Piyasalar ağır kayıp verdi, dolar 3.5'u geçti

İç kırılganlık faktörleri dolar ve euronun art arda rekor kırmasına neden olurken Borsa İstanbul yüzde 2 değer kaybetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yurtiçi piyasalar önemli kayıplar verdiği bir günü daha geride bıraktı.

Dolar kuru 3,5 lirayı geçerek yeni rekor kırarken, euro 3,70'in üzerine çıkarak rekora eşlik etti. Borsa İstanbul'da (BİST) ise kayıplar yüzde 2'yi buldu.

OPEC tarafından petrol üretiminin kısıtlanacağına dair anlaşma sonrasında önceki gün 3,43 seviyesinin üzerine çıkan dolar kuru bu sabah güne 3,4350 seviyelerinde başladı.

Gelişmekte olan ülke para birimleri genel olarak dolar karşısında yatay bir seyir izlerken TL, dolar karşısında yüzde 2'ye yakın bir kayıp verdi. 3,5060 ile tarihi rekor kıran dolar kuru, piyasaların kapanış saatleri itibarıyla 3,50 seviyesinin hemen üzerinde işlem görüyor.

Dolar ile birlikte euro da tarihi rekorlar kırıyor. 3,7186'ya kadar çıkan euro, piyasaların kapanış saatleri itibarıyla 3,7160 TL'den alıcı buluyor.

Yüzde 50-50 euro ve dolardan oluşan TL sepeti de 3,60 seviyesi ile zirve yaptı.

Borsa İstanbul sert düştü

Dövizde art arda yaşanan rekorlar hisse senetleri piyasasında baskı yarattı. Borsa İstanbul'da (BİST) kayıp yüzde 2'yi buldu.

Gün içerisinde 74.094 - 72.336 puan aralığında hareket eden BİST 100 endeksi, kapanışı yüzde 1,99 düşüşle (1.475 puan) 72.519 puandan gerçekleştirdi.

TL negatif ayrıştı

Ekonomistler, siyasal sisteme ilişkin haber akışının piyasalar üzerinde baskıyı artırdığını belirtiyor.

Dün gelişmekte olan ülke piyasalarındaki eğilime baktığımızda TL’nin, emsal ülke para birimlerinden negatif ayrıştığı gözlemleniyor. Gelişmekte olan ülke para birimleri arasında TL, yüzde 2'ye yakın değer kaybederek dolara karşı en zayıf performansı gösterdi. Bu ülkeler grubundaki genel eğilim ise yatay veya hafif pozitif.

KapitalFX Araştırma Uzmanı Enver Erkan, TL’deki negatif ayrışmanın nedeni olabilecek faktörleri şu şekilde aktardı:
"Anayasa değişikliği ile ilgili görüşmelerden sonra ortak yapılan basın açıklamasında; Başbakan Binali Yıldırım’ın iki ifadesi önemliydi. Cumhurbaşkanı’nın eğer seçilirse partisiyle ilişiğinin kesilmeyeceği ve Meclis görüşmeleri sonlandığında 60 gün içinde referandumun gerçekleşecek olması. AK Parti ve MHP büyük ölçüde mutabakata varmış görünüyor, tasarının kısa sürede Meclis’e gelmesiyle beraber referandum sürecinin de hızlanması beklenebilir.

Bunun dışında net petrol ithalatçısı olan Türkiye açısından petrol fiyatlarındaki yükselişin olumsuz olması piyasaları etkileyen bir diğer önemli faktör olarak öne çıkıyor. Yaptığımız hesaplamalara göre petrol fiyatlarında 10 dolar hareket enflasyona yarım puan etki ediyor. Yine petrol fiyatlarında 10 dolar hareket cari açığın milli gelire oranını yarım puan etkilerken, cari açıkta da yıllık bazda 4,4 milyar dolar değişime neden oluyor.

Diğer neden olarak ise; ABD tahvillerindeki getirinin artmasını gösterebiliriz. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizleri, dün açıklanan ISM ve işsizlik başvurusu verisi ve bugün açıklanacak tarım dışı istihdam verisi öncesinde yüzde 2,40 üzerindedir. Söz konusu durum Türk borçlanma maliyetlerini de artırmaktadır. Kısa vadeli faizlerdeki hareketin daha belirgin olması, getiri eğrisi görünümünü bozmaktadır. TRY’deki değer kaybı ve dün açıklanan alkol ve tütün ürünlerine ÖTV zammı nedeniyle bozulan enflasyon beklentilerinin de borçlanma maliyetlerinin yükselmesinde payının olduğunu düşünüyoruz.

ABD faktörü tek başına etkili olmasa da, kırılganlık faktörleri TL’yi en duyarlı para birimleri arasında birinci sıraya koymaktadır.

Lokal haber akışında ise; Başbakan Binali Yıldırım TRY’nin negatif ayrıştığının doğru olduğunu belirterek piyasa dalgalanmasının Donald Trump’ın ABD Başkanı olacağı 20 Ocak 2017 tarihine kadar süreceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de TRY’deki baskının Ocak’tan sonra azalacağını belirtti.

Uluslararası faktörlerde değişiklik beklememekteyiz. Doların küresel olarak konumu yakın gelecekte güçlü kalmaya devam edecektir. Ancak iç kırılganlık faktörleri itibariyle TL’nin az tercih edildiği bugünkü eğilimden anlaşılabilmektedir. Bu çerçevede dolar kurunda da 3,50 üzerini beklemeyi sürdürüyoruz."

Yukarı yönlü riskler sürüyor

İntegral Menkul Değerler A.Ş. Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu ise piyasalar hakkında şu değerlendirmede bulundu;

Türk Lirası'nda bugün, diğer gelişen ülke para birimlerine kıyasla negatif ayrışma hissediliyor. Dolar endeksinde sakin bir seyir olmasına rağmen, dolar kuru bir süredir kırmakta zorlandığı 3.44 seviyesini öğlene doğru geçti ve 3.47 seviyelerinin üzerine doğru ivmelendi. Aynı şekilde euro/TL kurunda da önceki tarihi zirvesi olan 3.6870 aşıldı ve yeni rekor görüldü.

Gelişen ülke para birimleri üzerinde baskı yaratan mevcut riskler hala devam ederken, dünkü OPEC toplantısının ardından petroldeki sert yükselişte yeni bir olumsuzluk olarak eklendi diyebiliriz. Türkiye, yılda 32 milyar dolar seviyesinde enerji faturası öderken, petrol fiyatlarındaki bu yükseliş hem enerji faturası hem de cari işlemler açığı açısından gelecek dönemde, TL üzerinde baskı yaratacak görünüyor.

Diğer yandan, TL varlıklardaki yabancı satışları da sürmekte. TCMB verilerine göre kasım ayında 25 Kasım tarihine kadar olan süreçte yabancılar tahvil/bono piyasasında toplam 2.1 milyar dolar ve hisse senedinde 530 milyon dolar satış yaptılar. Tüm bu süregelen ve yeni oluşan baskılarla birlikte kurdaki yükseliş eğilimi, yeniden hızlandı. Ayrıca bugün, Başbakan Yıldırım’ın kurdaki dalgalanmanın 1.5 ay kadar daha sürebileceği yönündeki açıklamaları da kurdaki yükselişte etkili olmuş olabilir. Genel resim, yukarı yönlü risklerin sürdüğünü göstermekte.

Borsa endeksi ise yaklaşık temmuz ayından bu yana kırmakta zorlandığı 73800 desteğini kırdı ve aşağı yönlü satış baskısı hızlanıyor. Şimdilik 72000 seviyelerinde bulunan destek, takip edilmeli. Endeksin, 72000 seviyesini de kırması durumunda 69000-70000 bandına doğru baskı artabilir. Genel görünüm, borsa endeksi içinde zayıf görünüyor. Gelişen ülke endeksleri içerisinde BIST endeksinde de negatif ayrışma görülüyor."