Bankalar Birliği'nden 'zimmet' açıklaması

Bankacılıkta ‘zimmet maddesi’ hazırlığı devam ederken, hafta sonunda bazı gazetelerin beklenen bu değişikliği TBB Başkanı Hüseyin Aydın’la ilişkilendirmesi üzerine TBB’den açıklama geldi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bankacılık Kanunu’nun en çok tartışılan maddesi yeniden gündemde. Sektör, uzun bir süreden beri “zimmet maddesi” ile ilgili çalışan BDDK ile TMSF’nin ortak bir zeminde buluşmasını beklerken, hafta sonunda bazı gazetelerin bu değişikliği TBB Başkanı Hüseyin Aydın ile ilişkilendirmesi üzerine TBB’den açıklama geldi.

Yeni düzenlemede; zimmet suçu ile kanunla belirlenen kurallara göre kredi verme işleminin ayrılmasının talep edildiğini bildiren TBB, basında çıkan haberler üzerine şu açıklamayı yaptı:

1. Bankacılık Kanunu’nda zimmet suçu 2005 yılında yeniden düzenlenmiştir. Buna göre“…kredi kuruluşunun kaynaklarını kredi kuruluşunun emin şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne surette olursa olsun zarara uğratmaları zimmet olarak kabul edilir.” ifadesine yer verilmiştir. Kanuna ilk kez eklenen “veya başkalarının menfaatlerine kullandırmak” ifadesiyle, Bankacılık Kanununa uygun olarak açılan veya ekonomik nedenlerle yeniden yapılandırılan kredilerin tahsil edilememesinin zimmet suçu sayılması yoruma açık hale getirilmiştir.

2. Bankaların veya müşterilerinin maruz kaldığı risklerin yönetilmesinde, ekonomik veya diğer nedenlerle,  öngörülmesi güç durumlar yaşanabilmektedir. Düzenlemelere uygun olarak kullandırılan ve açıldığı aşamada geri dönüşünde bir sorun öngörülmeyen kredilerin tahsilatında sıkıntılar olabilmektedir. Zaman zaman müşteriler, ödeme güçlüğüne düşen ancak yükümlülüklerini yerine getirmekte iyi niyetli olmak kaydıyla, borçlarının yeniden yapılandırılmasını bankalardan talep edebilmektedir.

3. Türkiye Bankalar Birliği geleneksel zimmet suçu ile kurallara uygun olarak verilen veya yapılandırılan kredilerden tahsil edilemeyenlerinin zimmet suçu sayılmasının aynı maddede düzenlenmesinin ekonomik realiteye, risk yönetimi prensiplerine ve hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu görüşündedir. Bu durumun düzeltilmesine yönelik olarak Birlik üyelerinin değerlendirme ve önerileri dikkate alınarak hazırlanan görüşler Yönetim Kurulu’nda karara bağlandıktan sonra 2009 tarihinden itibaren ilgili kurumlara sunulmuş, üyelere bilgi verilmiştir.

4. Türkiye Bankalar Birliği’nin talebi geleneksel zimmet suçu ile Kanunla belirlenen kurallara göre kredi verme işleminin ayrılmasıdır. Ayrıca, küresel ekonomideki ve bölgemizdeki gelişmeler de dikkate alınarak ihtiyaç çerçevesinde kredilerin yeniden yapılandırılmasına ilişkin esasların Kanunda açıkça düzenlenmesi önerilmektedir.

5. Ekonomik büyümenin sürdürülmesinde kredilerin sağlanabilmesi ve sağlıklı kullanılması özel bir öneme sahiptir. Kredilerin kurallara uygun ve risk yönetimi prensipleri doğrultusunda kullandırılması gerekmektedir. Öte yandan, kredilerin sorunlu hale gelmesi bankacılık ve risk almanın doğasında vardır. Yeniden yapılandırma ise ekonomik bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede, düzenlemelere uygun olarak açılan veya yeniden yapılandırılan kredilerin sorunlu hale gelmesinin geniş bir yorumla zimmet suçu sayılması bankaların yanı sıra kredi müşterilerini, bankacılık ile ilgili kurumları ve ekonomi yönetimini de yakından ilgilendiren bir konudur. Bu çerçevede, son dönemde, ilgili taraflar da konuya açıklık getirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bu aşamada, Hükümetimize sunulmak üzere, uzlaşı sağlanmasını teminen ilgili kurumların değerlendirmeleri sürmektedir. Nihai kararın, ilgili kurumların görüşleri doğrultusunda Hükümetimiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verileceği de aşikardır.