiğini vurgulayarak, "Siz aranızda uzlaşın, biz üstümüze düşeni yapmaya hazırız" dedi. Erdoğan, taşeron işçilikle ilgili bir düzenleme ile özel istihdam büroları aracılığıyla geçici işçi alınmasına yönelik düzenlemeler konusunda yeşil ışık yaktı. Kamuda çok sayıda davaya konu olan ve işçilerin kazandığı davalar nedeniyle ciddi bir mali yük oluşturma ihtimali bulunan kanuna aykırı çalıştırılan taşeron işçiliğin yeniden tanımlanmasına yönelik Bakanlık düzenleme hazırladığını daha önce açıklamıştı. Türkiye'deki taşeron işçilerin yarısından fazlası kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılıyor. Özel sektörde de taşeron işçiler, çalışma süreleri, tazminat hakkı doğmadan işten çıkarılma, izinlerinin verilmemesi gibi sorunlar yaşıyor.
 
Bakanlıktan ilginç öneri
Çalışma Meclisi'nin açılış konuşmalarında gündeme gelen kadınların doğum izninin uzatılmasına yönelik bakanlığın ilginç bir öneri hazırladığı öğrenildi. DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre Bakanlık, doğum iznini 20 haftaya kadar uzatacak düzenleme kapsamında, bu iznin tamamının kullanılması halinde isteyen işverene, kadınların çalışmadığı süre kadar geçici "işçi" verecek. İŞKUR'un mesleki eğitim verdiği genç işsizler doğum izni bitene kadar işletmede çalışacak. İŞKUR, bu yolla gençlerin işbaşı eğitimi programı gibi deneyimlerini artırmayı hedefliyor. Asgari ücret alacak işçilerle ilgili her türlü aracılık faaliyeti İŞKUR tarafından yürütülecek.
 
TİSK Başkanı Kutadgobilik kürsüyü işçi ile paylaştı
Çalışma Meclisi'nin açılış töreninde konuşmalar sırasında bazı sataşmalar da yaşandı. TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, taşeron işçilik ve kıdem tazminatına ilişkin görüşlerini açıklarken işçilerin çıkışı ile karşılaştı. Bir hastanede görevli olan taşeron işçi konuşmayı kesince, Tuğrul Kutadgobilik de işçiyi kürsüye davet etti. Taşeron işçi, işçilerin ve işverenlerin "aynı gemide" olduğunu ancak işverenlerin güvertede ve kamarada, kendilerinin de ambarda seyahat ettiğini söyledi. Taşeron işçilerin, "kurum personeli olmaması" nedeniyle korumasız bırakıldığını belirtirken, emeklilik konusunda da umutlarının kalmadığını söyledi. İşçi, bakanlara ve milletvekillerine asgari ücreti anlayabilmeleri için asgari ücret verilmesi gerektiğini söylerken, emeklilik yaşının artırılmasına rağmen milletvekillerinin iki yıl milletvekili kalmaları halinde emekli olmaları durumunda milletvekili emekliliği hakkı kazanmalarına yönelik düzenlemeyi de eleştirdi. Kutadgobilik'in sözlerini tamamlamasının ardından Çalışma Bakanı Çelik söz alarak "Burası slogan atma yeri değil" tepkisini gösterdi. Faruk Çelik, milletvekillerine yasayla verilen iki yılın sonunda, milletvekili emekliliği kazanma hakkıyla ilgili olarak da "İki yılda emekli olan milletvekili yok" dedi.

TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik de kürsüyü paylaşmaktan mutlu olduğunu belirtti. Kutadgobilik konuşmasının sözünün kesilmediği bölümde ise kıdem tazminatı ve katı istihdam yasalarının işletmelerin rekabet gücünü düşürdüğünü belirterek, kıdem tazminatı miktarının OECD ortalamasına çekilmesini istedi.
 
İşçilerin kırmızı çizgisi sürüyor
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay: Kıdem tazminatına yönelik olarak kırmızı çizgi tutumlarını sürdürdüklerini kaydeden Atalay, fon uygulamasının kötüye kullanılabilir olmasının, kıdem tazminatı konusunda kendilerini katı tutum almaya yönelttiğini belirtti. Atalay, "Fon bu ülkenin canını çok yaktı, hala da yakıyor" dedi. Atalay, yasaların tam olarak uygulanmaması nedeniyle taşeron işçilik sorununun arttığını belirtti.

Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan: Taşeron işçinin de kadrolu işçi ile aynı toplu sözleşme hükümleri kapsamında çalışmasını düzenleyen ve Türkiye'nin onayladığı ILO sözleşmesinin uygulanmasını isteyen Arslan, kıdem tazminatı konusunda tazminat özelliğinin korunduğu bir fon uygulamasının tartışılabileceğini belirtti. Mahmut Arslan, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici işçi çalıştırılmasına karşı olduklarını tekrarladı ve iyi planlanmaması halinde "felakete" yol açabileceğini kaydetti.

DİSK Başkanı Kani Beko, Konfederasyon olarak aldıkları karar doğrultusunda, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici işçilik ve kıdem tazminatı düzenlemelerine karşı olduklarını, geri adım atmayacaklarını kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir