Aktif, kredi ve mevduatta İş arayı açtı, kar lideri Garanti

Halka açık bankaların aktif toplamı 1 trilyon TL'yi aştı. İş Bankası 189 milyar 773.2 milyon TL'lik aktif büyüklüğü ile halka açık bankalar arasında en yakın rakibine 24 milyar TL, ikinci en yakın rakibine ise 46 milyar TL fark attı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME




Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

İSTANBUL - İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın halka açık bankaları bu yılın ilk çeyreğinde aktiflerini yüzde 19.8, kredilerini yüzde 24.1, mevduatını yüzde 18.9 büyüttü. Konsolide bilançoya göre halka açıkların net dönem karı ise sadece yüzde 0.1 arttı. Ziraat Bankası'da dahil edildiğinde solo tablolara göre kar toplamda yüzde 5.2 arttı. Banka bazında bakıldığında ise aktif, kredi ve mevduatta lider İş Bankası, karda ise Garanti Bankası oldu. Yıl sonuna göre aktifini ve mevduatını en hızlı artıran banka DenizBank olurken, kredide ve karda Kalkınma Bankası oldu.

Finnet'in derlediği 2012 yılı ilk çeyrek konsolide bilanço verilerine göre nominal bazda Türkiye bankacılık sektörünün aktifi en büyük bankası İş Bankası oldu. İş Bankası 189 milyar 773.2 milyon TL'lik aktif büyüklüğü ile halka açık bankalar arasında en yakın rakibine 24 milyar TL, ikinci en yakın rakibine ise 46 milyar TL fark attı. Halka açık bankaların aktif toplamı yüzde 19.8 artışla 1 trilyon TL sınırını da aştı. Yılın ilk çeyreğinde aktifini en hızlı büyüten banka ise yüzde 6.4'lük artışla DenizBank oldu.

100 milyar TL sınırını aştı

Yine konsolide bilançolara göre halka açıklar arasında kredi hacmine göre yapılan sıralamada başta İş Bankası yer alırken bu bankayı Garanti Bankası ve Akbank izledi. İş Bankası'nın kredilerinin 100 milyar TL sınırını aştığı da görülürken ikinci sırada Garanti Bankası'nın 91.3 milyar TL, Akbank'ın ise 77.8 milyar TL kredi hacmine ulaştığı görüldü. 3 büyükler içinde kredide en hızlı artış Akbank'tan geldi. İş Bankası'nın ise ikinci sıradaki Garanti ile arasındaki fark 9 milyar TL, Akbank ile arasındaki fark ise 22.5 milyar TL'ye geldi. Tüm halka açıklar içinde en hızlı kredi artışı ise Kalkınma Bankası'ndan geldi. Bunu Albaraka Türk ve DenizBank izledi. Halka açıkların ilk çeyrekte kredi artışı yüzde 24 oldu, hacim ise 591.7 milyar TL'ye geldi.
MEVDUATLARI 600 MİLYARA DAYANDI: Mevduat cephesine bakıldığında ise 3 büyükler içinde mevduatını sadece Akbank artırdı. Buna karşılık İş Bankası'nın liderliği sürdü. Garanti ile Akbank daha önceki periyodlara göre İş Bankası ile aralarındaki farkı bu çeyrekte biraz daha kapatmış görünüyor. Mevduatın en hızlı ise yine DenizBank çıktı. Toplamda ise İMKB bankalarının mevduatı yüzde 18.9 arttı ve 593.4 milyar TL'ye geldi.
Net dönem karında Garanti zirveyi bu çeyrekte de kimseye kaptırmadı. Halka açıkların toplam karlılığı 4.5 milyar TL'ye geldi. Bu geçen seneki 3 aylık karın neredeyse aynısı. 3 büyüklerde Garanti ile Akbank da daha iyi kar rakamı elde etmiş görünüyor. Ama karda en hızlılar denildiğinde şampiyonlar koltuğunda Kalkınma Bankası var. Bu bankayı Abank ve Tekstilbank izliyor.  
Ziraat'te dahil edildiğinde solo tablolara göre ise aktifte 162.5 milyar TL ile İş Bankası birinci, 154.4 milyar TL ile Ziraat ikinci, 148.6 milyar TL ile Garanti üçüncü ve 137.6 milyar TL ile Akbank dördüncü sırada. Kredide ise İş Bankası 93 milyar TL ile birinci, 83.3 milyar TL ile Garanti ikinci, 73.9 milyar TL ile Akbank üçüncü. Yani kredide özel bankalar 69.6 milyar TL kredi hacmi olan Ziraat'i geçmiş durumda. Mevduatta ise Ziraat 107.8 milyar TL ile birinci sırada. Bunu sırasıyla İş, Garanti ve Akbank izliyor. Ana ortaklık karında ise sıralama Garanti, İş, Ziraat ve Akbank olarak şekilleniyor.  

Basel II ilave sermaye ihtiyacı getirmeyecek

İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Analisti Kutluğ Doğanay, sektörün bu yılın Temmuz ayından itibaren Basel II normları çerçevesinde paralel raporlamaya geçeceğini belirterek, "Sektörün sermaye yeterlilik oranı Mart ayı sonu itibarıyla geçen yılın sonuna göre değişmeyerek %16,6 düzeyinde oldu. BDDK ilk çeyreğe ilişkin yayınladığı raporda Basel II'nin Türk bankacılık sektörüne ektisini sermaye yeterlilik oranında 130 baz puan düşüş olarak açıkladı. Banka bazında farklılaşma görülecek olsa da sistemin genel olarak Basel II normlarına hazır olduğunu ve bankacılık sektörüne yüklü miktarda ilave sermaye ihtiyacı getirmeyeceğini görüyoruz" dedi.
Türk bankacılık sisteminin yılın ilk çeyreğinde 6,1 milyar TL net kar elde ettiğini belirtene Doğanay, sektörün net karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 ve geçen yılın son çeyreğine göre yüzde 17 artış kaydettiğini söyledi. Doğanay, Türk bankacılık sektörünün bilançolarına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mevsimsel temettü gelirleri hariç tutulduğunda bir önceki çeyreğe göre net kar büyümesini %7 olarak hesaplıyoruz. Sektörün özsermaye karlılığı bir önceki çeyrekte %14,6 düzeyinden bu yılın ilk çeyreğinde %16,5 düzeyine yükseldi. Sektörün karlılığındaki artışın temel nedenleri net faiz marjındaki genişleme ve diğer faaliyet giderlerinin etkin kontrolü oldu. Merkez Bankası'nın uyguladığı parasal sıkılaştırma politikaları nedeniyle bankalar özellikle TL fonlama maliyetlerindeki artışa tepki olarak kredi fiyatlarını 2011'in ikinci çeyreğinden bu yana artırmaktaydı. Kredi-mevduat vade uyumsuzluğu etkisinin zaman içerisinde etkisini kaybetmesi, ekonomideki soğuma ile birlikte kredi talebindeki yavaşlama ve Merkez Bankası'nın özellikle 2011'in son çeyreğinde munzam karşılıklarda yaptığı indirim ve sunduğu kolaylıkların etkisiyle mevduat maliyetlerindeki artışın devam etmemesi kredi-mevduat spredlerinin açılmasını sağladı. Bu sayede bankalar net faiz gelirlerini önemli ölçüde artırabildi."

Korkulan olmadı, gelir kaybı ücret ve komisyondan telafi edildi

Sektörün net ücret ve komisyon gelirleri tarafında bu yıla iki olumsuz faktörle başladığını söyleyen Doğanay, "Kredilerden alınan ücret ve komisyon gelirlerinin muhasebeleştirilmesi nakit hesabı yerine artık tahakkuk yöntemiyle kaydediliyor. Diğer yandan likit fonlardan alınan komisyonlar da ciddi oranda düşürüldü. Bu iki olumsuz etkinin bankaların ücret ve komisyon gelirlerini ciddi derecede olumsuz etkilemesi beklenirken ilk çeyrek verilerine baktığımızda korkulanın olmadığını ve bankaların bu gelir kayıplarını diğer ücret ve komisyon kanallarından telafi ettiğini görüyoruz" dedi.
Bu yıla başlarken bir diğer endişe verici konunun da ekonomideki yavaşlama ve TL'nin değer kaybı gibi olumsuz etkilerle bankaların kredi kalitelerinde bozulma olacağı yönünde olduğuna dikkat çeken Doğanay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sorunlu kredilerin oluşum hızında bir artış görüldü ve bankaların son iki yıldır ciddi gelirler kaydettikleri tahsilatlar da normalleşme sürecine girdi. Ancak sistemin aktif kalitesinde ciddi bir bozulma görülmedi. Takipteki kredilerin toplam kredilere oranı önceki döneme göre neredeyse sabit kalırken bankların karşılık giderleri de önceki dönemde ayrılan ihtiyati karşılıkların yüksek baz oluşturması etkisiyle sektörün karlılığı üzerinde ciddi bir baskı oluşturmadı. Personel, şube ve diğer masraflardan oluşan diğer faaliyet giderleri yılın ilk çeyreğinde bir önceki döneme göre %3 geriledi. Geçen yılın son çeyreğinde mevsimsel olarak personele yapılan prim ödemeleri nedeniyle yüksek baz oluşturuyordu. Bu yıl %8-10 arasında personel ücret artışlarına karşın bankalar diğer maliyetlerini iyi kontrol ederek faaliyet giderlerinde çeyrek bazında gerileme sağladı. Bankalar ilk çeyrekte beklentilerden daha iyi karlılık elde etti. İMKB'deki halka açık bankalara baktığımızda toplam ilk çeyrek net karının ortalama piyasa beklentisinden yaklaşık %9 daha yüksek gerçekleştiğini görüyoruz. Bu gelişmede bankaların net faiz marjlarını korumaları, net ücret ve komisyon gelirlerindeki gerilemenin öngörüldüğü kadar yüksek olmayışı ve aktif kalitesinde ciddi bir bozulma yaşanmayışı etkili oldu."

Yıl sonunda sektör yüzde 5'lik net kar artışını koruyacak

Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Müdürü Onur Mutlu, bankacılık seköründe 2012 ilk çeyrekte kredi ve mevduatta güçlü büyümenin devam ettiğini ifade ederek, "İMKB bankaları yüzde 24 kredi büyümesi ve yüzde 18 mevduat büyümesi sağladılar. Faiz gelirlerinin faiz giderlerinden daha yavaş artmasına rağmen net faiz gelirlerinde yüzde 25 gibi yüksek oranlı büyümede kredilerdeki yüzde 24 artışın da etkisi bulunmaktadır. Öte yandan, net ücret ve komisyon gelirlerindeki artışın yüzde 7'de kaldığını görüyoruz" dedi. Bankaların kredi ve diğer alacaklar için ayırdıkları karşılıkları yüzde 12 artarken, sermaye piyasası işlem karlarında yüzde 45 düşüş görüldüğünü belirten Mutlu, 2012 ilk çeyreğinde en dikkat çekici kalemin ise türev finansal işlemlerden ciddi zarar gerçekleşmesini gösterdi. Mutlu, "İMKB bankalarının 2011 ilk çeyreğinde toplam 278 milyon TL olan Türev Finansal İşlemlerden Karları 2012 aynı döneminde 1904 milyon TL zarara dönüşmüş ve bankaların kar artışının yüzde 4'de kalmasının en önemli faktörü olmuştur. Yılın geri kalanında kredi büyümesinde yavaşlama, net faiz gelirlerindeki artışın yavaşlamasına neden olacaktır. Buna karşın kredi karşılıklarında bir miktar daha artış ve türev finansal işlem zararlarında dengelenme görmemiz mümkün. Özetleyecek olursak, 2012 yıl sonunda sektörün yüzde 5'lik bir net kar artışını koruyabileceğini düşünüyoruz" diye konuştu.