Emtia fiyatlarını "Çin" çarpacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Ekonomist ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, dünyanın en büyük emtia (ticari mal) üreticisi olan Çin ekonomisinin büyümesine ilişkin kaygıların, dünya genelinde emtia fiyatlarını aşağı yönlü revize edebileceğini belirterek, "Çin, dünyanın en büyük emtia tedarikçisi ve tüketicisi konumunda bulunuyor. Ülkedeki iç tüketimin azalması nedeniyle, artan emtia stoklarının dünya piyasalarına satılması, emtia fiyatlarında büyük şoklara yol açabilir" dedi. 

Büyümesine yönelik endişelerin artarak devam ettiği Çin'in, emtia fiyatlarındaki etkisine yönelik AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Ekonomist ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, Çin'in emtialar açısından dünyanın en büyük üretici ve tüketici ülke konumunda bulunduğunu vurgulayarak, ülkenin dünyadaki tüm endüstriyel metallerin yaklaşık yüzde 40'ını tükettiğini söyledi. 

Ergezen, dünya kömür üretiminin yaklaşık yüzde 50'sini Çin'in karşıladığını aktararak, "Çin, enerji tüketiminde de önemli bir aktör. Örneğin Brezilya'nın yaklaşık iki katı enerji kullanıyor. Kısaca Çin ekonomisinin yavaşlamaya başlamasının, emtia fiyatları için önemli bir tehdit olarak görülmesi gerekir. Çin ekonomisine yönelik büyüme endişeleri arttıkça, emtia fiyatları üzerindeki satış baskısı da artıyor" diye konuştu.  

Emtialardaki satış baskısının, dünya ticaret hacmini düşürürken, tekrar büyümeye çalışan ekonomiler içinde ciddi bir tehlike oluşturduğuna dikkati çeken Ergezen, "Çin'in emtia fiyatları üzerindeki etkisinin ne kadar olduğunu belirlemek zor. Fakat endüstriyel metal talebinin yüzde 40'ını, tarım ürünleri talebinin ise yüzde 30'unu karşılayan Çin'in, fiyatların oluşmasında en büyük faktörler olduğu açıktır" ifadelerini kullandı.

"Çin'in yavaşlamaya devam etmesi yeni fiyat revizelerini beraberinde getirecek"

Geçen hafta Barclays'in, Çin büyümesinin üç yıl içerisinde, yüzde 3 seviyesine gerilemesinin emtia fiyatlarına etkisini içeren bir senaryo yayımladığını anımsatan Ergezen, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Bakır fiyatının yüzde 60, petrolün varilinin 70 dolara inmesi bekleniyor. Bu senaryo, Çin ekonomisinin emtia fiyatları üzerindeki olası etkisini göstermesi açısından önemli. Zaten son dönemde metal ve tarım emtia fiyatları aşağı yönlü revize edilmeye başlanmıştı. Çin ekonomisinin yavaşlamaya devam etmesi, yeni fiyat revizelerini de beraberinde getirecektir. Özellikle Çin'de iç tüketimi yüksek olan bakır, çinko, pamuk, kömür, petrol gibi ürünlerde fiyatların daha da düşmesi beklenebilir. Böyle bir durumda, azalan dünya ticareti nedeniyle, dünya ekonomisi üzerindeki yavaşlama riski artacaktır. Kısaca Çin ekonomisinde yavaşlama olması durumunda, öncelikle emtia fiyatları düşecek, sonra da büyüme endişeleri tekrar gündeme taşınacaktır." 

Çin kaynaklı zayıflamanın ilk etkisinin Ortadoğu'nun geneli, Brezilya ve Rusya gibi emtia üreticisi ülkelerde ortaya çıkabileceğini dile getiren Ergezen, "Ekonomik yavaşlamanın bu ülkelere sıçraması durumunda, işsizlik oranlarında artış ve dış ticaret dengesinde bozulma görülmesi beklenmektedir. Hatta bu bozulma neticesinde, ülke kredi notu ile ilgili endişeler yeniden ortaya çıkabilir. Dış ticaret açığı bulunan ülkelerin ise doğrudan yatırımların azalması nedeniyle finansman riski ile karşı karşıya kalması bekleniyor. Bu durumda finansman riski nedeniyle artan maliyetler, bütçe üzerinde yeni yük doğuracaktır" diye konuştu. 

"Çin ekonomisinin kolları, emtia ve ticaret anlamında tüm dünyayı sarmış durumda 

Çin ekonomisindeki risklerin, ABD ekonomisinde yaşanılan risklerden daha farklı olduğunu belirten Ergezen, ABD'de yaşanan risklerin tüm dünyaya yayıldığını, Çin ekonomisinin ise finans sistemi açısından henüz dünyaya yayılmadığını ifade etti. Ergezen, "Çin ekonomisinin kolları, emtia ve ticaret anlamında tüm dünyayı sarmış durumda. Dünya ekonomilerini saran bu kolların kısalması, bazı ülkelerin dışarıda kalmasına yol açacaktır" ifadelerini kullandı. 

Çin'de iç tüketimin azalması sonucu, artan emtia stoklarının dünya piyasalarına satılmasının, emtia fiyatlarında büyük şoklara yol açabileceğini belirten Ergezen, "Çin ekonomisindeki büyümenin yüzde 7'nin altına gerilemesi durumunda, Türkiye'de bu sene yüksek üretim beklenen, özellikle mısır, buğday ve pamuk gibi tarım ürünlerinde fiyat kayıpları yaşanabilir. Aynı zamanda Çin kaynaklı kömürün de Türkiye piyasasında daha fazla görülmesi beklenmektedir. Çin, o kadar büyük bir emtia pazarı ki, Çin ekonomisinde devam eden yavaşlama, diğer ülkeler için emtia piyasalarında bolluk ve fiyatlarda gerileme olarak yansıyor" değerlendirmelerini yaptı. 

Çin ekonomisindeki yavaşlama, altın ve petrol fiyatlarını düşürecek 

Nordea Markets Makro Petrol Analisti ve Küresel Emtia Stratejisti Thina Margrethe Saltvedt, Asya pasifik bölgesinde önemli bir etkisi bulunan Çin ekonomisinin yavaşlaması halinde, bunun petrol fiyatları üzerindeki potansiyel etkilere yönelik yaptıkları araştırmada, yılın üçüncü çeyreğinde küresel petrol tüketimindeki yüzde 0,8'lik talep kaybının, petrol fiyatlarının yüzde 24 daha ucuz olmasına neden olacağı ve petrolün varil fiyatını 76 dolara gerileteceğinin tahmin edildiğini belirtti. 

Yaptıkları araştırmanın Barclays'in Çin'e yönelik yaptığı araştırmaya benzer sonuçlar verdiğini anlatan Saltvetd, "Yaptığımız düşük fiyatlı senaryo araştırmasında, Asya Pasifik Bölgesi yüzde 2 büyümeyi görürken, Çin  büyümesinin kendi standartlarına göre durgunluk seviyesi olan yüzde 4'e düşeceğini öngörüyoruz. Çin'in küresel petrol talebinin yaklaşık yüzde 11'ini oluşturduğundan beri, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın diğer emtia ürünleri üzerinde çok daha büyük etkiye sahip. Bu etki, bakır, çinko, alüminyum, nikel, çelik gibi endüstriyel metaller ya da baz metallerde yüzde 30-40 arasında değişmektedir" ifadelerini kullandı. 

Hindistan'ın eskiden beri en büyük altın alıcısı olduğunu, ancak Çin'in son birkaç yılda önemli derecede altın talebini artırarak Hindistan'ı yakından takip ettiğini anımsatan Saltvedt, "Bu yüzden, Çin ekonomisindeki keskin düşüş, elbette altın talebini geriletecektir" diye konuştu. 

Saltvedt, diğer birçok emtia piyasasının aksine, son dört ayda altın borsa yatırım fonlarında gerçekleşen düşüşün altın fiyatlarındaki gerilemeyi tetiklediğini aktararak, altın ve gümüş piyasasının, finansal oyuncular tarafından diğer piyasalara göre daha fazla etkilendiğini dile getirdi. 

Fed'in yakın zamanda parasal genişlemeyi azaltacağı söylemleri başladığından beri, altın borsa yatırım fonlarına keskin satışlar geldiğini vurgulayan Saltvedt, "Fed ve diğer merkez bankalarının uyguladığı politikalar, altın ve gümüş piyasasında petrol piyasasına göre daha büyük etkilere sahip" değerlendirmesini yaptı.