Bankacılıkta son trend ‘sezgisel’ dijitalleşme

IBM Türkiye Genel Müdürü Defne Tozan, geleneksel iş yapış biçimleri ile yeni teknolojilerin harmanlandığı bir dönemden geçildiğini ama çok uzak olmayan bir gelecekte artık geleneksel yöntemlerin terk edileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ECE CEYHUN

Bundan 5 sene önce Ar-Ge laboratuvarında geliştirmeye başladığı yapay zeka programı Watson’ın IBM’i getirdiği nokta ‘cognitive’ sezgisel sistemler oldu. IBM Türkiye Genel Müdürü Defne Tozan, veriyi kaynağında okuyan, anlayan, analiz eden üzerine de ‘hap bilgiyi’ kullanıcının önüne getiren sezgisel sistemler üzerinde Türk bankacılık sektörünün bazı aktörleri ile modellemeler yaptıklarını ve yol haritaları üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Bankaların, son birkaç yılda yatırımlarını mobil tarafta yoğunlaştırdığını ve veri analitiğini daha çok bu sistemler üzerinden yaptığını anlatan Tozan, “Bankalar, müşteriye doğru ulaşıp ulaşamadığına emin olmak istiyor. Herkes dijitalleşiyor. Veriyi topluyor, analiz yapıyor. Bu verinin içinden kendinize yarayacak öngörü yapabilmek kritik hale geldi. Bundan sonra farkı yaratacak olanın sezgisel –cognitive- sistemler olacağını düşünüyoruz. Şu anda IBM’de en büyük yatırımını cognitive sistemlere yapıyor. En basit şekliyle anlatmak gerekirse mevcut, geleneksel bilgi işlem sisteminize ‘bu olursa bunu’ ‘şu olursa şunu’ yap diye programlıyorsunuz. Ama cognitive sistemleri programlamıyorsunuz, öğretiyorsunuz. Yapay zekanın üzerine dil desteği koyuyorsunuz. Bu sistemler, okuyor, anlıyor ve kendini geliştiriyor. Bir miktar insan beyni gibi sistemler bunlar. Önümüzdeki 10 yılın geleceği dijitalleşme. Bu dijitalleşmenin getireceği verinin işlemesi ve yeni iş modellerinin gelişiminin anahtarı da cognitive sistemlerde” dedi.

Hep bir sonraki dalgaya atlıyor

İnternetten sonra bant genişliklerinin artması, telekomünikasyonun ucuzlaması, bunun etrafında da özellikle mobil etrafındaki olanakların genişlemesi ile alışkanlıklarımızın değiştiği bir dünyada yaşıyoruz. Artık herkes ana kanalının mobil olmasını istiyor. Sosyal medyanın gelişimiyle, hepimiz veri paylaşmaya başladık. Nesnelerin internetinin gelmesi ile bugün artık çığ gibi büyümeye başlayan veri birikimi daha da fazla büyüyecek. Bu verinin analizi de insanoğlunun kendi becerileri ile analiz edemeyeceği boyutlara ulaşmaya başladı. Herkes ‘bulut’u nasıl kullanabilirim diye düşünmeye başladı. Hatta artık hayatımızda ‘Uber sendromu’ girdi. IBM, 100 yılı devirmiş bir şirket. Şimdiye kadar pek çok defa kendini değiştirdi. IBM’in stratejisine bakıldığında, ‘teknoloji her zaman çok değerli bir ürün olarak başlar’ diyor ve artık iş ‘tüketim ürünü’ne döndüğü anda IBM kendisini bir sonraki dalgaya atıyor. Dolayısıyla artık odağında yapay zeka, insan gibi düşünen, öğrenen teknolojiler var. Artık karar alıcıların cevabı tek Teknolojinin artık iş hayatını farklı bir değişime zorladığını, dijitale doğanların, geleneksel dünyadan gelen işletmeleri daha atak davranmaya zorladığına işaret eden Defne Tozan, bu değişimi anlatırken yaptıkları bir araştırmaya dikkat çekti: “Son 10 yıldır her sene global çapta yaklaşık 5 bin 500 CEO, CFO ve CIO ile yüz yüze bir anket çalışması yapıyoruz. Türkiye’de de yaklaşık 200 kişi ile görüşüyoruz. Ankette ‘önümüzdeki yıllarda sizi en çok etkileyecek yönelimin ne olacağını öngörüyorsunuz?’ diye soruyoruz. Eskiden herkes farklı bir cevap verirdi. CIO teknoloji, CFO pazar dinamikleri, CEO ekonomik faktörleri sıralardı. Şimdi herkes teknolojik dönüşüm cevabını veriyor. Teknolojideki gelişme ve bugün geldiğimiz dijitalleşme onlar için hem bir fırsat hem de potansiyel riskler taşıyor. Bilinen rakipler yerini yeni iş modelleri ile dijital rakiplere bıraktı. Artık karar alıcılar, ‘dijital platformları ve mobil teknolojileri kullanarak nasıl daha verimli iş yapabiliriz? Nasıl yeni gelir kaynakları oluşturabiliriz?' diye bakıyor.”

Hedef, yeni müşteri kazanımı

Herkesin dijitale yatırım yapmayı, buradan yeni gelir kalemleri yaratmayı hedeflediği bir dünyada “iyi öngörü yapmanın nakde eşdeğer hale geldiğine” değinen Defne Tozan, “Sezgisel sistemlerde sosyal medyadan veriyi topluyorsunuz. Videoyu, fotoyu, yazıyı her şeyi analiz edebiliyorsunuz. Örneğin bir havayolu şirketi hiç müşterisi olmayan bir kitleyi sosyal medyaya yazdığı ufak bir nottan yakalayıp, 'nereye, iş için mi' gezmek için mi, ailesiyle birlikte mi?' gideceğini yakalayıp öneriyle gidiyor. Müşteri hareketlerine bakarak yani daha ev almayı planladığınız noktada sosyal medya hesabınızda arkadaşınıza yazdığınız mesajı yakalayıp bankanız size kredi teklifi gelecek. Emlak şirketi gelecek. Şubeyi yeniden yapılandırıyorlar. Şube personeli artık daha fazla satış tarafında konumlanıyor. Türkiye’de bankacılık sektörünün çok önemli bir bölümüne gerek mobil bankacılık gerekse de sosyal medya analizi tarafında biz hizmet veriyoruz” vurgusunu yaptı.

Design stüdyolar kurdular

IBM’in Dubai, Londra, New York, San Fransisco ve Asya’nın belli merkezlerinde Design Studio, adını verdiği bir hizmeti daha var. Bu stüdyolarda başta bankalar olmak üzere pek çok şirketin web ve mobil uygulamalarını detay detay analiz etmeye geçtiğini anlattı. Yani özellikle bankalar yaptıkları yatırımları daha efektif hale getirebilmek için ince detaylara kadar geçmiş durumda. Defne Tozan, “Web siteleri ya da mobil uygulamaları üzerinde hangi süreci tasarlamak istiyorlarsa, bir tuşun yerinden müşterisine ulaşacağı kampanyaya kadar tüm bu süreçler üzerinden tek tek geçiliyor. Sadece görüntü değil çalışma mantığından başlayarak dijital süreci de analiz ediyoruz. Ya da hangi işaret müşterinin kredi ratinginde sorun olmaya başlayacağını gösteriyor, çapraz satışını nasıl artırılabileceğini çalışıyoruz” dedi. Bazı Türk bankalarının bu çalışmalarında da çok ileri bir noktaya geldiği bilgisini de paylaşan Tozan, bankacılık ve telekomünikasyon tarafında yaşanan bu ilerlemeye karşılık ise KOBİ’ler tarafında alınacak yolun daha çok uzun olduğu tespitini de yaptı. Bundan sonra Türkiye’de IBM’in cognitive sistemleri anlatmaya odaklanacağını da belirten Defne Tozan, “ Türkiye’deki IT pazarı çok küçük. Bunu sadece cihaz alımı olarak anlamamak lazım. Türkiye’de yazılıma yatırım çok az. Bankacılık ve telekom hariç baktığınızda kaç şirkette veriler doğru ve analize uygun depolanıyor diye baktığınızda alınması gereken mesafenin çok olduğunu görüyorsunuz” dedi.

Farklı satın almalar yapıyorlar

IBM yatırımlarını cognitive sistemler üzerine şekillendirirken 2 global satın alması da ilginç. Bunlardan biri weather.com. Bir hava durumu sitesi. Diğeri ise ABD’de bir hasta veri tabanı tutan bir şirket. Defne Tozan, “Enerji, turizm, tarım başta olmak üzere hava durumu bilgisi bir çok sektör için önemli. Ayrıca weather. com’un dünyanın bir çok yerinde sensörleri var. Oradan veri topluyor. Tüm o alt yapıyı kullanarak üzerine Watson’ı da koyacak ve cognitive sistemler geliştirecek” diye anlattı.

28 yıldır IBM’de

Defne Tozan, 28 senedir IBM’de çalışıyor. Yani ‘doğma, büyüme IBM’li bir isim. Bu yaz başında IBM’in Türkiye’deki operasyonlarının başına geçti. 28 yıldır da IBM’in içerisinde çok farklı birimlerde çalışmış. Dolayısıyla da hem teknolojinin yaşadığı evreleri hem de IBM’in bu değişime verdiği refleksi birebir yaşamış.

Sezgisel sistemler kullanan bankalardan örnekler

BBVA - İspanya: 50 milyon müşterisi olan BBVA, sosyal medya dinlemesi yöntemiyle itibar yönetimlerini kuvvetlendirmek istiyordu. IBM’in Sosyal Medya Analiz çözümünü kullanarak haber kanalları, bloglar, forumlar, Facebook, Twitter ve diğer sosyal medya kanallarındaki gelişmeleri etkin şekilde takip ederek itibar yönetimini güçlendirdi.

Korea Exchange Bank - Kore: 21 farklı ülkede faaliyet gösteren bankanın Londra ofisindeki olağanüstü durum süreçleri iyileştirildi ve gereken süre %80 oranında azaltıldı.

SNS Bank - Hollanda: Analitik ile desteklenen çok kanallı pazarlama çözümü ile SNS müşterilerini daha iyi anladı ve karını %61 oranında arttırdı.

Banco Itau Argentina - Arjantin: Pazarlama optimizasyonu ve modellemeleri ile var olan müşterilerinden elde ettiği geliri %40 oranında arttırdı.

Bu konularda ilginizi çekebilir