Ekonomi zirvesi doları zirveden çevirdi

Ekonomi yönetiminin toplantı yapacağı haberi; 4,3780 TL’ye çıkan dolar/TL’yi, 4,26’nın altına çekerken borsa endeksini tekrar 101 binin üzerine attı. Piyasaların gün boyunca gözü-kulağı Beştepe’den gelecek haberde oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Julide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

Cumhurbaşkanlığındaki ekonomi koordinasyon toplantısının ardından yapılan açıklamada, ekonomik önlemlerin reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılmasıyla süreceği belirtildi. Döviz varlıklara müdahale ya da döviz kurunun sabitlenmesi gibi söylentilere yönelik de "piyasa dışı önlem alınmayacak" denilirken, harcama artırıcı politikaların mali kaynağının sağlanmasına yönelik önlem alındığı, mali disiplinden vazgeçilmeyeceği ve orta vadede mali dengenin sağlanacağı mesajı verildi. Dolarda dün olağanüstü bir gün yaşandı. Merkez Bankası’nın TL döviz depo ihale tutarını artırması ve ekonomi yönetiminin zirve toplanacağı haberi dolar kurunu 4.3780 liradan 4.26 liranın altına çekti. Sabah saatlerinde 98 binin altına sarkan Borsa endeksi, söz konusu haberle tekrar 101 binin üzerine sıçrarken; faizlerde yükseliş eğilimi devam etti. İki yıllık gösterge tahvilin faizi yüzde 15.75 ile 9 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Önceki akşam ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesinin İran’la nükleer anlaşmadan ayrılacağını ve yaptırımların yeniden uygulanacağını açıklaması üzerine önceki gece 4.33’ün üzerine çıkan dolar/ TL, yeni güne de 4.32 seviyelerinden başladı. Ancak küresel risk algısındaki artışın da etkisiyle sert yükselerek 4.3780 lira ile yeni zirvesini gören dolar/TL’deki bu artış üzerine pazartesi günü zorunlu karşılık düzenlemesi sonrasında Merkez Bankası’ndan iki önemli adım geldi. TCMB, TL depoları karşılığı döviz depoları ihale tutarını 1.5 milyar dolara yükseltirken, ikinci çeyrekte gerçekleştirilecek TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinde 1 aylık vadede ihale tutarını 250 milyon dolara yükseltti.

Kur 4.26’nın altına sarktı

Bu hamlelere sınırlı tepki veren kurda esas düşüş DÜNYA’nın haberi üzerine geldi. Ekonomi yönetiminin Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın da katılımıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Külliye’de yapılacak toplantıda bir araya geleceği haberi üzerine hızlı bir düşüş yaşandı. Zirve seviyesinden hızla aşağıya inen kur 4.28 seviyesine geriledi. Dolar/TL akşam saatlerinde 4.26’nın altına sarkarken, günü 4,2570 liradan kapattı. Faiz ve döviz dahil ekonomideki son gelişmelerin ele alınacağı toplantıda, kurdaki değer kaybına karşı bir önlem alınacağı beklentisi yaratması piyasaları bir nebze rahatlattı.

MB’den haftanın ikinci hamlesi

Dün ayrıca Merkez Bankası, hafta başında rezerv opsiyon mekanizmasında attığı adımın ardından bir hamle daha yaptı. Merkez Bankası, TL depoları karşılığı döviz depoları ihale tutarını 1.5 milyar dolara yükseltirken, ikinci çeyrekte gerçekleştirilecek TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinde 1 aylık vadede ihale tutarını 250 milyon dolara yükseltti.

TCMB’den yapılan açıklamada, günlük olarak düzenlenen TL depoları karşılığı döviz depoları ihale tutarının 1.25 milyar dolardan 1.5 milyar dolara yükseltildiğini, buna göre halihazırda en fazla 6.25 milyar dolar olan söz konusu ihalelerin toplam bakiyesinin 7.5 milyar dolara ulaşabileceğini duyurdu.

TCMB bir diğer açıklamasında ise 2018 yılının ikinci çeyreğinde gerçekleştirilecek olan TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine ilişkin takvimi güncellediğini duyurdu. Bu çerçevede 1 aylık vadede 150 milyon dolar olan ihale tutarı 250 milyon dolara yükseltildi.

TL, 4 ayda yüzde15 değer kaybetti

Analistler, yılbaşından itibaren yüzde 15’in üzerinde değer kaybına uğrayan TL ile ilgili bir adım atılmasını ve 7 Haziran’daki PPK toplantısı veya öncesinde olası bir faiz adımına ilişkin seçeneklerin değerlendirilmesini bekliyor. Yılbaşından bu yana dolar karşısında çift haneli değer kaybeden TL bugün hariç son dönemde gelişmekte olan ülke para birimlerinden neredeyse her gün negatif ayrışıyor. Bankacılar TL’deki değer kaybında etkili unsurlar olarak dolardaki küresel değer kazancı, 10 yıllık ABD tahvil faizinin yüzde 3’e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, S&P’nin not indirimi, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son öncü verilerin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesi, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyor.

Kalın: Seçim ekonomisi söz konusu değil
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ekonomi zirvesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kalın, hem ithalat ihracat dengesi, hem istihdam, hem sanayi yatırımları ve diğer alanlarla ilgili konuların etraflı bir şekilde ele alınacağını belirterek, şunları söyledi: “Hükümetimizin cumhurbaşkanımızın başkanlığında uzun yıllardır sürdürdüğü mali disipline dayalı ekonomi politikaları devam edecek. Bir seçim ekonomisi söz konusu değil. Zaten büyük yatırımlar, büyük proje seçim kampanyasından bağımsız olarak tam kapasite ile devam etmektedir. 2018 Türk ekonomisi açısından bir kayıp değildir. Aslında seçimlerin erkene alınmasının faydası da oldu. Piyasalara olumlu katkısı da oldu.”

"Piyasadaki iniş çıkış kalıcı değil"

Dolarda dün olağanüstü bir gün yaşandı. Dunya.com’un “Ekonomi yönetiminin Külliye’de toplantıya çağrıldığı” haberinden sonra dolar kuru 10 dakika içinde 10 kuruş düşerek 4.3780 liradan 4.2737 liraya çekildi. Dalgalanan kur için ekonomi yönetiminde koordineli bir çalışma yapıldığı ve Merkez Bankası'nın gerekirse faiz silahına başvurabileceği yönündeki beklentilerle düştü. Merkez Bankası'nın gösterge niteliğindeki döviz satış kuru 4.2955'ten kapandı. Serbest piyasada ise dolar gün kapanışında 4.2570 düzeyine çekildi. Akşam saatlerinde dolarda yine dalgalı seyir yaşandı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin genel kurulunda sektöre ‘biz sizin yanınızdayız’ mesajı verdi. Şimşek, piyasadaki iniş çıkışların kalıcı olmadığını bildiklerini ama dalga boylarını sınırlandırmak için kurumların gereken tepkiyi verdiğini anlattı.

Dün üç ayrı birlik genel kurullarını yaptı. Sabah saatlerinde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katıldığı Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) genel kurul toplantısına, ekonomi yönetiminin külliyeye çağrılması bomba gibi düştü. Öğleden sonra yapılan seçimli TSPB’nin toplantısında ise ekonomi yönetiminin toplantısı ve piyasalar konuşulanlar arasındaydı.

TKBB’nin toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, katılım bankalarının tepe isimlerine “Biz sizin yanınızdayız. Bu sektörün gelişmesi, büyümesi için ne gerekiyorsa birlikte yapmaya hazırız” mesajını verdi. Sektöre yön de gösteren Şimşek, “Katılım bankalarından İslami norm ve ilkelere uygun ürünler geliştirmelerini istiyoruz. Güçlü bir şekilde o alanlarda aktif olmalısınız. Girişim sermayesi fonları gibi alanlarda daha fazla görünür olun” dedi.

Piyasalardaki gelişmelere de değinen Şimşek, piyasadaki iniş çıkışların kalıcı olmadığını bildiklerini ama dalga boylarını sınırlandırmak için kurumların gereken tepkiyi verdiğini söyledi. Şimşek, “Tabii ki ülkemizin gerçeklerini biliyoruz, bu iniş çıkışların kalıcı olmadığını biliyoruz. Ama bu dalga boylarını sınırlandırmak için kurumlarımız gereken tepkileri vermiştir... Dolayısıyla bütçeye ilişkin kısa vadede endişeye mahal yok. Orta-uzun vadede reformlarla birlikte güçlü duruşumuzu devam ettireceğiz. Bu kadar net ve basit. Merkez Bankası gerekeni yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Dengesizlikler iyileşmeye devam edecek” dedi.

“MB’nin eli kolu bağlı değil”

“Hiçbir kurumumuzun, özellikle Merkez Bankası’nın eli kolu bağlı değildir. Gerekenleri yapmıştır” diyen Şimşek, para politikasında normalleşmenin başladığını bir sadeleşmenin de söz konusu olduğunu belirtti. Şimşek, “Küresel kriz sonrası likiditede artış vardı. O dönemin bir ihtiyacı olarak piyasalar tarafından karmaşık bir para politikasına gidildi. Şimdi basit sade bir para politikasının zaten kararı verilmiş durumda” ifadelerini kullandı. Şimşek, ‘seçim döneminde tedbir alınmayacak’ düşüncesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu da sözlerine ekledi.

Çok yakında yeni ürünler geliyor

Toplantıda konuşan BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, çok yakın zamanda katılım bankalarının yanı sıra kalkınma ve yatırım bankaları ile banka dışı finans kuruluşlarının düzenlenen yeni ürünlerle ve yeni mevzuat altyapısıyla müşterilerine hizmet verdiklerinin görüleceğine dikkati çekti. Akben, “Faizsiz finans sektörümüzün uluslararası en iyi uygulama ve düzenlemelere paralel şekilde gelişmesi amacıyla da kurumumuz nezdinde çalışmalar başladı” diye konuştu. Akben, sektörün gelişmesi adına atılan mevcut adımlara vakit kaybetmeden yenilerinin eklenmesi gerektiğinin farkında olduklarını ve çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirterek, “Faizsiz finans sektörüne yöneltilen önemli eleştiriler arasında, ürün çeşitliliğinin yetersiz oluşu ve mevzuat altyapısının sektöre yönelik yeterli farkındalık ve esneklik sunmaması yer alıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mehmet KAYA
Cumhurbaşkanlığındaki ekonomi koordinasyon toplantısının ardından yapılan açıklamada, ekonomik önlemlerin reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılmasıyla devam edeceği belirtildi. Açıklamada son dönemde spekülasyon konusu haline gelen döviz varlıklara müdahale ya da döviz kurunun sabitlenmesi gibi söylentilere yönelik de "piyasa dışı önlem alınmayacak" denilerek nokta konuldu. Açıklamada harcama artırıcı politikaların mali kaynağının sağlanmasına yönelik önlem alındığı, mali disiplinden vazgeçilmeyeceği ve orta vadede mali dengenin sağlanacağı mesajı verildi.

“Toplantıda, hükümetin, para ve maliye politikaları konusundaki hedeflerine ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir" denilen açıklamada, "Harcamalarda ortaya çıkan artışları telafi edecek önlemler hayata geçirilmektedir. Orta ve uzun vadede kamu maliyesinde bozulmaya yol açmayacak bir yaklaşımla hareket edilecektir. Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır" ifadelerine yer verildi.

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir