ABD'nin borç limiti çıkmazı kredi notunu tehdit ediyor
Akabas, 'Olağanüstü tedbirlerin ve nakit rezervlerin ekim-kasım döneminde tükeneceğini öngörüyoruz. Bu tarihte, ABD federal hükümeti alacaklı bazı kişilere ve kurumlara borç ödemesi yapamamaya başlayacak'' dedi.
Washington merkezli Bipartisan Policy Center'ın Mali Politikalar Direktörü Shai Akabas, ABD'de yaşanan borç limiti çıkmazının ülkenin kredi notu ve borçlanma maliyeti açısından ciddi risk yarattığını belirtti.
Akabas, son 1,5 yıldır askıda olan yasal borç limiti süresinin geçen hafta itibarıyla dolmasına yönelik sorularını yanıtladı.
ABD'de ilk kez 1917'de uygulanmaya başlanan borç limitinin, 100. yıl dönümünde bir kez daha devreye girdiğini hatırlatan Akabas,"16 Mart'ta borç limiti o güne kadarki ödenmeyen toplam borç seviyesinde, yani 19,8 trilyon dolarda devreye girdi. Bu tarihten sonra federal hükümetin, ABD Kongresi ilgili kanunu değiştirmedikçe bu rakamdan daha fazla borçlanması yasak" açıklamasını yaptı.
Akabas, ABD Hazine Bakanlığı'nın yasal borç limitine ulaşılması nedeniyle ''olağanüstü tedbirleri'' devreye soktuğunu hatırlatarak, bunların bazı yerel yönetim tahvillerinin, emeklilik ve maluliyet fonlarının askıya alınmasını içeren muhasebe manevralarından oluştuğunu anlattı.
Söz konusu manevraların, Hazinenin devlet tahvili çıkararak borçlanmaya devam etmesine imkan tanıdığını vurgulayan Akabas, ''Olağanüstü tedbirlerin ve nakit rezervlerin Ekim-Kasım döneminde tükeneceğini öngörüyoruz. Bu tarihte, ABD federal hükümeti alacaklı bazı kişilere ve kurumlara borç ödemesi yapamamaya başlayacak.'' dedi.
Akabas, ekonomistlerin ABD'nin geçici olarak temerrüde düşeceği tarihi "X Günü" şeklinde adlandırıldığını bildirdi.
“Borçlanma maliyetini artabilir, kredi notunu düşebilir”
Buna karşın, borç limitine ulaşılmasından kaynaklanan risklerin “X Günü”nden çok daha önce ortaya çıkacağına işaret eden Akabas, "ABD devlet tahvillerini alan birçok insan ve kurum, federal hükümetin borç limiti nedeniyle ödemelerini yapamayacağı X gününden sonra ne olacağına yönelik belirsizlik nedeniyle şimdiden tereddüde düşebilir. Devlet tahvillerine yönelik talebin düşmesi hükümetin borçlanma maliyetini yükseltebilir." uyarısında bulundu.
Akabas, ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının borç limiti en son 2011'de aşıldığında ciddi tepki verdiğini ve Standard & Poor's'un ABD'nin notunu tarihte ilk kez en yüksek seviyeden düşürdüğünü hatırlatırken, şunları kaydetti:
''S&P, Fitch ve Moody's ile diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından, 2011 benzeri bir borç limiti çıkmazı ve politika yapıcıların son ana ya da daha ötesine kadar beklemesi durumunda kredi notunda düşüşler yaşanabileceğini duyduk. Bu önemli çünkü birçok büyük emeklilik ve yatırım fonu sadece AAA notuna sahip olan menkul kıymetleri satın alabiliyor. Dolayısıyla, kredi derecelendirme kuruluşları, ABD tahvillerinin notunu AAA seviyesinin altına indirirse bu Amerikan hükümeti ve ekonomisi için ciddi sorun olur.”
"Öncelikler arasına giremedi"
Buna karşın, ABD Başkanı Donald Trump’ın kurduğu yönetim ve Kongre’nin gündeminin şu sıralar sağlık sigortası yasa tasarısı, telefon dinleme iddiaları, göçmenlik ve seyahat sınırlamaları ve Trump-Rusya ilişkileri ile dolu olduğunu aktaran Akabas, bu nedenle henüz borç limitinin öncelikler arasına girmediğini dile getirdi.
Akabas, ayrıca, Cumhuriyetçilerin borç limitinin yükseltilmesine veya yeniden askıya alınmasına yönelik düzenlemeyi, vergi, bütçe ve harcamalarla ilgili diğer mali tasarıları güçlendirmek için aynı pakette geçirmeye çalışacakları öngörüsünde bulundu.
Borç limiti sorunun yaz ayları itibarıyla daha ciddi şekilde ele alınacağını düşünen Akabas, sözlerini, “X Gününün ötesine geçeceğimizi sanmıyorum. ABD’nin temerrüde düşme durumunun son 100 yılda hiç yaşanmaması bu seferde yaşanmayacağına iyi bir örnek oluşturuyor.” diyerek tamamladı.
Yatırım bankacılığında ilk 5 ABD'nin