Kredi faizlerini hızlı artıran bankalar mevduatta cimri

Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikası ne kadar etkili oluyor? Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. İbrahim Ünalmış, para politikasının en büyük etkisinin kredi tarafında yaşandığını ancak TL mevduat faizlerinin hala istenen düzeyde olmadığını söylüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mayıs ayındaki seçimlerden sonra yeni ekonomi yönetimi ile birlikte enflasyonla mücadelede belirlenen yeni yaklaşımın doğal bir sonucu olarak politika faizleri hızlı bir şekilde yüzde 8,5’tan yüzde 30’a gelmiş, bunu takiben kredi ve mevduat faizleri de tırmanışa geçmişti.

Son tabloya baktığımızda Merkez Bankası verilerine göre ihtiyaç kredi faizleri yüzde 60’ı geçerken, ticari kredi faizleri yüzde 50’ye yaklaştı. Yine 3 ay vadeli TL mevduat faizleri de ortalama yüzde 45’i geçmiş durumda.

"Amaç iç tüketimi baskılamak"

 Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. İbrahim Ünalmış ile Merkez Bankası’nın para politikasındaki sıkı duruşunun ne kadar etkili olduğunu konuştuk. Para politikası faizinin alternatif kanallardan toplam talebi etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Ünalmış, para politikasının hangi kanal üzerinde ne kadar etkili olduğunu anlattı. Kredi kanalının sıkılaşmanın en yoğun hissedildiği alan olduğuna dikkat çeken, Prof. Dr. İbrahim Ünlamış, “Mayıs ayından günümüze kredi kanalının önemli miktarda sıkılaştığı söylenebilir.

Ekonomi yönetimi özellikle ihtiyaç kredilerinin büyüme hızını düşürerek iç tüketimi baskılamayı hedefliyor. Burada nihai hedef ise cari açığı azaltmak. Tüketim mallarının toplam ithalat içindeki payı 2022 yılı başında %6 seviyesinde iken Eylül ayı itibarıyla %14’e yükseldi. Bu seviyeleri son olarak 2016 yılında görmüştük. Dolayısıyla, sıkılaşan kredi kanalı ortamında iç tüketim kontrol edilerek cari açık ve finansmanı konusunda bir rahatlama sağlanmış olacak” diye konuştu.

“TL faizleri istenen düzeyde değil”

 Para politikasının toplam talebi etkilediği diğer bir kanalın tasarruflara ödenen faizler olduğunu söyleyen Ünalmış, “Bir aya kadar vadeli mevduatın faiz seviyesi %30’un hemen üzerinde, 3 aya kadar vadeli mevduatın faizi %45’e ulaştı. Yine bir yıllık enflasyon beklentileri göz önünde bulundurulduğunda geleneksel olarak tercih edilen 3 aya kadar vadeli mevduat getirisinin reel anlamda henüz anlamlı bir getiri sunamadığı görülüyor.

Dolayısıyla geleneksel TL mevduat henüz alternatif yatırım araçları karşısında önemli bir rekabet gücüne sahip değil” dedi. KKM dönüşlerinde TL mevduata daha yüksek getiri sunulduğunun altını çizen Prof. Dr. İbrahim Ünalmış, “Bu nedenle son dönemde KKM hesaplarından çıkışlarda bir hızlanma eğilimi var. Bu durum kısmen de olsa TL mevduatları daha cazip hale getiriyor.

Fakat gelinen seviyeler hâlâ tüketim eğilimini azaltmak için yeterli değil diye düşünüyorum. Kredi kanalı üzerinden tüketim eğilimini azaltıyoruz fakat gelirleri tasarrufa yönlendirme açısından yeterince teşvik sağladığımız söylenemez. Tüketicilerin önemli bir kısmı hala tasarruf etmek yerine tüketmeyi tercih ediyor” ifadelerini kullandı.

“Ticari faizlerdeki yükseliş yatırımları düşürebilir”

 Politika faizinin toplam talebi etkilediği bir diğer kanalın ticari kredi faizleri olduğunu belirten Ünalmış, “Artan ticari kredi faizleri bir yandan finansman maliyetini artırırken diğer taraftan yatırımların geri dönüş süresini uzatır. Bu nedenle artan faiz ortamında yatırımların düşmesini bekleriz. Geldiğimiz noktada özel sektör tahvil faizlerinin %45-50 bandına yükseldiğini görüyoruz. Artan faizlerin ekonomide toplam talebi tüketim ve yatırım kanalları üzerinden düşüreceğini söyleyebiliriz" dedi.

Tüketici kredi ve KKM hacmi düşerken ticari krediler arttı

Ticari kredilerde yaşanan artış eğilimi sürüyor. Geçtiğimiz hafta taksitli ticari kredilerin tutarı 3 milyar 815 milyon lira artarak 1 trilyon 242 milyar liraya yükseldi. Yine aynı dönemde tüketici kredilerinin tutarı 4 milyar 434 milyon lira azalışla 1 trilyon 444 milyar iraya geriledi. Söz konusu kredilerin 445 milyar lirası konut, 87 milyar lirası taşıt ve 911 milyar n lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Ayrıca geçen hafta KKM hesapları da 74,6 milyar TL ile rekor düşüş kaydetti. İlgili haftada KKM büyüklüğü 3,23 trilyon TL’ye geriledi, dolar cinsinden bakıldığında ise 117,3 milyar dolarlık büyüklük kaydedildi.