Ekonomistler erken TCMB Genel Kurulu için ne dedi?
Merkez Bankası düzenli olarak nisan ayında yapılan Genel Kurulu'nu bu yıl 18 Ocak'ta yapacak. Uzmanlara göre bu Hazine'ye daha erken kaynak sağlamak üzere atılmış bir adım.
Merkez Bankası (TCMB) her yıl nisan ayında yaptığı Genel Kurul'u bu yıl 18 Ocak'ta gerçekleştireceğini açıklarken, TCMB eski Başkanı Durmuş Yılmaz ve banka eski çalışanı Uğur Gürses süreci seçim öncesi Hazine'ye erken kaynak aktarım ihtiyacı olarak yorumladılar.
Bankanın hissedarlarına yaptığı ve internet sitesinden de yayımlanan çağrıya göre, TCMB'nin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı 18 Ocak Cuma günü saat 10:30'da gerçekleştirilecek.
Bankanın esas mukavelesinde yer alan "Genel Kurul toplantıları her yılın nisan ayı içinde ve Banka Meclisi'nin tespit edeceği günde toplanır" ifadesi "Genel Kurul toplantıları her yıl hesap dönemi sonundan itibaren üç ay içinde ve Banka Meclisi'nin tespit edeceği günde toplanır" olarak değiştiriliyor.
TCMB Genel Kurul tarih değişikliğinin nedenine ilişkin ise yorum veya açıklama yapmadı. TCMB her yıl nisan ayında gerçekleştirdiği Genel Kurul sonrası kârının büyük bölümünü ana hissedar olan Hazine'ye aktarıyor.
"Kısa vadeciliğin önemli bir örneği"
Merkez Bankası Eski Başkanı ve İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, "Normal Genel Kurul yerine Olağanüstü Genel Kurul toplanmasının sebebi ne olabilir? Herhalde hükümetçe ihtiyaç duyulan nakit/kaynak sıkışıklığı" yorumunu yaptı.
Yılmaz, "Dokuz aylık tutarı Hazine'ye normal zamanından üç ay önce avans olarak devredecek. Bu da işlerin ne kadar sıkışık olduğunu göstermektedir... Ekonomi politikaları kısa vadeciliğin önemli bir örneğini vermekte, seçim ekonomisi tüm hızıyla devam etmektedir" dedi.
TCMB'nin vergi sonrası kârı 2017 yılında bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 92.5 artışla 18.38 milyar TL olarak gerçekleşmişti. TCMB Hazine'ye 2016 yılından sağladığı yaklaşık 9.55 milyar TL kâr üzerinden yaklaşık 6.41 milyar TL aktarmıştı. Banka Hazine'ye 2017 kârından ise yaklaşık 12 milyar TL aktardı. 2018 yılına ilişkin TCMB bilançosu ise henüz açıklanmadı.
"Ağır hasarlı bir durum"
Eski bir Merkez Bankası çalışanı olan Uğur Gürses ise "Asıl amaç şu: 2018'de kriz koşullarında elde edilen Merkez Bankası'nın kârını apar topar Hazine'ye aktarmak. Üzücü olan tarafı şu: Kriz koşullarında şirketler batarken ve zarar ederken Merkez Bankası kâr elde eder. Krize çare bulmak yerine, koşa koşa bu kârı seçim kaynağı olarak Hazine'ye aktarmak için gündem oluşturulması hiç de hoş durmuyor" diye konuştu.
Gürses Olağanüstü Genel Kurul toplantısının "siyasetçilerin talebiyle" erkene alındığını da belirterek, "Merkez Bankası yönetimi, yerel seçim öncesinde Ankara'daki siyasetçilerin ihtiyacı olan parayı aktarmak için olağanüstü genel kurul kararı almış. Bu gerçekten de bir merkez bankası için ağır hasarlı bir durum. Ülkenin ulusal parasına imza atanların, ulusal parayı basan kurumu siyasete para basan matbaa konumuna sokmaları çok üzücü" ifadelerini kullandı.
"İlk kez erkene çekiliyor"
İsmini vermek istemeyen bir bankanın Hazine yetkilisi "TCMB'nin Hazine'ye 20 milyar TL'ye yakın bir tutar aktarmasını bekliyoruz. Her yıl nisan-mayıs aylarında aktarılan tutar ilk kez erkene çekiliyor. Zaten aktarılacak bir tutarın, içinde yerel seçimin de bulunduğu dönemde erkene çekilmesi piyasada soru işareti oluşturuyor" dedi ve ekledi:
"Hazine'nin TCMB kâr transferi ocak sonu şubat başında tamamlanacaktır. Şubat ve mart ayında Hazine'nin itfa borçlanma programı oldukça kuvvetli. Bu nakit kaynak kasım-aralık aylarında benzeri yapıldığı üzere Hazine borçlanmasını piyasa altı faizlerden gerçekleştirmeye çalışmak için kullanılabilir mi? mümkün. Ancak bunun da 'güven zedelemesi' başta olmak üzere uzun vadeli sonuçları olabilir"
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında yaşanan TL'deki sert değer kaybı ardından Türkiye ekonomisi yavaşlamaya başladı. TL'deki sert değer kaybı bir kaç ay önce son buldu ve kur yerini daha sakin bir seyre bıraktı. Ancak bu kaybın makro gelişmeler üzerindeki gecikmeli etkileri ise hala görülmeye devam ediliyor.
Reuters'da yayımlanan bir analizde de dikkat çekildiği üzere yerel seçimler öncesi bir yandan iç talepteki durgunluğu kırmak için reel sektör üzerinden, diğer yandan kredi akışını sürdürmek için bankalar üzerinden adım atmaya çalışan hükümetin bu adımlarına rağmen 2019'da Türkiye ekonomisinin hala düşük büyüme ve yüksek işsizlik riskiyle karşı karşıya kalması bekleniyor.
Hazine ihaleleri takip edilecek
Hazine'nin iç piyasadan bugüne kadar düzenli şekilde önceden ilan ederek yaptığı borçlanma programına TCMB'den erken aktarılacak kaynak sonrası uyumlu bir süreç izleyip izlemeyeceği daha yakından takip edilecek.
Hazine, kasım ayında, yurt dışı piyasalardan yapılan öngörülenin üzerinde borçlanma ve alınan tasarruf tedbirleri sayesinde finansman ihtiyacının azaldığını belirterek ilan edilen altı ihaleden üçünü iptal etmişti.
Kasım ayında düzenlenen iki yıllık gösterge tahvilin yeniden ihracında bileşik faiz ortalama yüzde 18.79 olmuştu. Aynı gün ikincil piyasada faizler yüzde 21 civarındaydı. İhalede oluşan faiz piyasanın yaklaşık 230 baz puan altındaydı.
Hazine, ocak ayında 6.4 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 5 milyar TL'si piyasadan toplam 6.1 milyar TL'lik iç borçlanma planlıyor.
Hazine'nin yüklü itfa programı ise şubat ve mart aylarında gerçekleşecek. Şubat ayında 22.7 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 17.4 milyar TL'si piyasadan toplam 21.8 milyar TL'lik iç borçlanma hedefliyor. Mart ayında toplam 15.3 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık ise 12.5 milyar TL'si piyasadan toplam 14.4 milyar TL'lik iç borçlanma yapılması öngörülüyor.