Analistler faiz kararı için ne düşünüyor?

Analistler, Merkez Bankası'nın yılın son faiz kararını değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Selçuk Altun - dunya.com

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerde değişikliğe gitmedi. Kurul, haftalık repo oranını yüzde 8.25, marjinal fonlama oranını yüzde 11.25 ve borçlanma faiz oranını da yüzde 7.5 seviyesinde sabit bıraktı. 

Kararın piyasalar üzerinde belirgin bir etkisi olmadı. Faiz kararının piyasa beklentileri dahilinde gerçekleşmesi kur üzerinde bir hareketlilik yaratmadı. Kararın beklentileri karşılamış olması, kurdaki yatay sıkışık seyrin devam ediyor olması ve yurtdışında birçok borsanın kapalı olması nedeniyle endekste de sakin görünüm ve zayıf hacim devam ediyor. 

Peki Merkez Bankası'nın bu kararını nasıl yorumlamak gerekiyor? 

İşte analistlerin karar sonrası yaptığı değerlendirmeler ve önümüzdeki dönemlere dair öngörüleri;

Tuncay Turşucu - İntegral Menkul Değerler

İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, TCMB açıklama metninin 2015 yılı ilk çeyreğinde faiz indirimine daha yakın bir metin olduğunun söylenebileceğini vurguladı.

PPK karar metnine bakıldığında, 20 Kasım tarihindeki metinden farklı olarak 'Gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktireceği' ibaresinin çıkarılmış olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Turşucu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Enflasyon ile ilgili olumlu beklentiler devam ediyor. Düşen emtia fiyatlarının enflasyonda öngörülen düşüşü destekleyeceği tekrar vurgulanmış. Kurul ayrıca, yine önceki toplantıdan farklı olarak açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyümeye ciddi katkılar sağlayacağını belirtmiş. Bununla birlikte genel anlamda ılımlı beklentiler devam ederken enflasyon vurgusu ağırlığını koruyor. MB enflasyon konusunda fazla olmamakla birlikte biraz daha rahat görünüyor. Sonuç olarak faiz indirimi için enflasyon görünümü benchmark olmaya devam ediyor. MB bir süre daha enflasyonda belirgin bir düşüş görmeyi isteyecektir. 2015 yılı ilk çeyreğinde faiz indirimine daha yakın bir metin olduğu söylenebilir." 

Burak Kanlı - Finans Yatırım

Finans Yatırım'dan Ekonomist Burak Kanlı, 2015 yılının ilk yarısının sonunda politika faizinin yüzde 7.5’e inmesini beklediklerini kaydetti.

Ekonomist Burak Kanlı, TCMB'nin geçmiş dönemlere göre çok daha temkinli hareket ederken, aynı zamanda piyasa dinamiklerine de likidite politikası vasıtasıyla zamanında tepki verdiğini vurguladı ve TL üzerinde belirsizlik sürerken ve enflasyonda henüz belirgin bir iyileşme gözlenmezken politika faizini sabit tutmasının da bu davranış eğiliminini bir parçası olduğunu söyledi.

Burak Kanlı, TCMB'nin karar metninde sıkı para politikasını koruyacağını belirtmeye devam ederken, enflasyon konusunda biraz daha iyimser bir söylem benimsediğini gözlediklerini belirterek, şu şekilde konuştu:
"Ocak ayından itibaren enflasyon düşüş eğilimine geçecek yıllık bazda. Diğer taraftan petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye’nin risk priminde iyileşmeye sebep oldu. Bu unsurlar önümüzdeki dönemde TCMB’yi faiz indirimleri yönünde destekleyecektir. Bu kapsamda, 2015 yılının ilk yarısının sonunda politika faizinin yüzde 7.5’e inmesini beklemekteyiz. Faiz indiirmlerinin zamanlaması küresel risk iştahına bağlı olacak ancak ilk inidirmin Ocak ayında olabileceğini düşünüyoruz. Petrol fiyatlarının düşük seviyelerde seyretmeye devam etmesi de inidim sürecini destekleyecektir." 

Serdar Şenol - Alternatifbank

Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol, 2015 yılı başlarında gündeme gelebilecek faiz indirimi sürecine dair bir sinyal bulunmadığını ifade etti.

Serdar Şenol, TCMB'nin politika faiz oranlarını değiştirmezken, açıklama metninde sadece sınırlı değişimlerle yetindiğine değinerek, TCMB'nin daha önceki raporunda gıda fiyatlarının seyrinin toplam enflasyondaki gerilemeyi geciktirdiğini belirtirken, bu raporunda petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki düşünün enflasyondaki düşüş sürecini destekleyeceğini vurguladığını kaydetti ve "Bu anlamda enflasyondaki görünüme dair daha ılımlı bir tavrı olduğu görüldü. Diğer yandan, son enflasyon raporundakine paralel olarak, ilk yarıda daha hızlı olmak üzere, enflasyonda düşüş beklentilerini koruyorlar.  Bu durumda da piyasanın genel beklentisi olan yüzde 7’lere doğru gerileyen enflasyon  beklentisi korunuyor. TCMB’nin enflasyondaki gerileme  vurgusunda çok belirgin bir değişim ortaya çıkmıyor" diye konuştu.

Şenol, Rusya ekonomisindeki sorunlara bağlı son dalgalanmalar, ABD verileri ve FED toplantısı ardından 2015 yılı başlarında gündeme gelebilecek faiz indirimi sürecine dair bir sinyal bulunmadığına işaret ederek, şu şekilde konuştu: "TCMB, getiri eğrisini yataya yakın tutarak, para politikasındaki sıkı duruşunu sürdüreceğini vurguluyor.

TCMB, finansal dalgalanma süreci ardından yıl sonu etkileri de gündeme geldiği için TL likiditesini sıkı tutmakta. Bu durumda da son dönemde getiri eğrisi yataydan ters eğimli hale gelmekte. 2015 yılına başlandığında öncelikle likidite politikasında daha az sıkı bir duruş tercihi gündeme gelebilecek. Sonrasında ise enflasyondaki gerileme ve küresel finansal gelişmelere bağlı olarak olası faiz indirimleri değerlendirilebilecek. İlk çeyrek bazında 50 baz puana kadar olabilecek faiz indirimlerini halen mümkün görmekteyiz. Bununla birlikte, Rusya’ya dair belirsizlikler ve FED faiz artırımı öncesi yaşanabilecek dalgalanmalar faiz indirimi tercihlerini sınırlı seviyede tutabilecektir." 

Duran Eker - A1 Capital

A1 Capital Menkul Değerler Araştırma Analisti Duran Eker, TCMB'nin faiz kararının piyasanın TCMB’ye olan güvenini artıracağı için kısa vadede TL tarafındaki kazanımları destekleyebileceğini vurguladı.

Duran Eker, TCMB'nin faiz oranları ile ilgili olarak herhangi bir sürpriz gerçekleştirmediğine işaret ederek, "Geçtiğimiz haftalarda özellikle kurlarda yaşanan dalgalanmalar sonucu dolar kurunda 2,41 seviyelerinin test edilmesinin ardından, 'TCMB tarafından acaba faiz artırımı gelir mi?' soruları akla gelmişti. 

TCMB kur seviyelerinin her ne kadar istenilen düzeyde olmasa da enflasyon hedefleri için 2015 yılı içerisinde düşüş öngördüklerinden dolayı para politikasındaki sıkı duruşunu sürdürerek faizleri sabit bıraktı. TCMB, önümüzdeki süreçte kurlarda dalgalanmaların yaşanabileceğinin farkında fakat, faiz silahından daha ziyade döviz alım satım işlemleri ile kurlara müdahale etmeyi sürdürecektir" diyerek sözlerini sürdürdü. 

TL tarafında uzun vadede kazanımlar gerçekleşse de, dolar karşısında yeterli olmayabileceğine dikkat çeken Eker, kur için 2,30 seviyesinin üzerindeki yıllık kapanışlar paritenin 2015 yılı içerisinde 2,50 seviyelerini çok daha kolay test edebileceğinin sinyalini verdiğini belirterek, "BİST 100 için ise kısa vadede alımlar devam etse de geri çekilmeler için dikkatli olunması gerekmekte" diyerek sözlerini sürdürdü.

İş Yatırım 

Kasım toplantı notlarıyla büyük ölçüde aynı olan karar metninde Merkez Bankası'nın iki ekleme yaptığı görüldü. Öncelikle TCMB son açıklanan yapısal reform paketinin potansiyel büyüme hızını önemli ölçüde yükselteceğine inanıyor. Dış dengelenemeden gelen katkının önemli ölçüde azalacağı varsayımıyla önümüzdeki dönemde yapısal reformların uygulanmasının büyüme açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. 

Son olarak TCMB'nin, bir önceki toplantı notunda gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyondaki iyileşmeyi geciktirdiği yönündeki cümlesini kaldırması MB'nin gelecek yıl gıda enflasyonu konusunda daha iyimser olduğuna işaret ediyor. 

Özetle, TCMB bugün bir kez daha, enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisinin yatay kalması sağlanarak sıkı para politikası duruşunu korunacağı söylemini yineledi, ancak yılın ilk yarısında enflasyonda önemli biri iyileşme beklediğini de sözlerine ekledi. Dolayısıyla TCMB'nin enflasyonda ve beklentilerde iyileşmeyi gördükten sonra yılın 2. Çeyreğinde küresel risk iştahının da desteklemesi durumunda politika faizinde 75baz puanlık indirim yapacağını düşünüyoruz.

Halk Yatırım

Büyümeye ilişkin ılımlı görünüm beklentisinin korunduğunu izliyoruz. Özellikle AB bölgesindeki zayıflamaya bağlı olarak dış talepte aşağı yönlü risklere karşın, iç talebin büyümeye ılımlı katkı sağladığı düşünülüyor. Ayrıca, yeni açıklanan dönüşüm programının uygulanması durumunda, daha güçlü bir büyüme görünümüne ulaşılmasının mümkün olduğu görüşü ön plana çıkıyor.  

Ilımlı büyüme ve kredi artış hızı ile birlikte, iyileşen dış ticaret hadleri ve düşen petrol fiyatları, cari dengeye yönelik olumlu beklentilerin devam etmesini sağlıyor.

Enflasyon görünümüyle ilgili dikkat çeken bir gelişme olarak, gıda fiyatlarıyla ilgili endişelerin azaldığını izliyoruz. Hafta başında yayımladığımız özel notta da, hem kısa vadede hem de 2015 yılına yönelik olarak gıda fiyatlarından aldığımız olumlu sinyallere değinmiştik. Çekirdek enflasyondaki olumlu gelişim ve düşen enerji fiyatlarının katkısı, enflasyon görünümüne ilişkin iyimserliğin ana destek unsurları olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda da, yıllık enflasyonda yılın ilk yarısında hızlı düşüş beklentisi korunuyor.

İç dinamiklere yönelik hakim olan bu olumlu görünüme karşın, para politikasındaki sıkı duruşun korunduğunu izliyoruz. Bunda da ana etkenin, küresel koşullara yönelik belirsizlik unsurları olduğunu söyleyebiliriz. Gerek petrol fiyatlarındaki volatilite ve bunun petrol üreticisi ekonomiler öncülüğünde gelişen ülkelerde sistemik bir risk yaratma olasılığı, gerekse de FED'in normalleşme sürecinin yarattığı baskı ve küresel risk iştahında neden olduğu dalgalanmaların TCMB'nin temkinli duruşunu korumasına neden olduğu söylenebilir.

ATIG Menkul Değerler 

Kurul tarafından yapılan açıklamada sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği ve dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ile tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi destekleyeceği açıklandı. Açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendiren kurul, yıl başında alınan makroihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duru-şun çekirdek enflasyon üzerinde olumlu etkilerinin gözlendiğini belirtti. Açıklamanın devamında başta petrol fiyatları olmak üze-re düşen emtia fiyatlarının enflasyonda öngörülen düşüş sürecini destekleyeceği ve mevcut para politikası duruşu altında 2015 yılının ilk yarısında daha hızlı olmak üzere enflasyonda düşüş görüleceği ifade edildi. 

Son dönemlerdeki toplantılarda söylenen enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisi yataya yakın tutulmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği söylemi de tekrarlandı.

Akbank 

Son ay içinde yurtdışı kaynaklı belirgin bir türbülans yaşanmış olmasına rağmen, karar metninde buna yönelik herhangi bir ifade eklenmemiştir. Politika duruşunda bir değişiklik yok. 

Altı çizilen noktalar:

- Dış talep zayıflarken, iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı yapıyor. Ayrıca  açıklanan yapısal reformlar, potansiyel büyümeyi önemli ölçüde artırabilecek.

- Enflasyon, özellikle yılın ilk yarısında gerileyecek. Gıda fiyatlarının yüksek seyri ile ilgili ifade ise metinden çıkarıldı. Özellikle Ocak ayında baz etkisi nedeniyle gıda yıllık enflasyonunda önemli bir gerileme olacağını değerlendiriyoruz.      

- Sıkı para politikası duruşu, getiri eğrisini yatay tutmak suretiyle sürecek

Olası yeni bir para politikası adımı için, TCMB enflasyon beklentilerindeki gerileme trendinden de emin olmak durumunda. 24 ay sonrasının enflasyon beklentilerine bakıldığında burada son ayda sınırlı bir gerileme gerçekleşti: yüzde 6.7. Ancak bu, Rusya kaynaklı son yaşanan volatiliteyi tam anlamıyla içermiyor olabilir. Enflasyon beklentilerinde önümüzdeki aylarda görülecek seyir  belirleyici. 

İnfo Yatırım

Merkez Bankası görüşlerinde de bir değişikliğe gitmezken, 2015 yılından itibaren enflasyonda düşüş beklediklerini belirtti. Özellikle 2015 ilk yarısında enflasyon raporunda belirtilen görünümle paralel bir düşüş gerçekleşeceği belirtildi. Hem petroldeki geri çekilmenin kalıcı olarak görünmesi hem de yurt içinde talebin artması büyüme potansiyelini güçlendiriyor. Sıkı para politikasına devam edeceğini belirten MB, 2015 ilk yarısıyla beraber faizlerde indirime başlayabilir. Dolar kurunun tekrardan 2.3000 seviyesinin altına yerleşmesi, faiz indirimlerindeki ihtimalleri güçlendirebilir."