BBVA’nın kazancının 5'te 1'i Garanti Bankası'ndan geldi
BBVA - Garanti Koordinasyon Sorumlusu Javier Bernal Dionis, “2016 Ocak-Eylül döneminde BBVA Grubu’nun toplam kazancının yaklaşık beşte biri Garanti’den geldi” ifadelerini kullandı.
BORSA / FİNANS SERVİSİ
Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve BBVA- Garanti Koordinasyon Sorumlusu Javier Bernal Dionis, “2016 Ocak-Eylül döneminde BBVA Grubu’nun toplam kazancının yaklaşık beşte biri Garanti’den geldi” dedi.
Javier Bernal Dionis şöyle devam etti: “2016 yılının Ocak-Eylül döneminde, Garanti’nin satın alınmasının da etkisiyle BBVA’nın işletme gelirleri 8.9 milyar euro tutarına ulaştı. Bu sabit döviz kuruyla yüzde 17.7 büyüme demek. Garanti Bankası’nın rakamlarının gelir anlamında oldukça güçlü bir tablo yansıttığı bir gerçek; ayrıca gelirle kıyaslandığında harcamalardaki ılımlı büyüme Garanti’nin işletme gelirlerinin yüzde 29.4 büyümesinde etkili oldu. Yine aynı dönem içerisinde; BBVA Grubu’nun toplam kazancının yaklaşık beşte biri (%18) Garanti’den geldi. Garanti’nin etkin sermaye kullanımı, BBVA’nın 2017 için belirlediği sermaye yeterlilik rasyosu hedefine ulaşmasında da önemli bir rol oynuyor.”
Toplam yatırımı 6 milyar euro
BBVA Türkiye pazarına 2011 yılında girdi. 22 Mart 2011 tarihinde GE Capital Corporation’ın yüzde 18.60 ve Doğuş Holding'in yüzde 6.29 oranında hisselerini satın alarak, Garanti Bankası’nda toplamda yüzde 24.89 oranında paya sahip hale geldi. Doğuş Grubu ile birlikte yönetimde eşit söz sahibi oldu. Akabinde, 7 Nisan 2011 tarihi itibarıyla ilave hisse alımıyla toplam ortaklık payını yüzde 25.01 seviyesine çıkardı. Son olarak, 19 Kasım 2014 tarihinde Doğuş grubundan yüzde 14.89 oranında yeni hisse alımı ve 27 Temmuz 2015 tarihinde hisse devir işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte BBVA’nın Garanti Bankası’ndaki payı yüzde 39.90’a ulaştı ve hakim ortak konumuna geldi.
BBVA’nın Garanti aracılığıyla Türkiye’deki toplam yatırım tutarı yaklaşık 6 milyar euro civarında bulunuyor.
Javier Bernal Dionis, Türkiye’nin hem finansal sistemin dışındaki nüfus, hem sistem içerisinde olmasına rağmen finansal anlamda yeterince derinleşmemiş nüfusuyla önemli bir büyüme potansiyeli arz ettiğine işaret ederek “Türkiye nüfusunun yaklaşık 55 milyonunun bankacılık sistemi içinde yer alabileceği düşünülüyor, ancak halihazırda sadece 35 milyonun en az bir banka hesabının olması, bize, henüz bankacılık sistemi içine dahil olmamış yaklaşık 20 milyonluk büyük bir potansiyeli işaret ediyor. Diğer taraftan hane halkı borcu/GSYİH oranı, Konut Kredileri/GSYİH oranı veya tasarruf/GSYİH oranı gibi göstergelere baktığımızda, Türk bankacılık sisteminin Avrupa ortalamalarının çok altında olduğunu görüyoruz” açıklamasını yaptı.
Türkiye BBVA için stratejik önemde
Diğer taraftan Türkiye’nin genç nüfusu da dijitale eğilimli bir demografik yapıyı temsil ettiğine değinen Dionis, Türkiye’nin sosyal medya platformlarını en yoğun kullanan ülkeler arasında ve akıllı telefon penetrasyonu gibi ölçeklerde ön sıralarda yer almasının genç nüfus yapısının bir yansıması olarak ortaya çıktığını kaydetti.
Dionis şöyle devam etti: “Özetle, ekonomik anlamda sahip olduğu güçlü büyüme ivmesi, yüksek bankacılık potansiyeli arz etmesi ve dijitalleşen bir toplum olması bakımından Türkiye önemli bir pazar. BBVA’nın isteği de büyüme potansiyeli yüksek olan pazarlarda faaliyet göstermek; BBVA’nın temel stratejik önceliklerinden birinin de dijitalleşme olduğunu düşünürsek, Türkiye de şüphesiz bu pazarların başında geliyor. Tüm bunlar Türkiye’de bankacılık sisteminde önemli bir büyüme potansiyelinin olduğunu gösteriyor.”
Güçlü ve kararlı adımlar endişeleri bertaraf etti
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından öncelikli olarak finans piyasalarında görülen ilk reaksiyonun endişe olduğunu hatırlatan Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve BBVA- Garanti Koordinasyon Sorumlusu Javier Bernal Dionis, “Doğal olarak döviz kurlarında dalgalanma ve likiditeye yönelme konusundaydı. Ancak hükümetin ve Merkez Bankası’nın attığı güçlü ve kararlı adımların bu yöndeki tüm endişeleri kısa sürede nasıl bertaraf ettiğini gördük” dedi. İç talebi desteklemek ve ekonomik büyüme üzerindeki kısa süreli yavaşlama etkisini azaltmak amacıyla, gerek hükümet gerek düzenleyici kurumların son 4 yıldır uygulanmakta olan makro ihtiyati tedbirlerin bir kısmını hafifletmeye yönelik adımlar attığına atıfta bulunan Dionis, “Bunlar, Merkez Bankası zorunlu karşılık oranlarının düşürülmesi ve tüketici kredilerindeki birtakım taksit sınırlandırmalarının kaldırılması gibi, aynı zamanda kredi büyümesini desteklemeye yönelik adımlar… Yapısal reform ajandası kapsamında, hükümet bireysel emeklilik sistemi reformunu da yürürlüğe koydu. Bu uygulamanın, Türkiye’nin tasarruf oranında artış sağlaması ve dolayısıyla ülkenin yapısal mali dış dengesizliğini iyileştirmesi bekleniyor. Hükümet de yatırım ortamını iyileştirebilecek bu tür yapısal reformları ve uygulamaları sürdürme arzusunu sürekli yineliyor. Bankacılık sektörü açısından bakıldığında en önemli hususun, elbette ki istikrarın korunması ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Son yıllardaki büyüme trendi çarpıcı
Türkiye ekonomisine ilişkin son dönemde açıklanan verileri de değerlendiren Dionis, “Dünya ölçeğinde, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomiler büyüme anlamında güçlüklerle mücadele ederken, Türkiye son yıllarda çarpıcı bir büyüme trendi yakaladı” tespitini de yaptı. Dionis, 2015 yılında elde edilen yüzde 4’lük büyümenin ardından, Türkiye'nin, 2016 yılının 3.çeyreğinde yüzde 1.8 küçülme kaydettiğini belirterek “Bu açıdan Türkiye ekonomisinin 2016’nın 4.çeyreği ve özellikle 2017’nin ilk yarısında hızla toparlanmasını bekliyoruz. Orta vadede, hükümetin çalışmalarının yatırım teşvikine ve yapısal mali dış dengesizliklerin iyileştirilmesine odaklanması, istikrarlı ve dengeli bir ekonomik büyüme sağlamak için önemli olacaktır” açıklamasını da yaptı.
Garanti büyük bir aile, yatırımımızdan çok memnunuz
Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve BBVA- Garanti Koordinasyon Sorumlusu Javier Bernal Dionis, “Garanti hem yurtiçi hem de yurtdışı iştirakleriyle oldukça büyük bir aile. Gerek insan kaynağı, gerek gelişmiş teknolojik altyapısı, gerekse inovatif ve akılcı yönetimiyle, organik ve inorganik büyüme için çok iyi konumlanmış durumda. Kısacası BBVA olarak, Garanti’ye yatırım yapmış olmaktan dolayı çok memnunuz. Bizim Türkiye’ye ve sahip olduğu potansiyele, aynı şekilde zor zamanlarda inanılmaz başarılar göstermiş Garanti’ye de inancımız tam. Niyetimiz Türkiye’de kalıcı olmak ve iyi günde de kötü günde de Garanti’nin ve Türkiye’nin yanında yer almak. Biz her ülkenin zorluklarla başa çıkmak için kendi iç dinamikleri olduğuna inanıyoruz” dedi.
Makro ekonomik profil güçlü
Türkiye’nin, gelişen ve finansal açıdan başarı hikayesi yazma anlamında güçlü potansiyel arz eden bir ülkenin makro ekonomik profiline sahip olduğunun da altını çizen Dionis, “Bunun yanında, güçlü uluslararası ticari ilişkileri ve yakın coğrafyadaki fırsatlara da erişim sağlayacak bir pozisyonda olması bakımından da önemli bir ülke konumunda bulunuyor” ifadelerini kullandı.