Gelişen piyasalarda iyimserlik sinyalleri!

Gelişen ülkelerle ilgili iyimserlik para piyasalarına da yansıdı. Gelişen ülke paraları yılın ilk çeyreğinde dolar karşısında sağlam bir duruş sergiledi ve son beş yılın en iyi çeyrek dönemini geçirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Evrim KÜÇÜK

ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk göreve geldiği dönemdeki korumacı söylemleri nedeniyle güç kaybeden gelişen ülke piyasalarına yatırımcı güveni geri gelmeye başladı. Yılın ilk çeyreğinde gelişen ülke tahvil ihraçlarının rekor seviyede artması ve gelişen ülke paralarının dolar karşısında son beş yılın en iyi çeyreğini geçirmesi yatırımcı iyimserliğinin arttığına dair güçlü sinyaller yolluyor. Bu pazarlardaki büyümenin sürmesi, ticaretin canlanması, enfl asyon baskılarının azalması yatırımcının yönünü yeniden gelişen piyasalara çevirmesinin nedenleri arasında. 

Devlet tahvili ihracı yüzde 48 arttı

Dealogic verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerin devlet tahvili ihracı yılın ilk üç ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 48 artarak 69.6 milyar dolar oldu. Bu, bir çeyrek dönemde şimdiye kadar kaydedilen en büyük artış hızı. Tahvil ihraçlarında başı EMEA Bölgesi çekti. Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’nın devlet tahvil ihracatı 39.1 milyar dolar olurken, Amerika’daki gelişen ülkeler 22 milyar dolar ve Asya ülkeleri 8.4 milyar dolarlık tahvil ihracı yaptı. Gelişmekte olan ülkelerde kurumsal tahvil ihracı da sıçrama gösterdi. Bloomberg verisine göre ocak-mart döneminde şirketlerin ihraç ettiği tahvil büyüklüğü geçen yıla göre yüzde 135 artışla 105 milyar dolara çıktı. Ayrıca EPFR’ye göre, yatırım fonlarının elindeki gelişen ülke borcunun net değeri mart sonunda 350 milyar dolara ulaştı.

Gelişen ülkelerle ilgili iyimserlik para piyasalarına da yansıdı. Gelişen ülke paraları yılın ilk çeyreğinde dolar karşısında sağlam bir duruş sergiledi ve son beş yılın en iyi çeyrek dönemini geçirdi. JP Morgan Gelişen Para Endeksi ocak-mart döneminde yüzde 4.2 yükseldi. Meksika Pesosu yüzde 11 ile bu dönemde en çok getiri sağlayan gelişen ülke parası oldu. Gelişen ülke paralarındaki çıkış ağırlıklı olarak Fed’in son toplantısında parasal sıkılaştırmada ılımlı bir hızla haraket edeceği sinyali vermesi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın vergi indirimleri ve altyapı harcamalarıyla ilgili taahhütlerini yerine getirmekte zorlanacağı beklentisi etkili oldu. Diğer yandan petrol fiyatlarının 50 doların üzerinde kalması Rusya gibi enerji üreticisi ülkelernin paralarına alım getirdi. Financial Times’a açıklamalarda bulunan UBS analisti Geoff rey Yu, Çin’deki büyümenin özellikle emtia ihracatı yapan ülkelerin paralarına destek verdiğini söyledi. Yu, Fed’in Fed’in para politikasında piyasaların fiyatladığının ötesinde bir adım atmamasının da doları baskıladığını belirtti.

Yatırım pozisyonları iyileşmeye başladı

Goldman Sachs da, yaptığı son analizde, gelişen ülkelerde ‘finansal durumun istikrar kazandığına ve bu ülkelerin artık daha az ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldığına’ dikkat çekti. Banka, gelişen ülkelerin net uluslararası yatırım pozisyonlarının, bir başka deyişle, ‘yabancı varlıklardan dış yükümlülükler çıkarıldığındaki’ durumlarının iyileştiğini, bu ekonomilerin döviz risklerini azalttıklarını vurguladı. Bu da gelişen ülkeleri fonlama şoklarına karşı daha dayanıklı hale getiriyor.

GELİŞEN PİYASALARIN CAZİBESİ NEDEN ARTIYOR?

■ Gelişen piyasalardan gelen veriler büyümenin güçlendiğine işaret ediyor. Capitel Economics verilerine, gelişmekte olan ülkelerde GSYH aralık ayında yüzde 4.1 büyüdü. Ocak ayında büyüme oranı yüzde 4.4’e çıktı.

■ Gelişen ülkelerin imalat verisi, yatırımcıyı talep artışı konusunda ikna etti. Son aylarda Güney Korea, Tayland, Japonya, Çin gibi ihracatçı ülkelerin imalat sektörü verisi güçleniyor.

■ Trump’ın korumacı söylemlerinin yarattığı ticaret savaşı korkusu azalmaya başladı. Küresel ticaret 2016’yı 2017’ye bağlayan dönemde talebin artmasıyla son yedi yılın en hızlı büyümesini yakaladı. Ticaretteki canlanmaya gelişmekte olan ülkeler öncülük etti.

■ Yatırımcı, Fed’in yılın geri kalanında, fiyatlanandan daha fazla faiz artırmayacağı düşüncesiyle, yüksek faiz avantajını değerlendirmek amacıyla gelişen piyasalara yöneldi.

■ Gelişen ülkelerde enflasyon baskı azalıyor.

■ Bu ülkelerde finansal durumun istikrar kazandığı görülüyor. Gelişen ülkelerin net uluslararası yatırım pozisyonlarının iyileştiği belirtiliyor

ALTIN 1 YILIN EN İYİ ÇEYREĞİNİ GEÇİRDİ

ABD’nin vergi ve yatırım planlarının geleceğine ilişkin şüpheler ve Avrupa’daki seçimlerin güvenli liman talebi yaratması yılın ilk çeyreğinde yatırım aracı olarak altın tercihini güçlendirdi. Altın 31 Mart itibariyle yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.9 yükseldi. Geçtiğimiz hafta içinde 1.261 dolar/ons seviyesini aşan altın haftanın son işlem gününde 1.240-1245 dolar bandında seyretti. Uzmanlar 200 günlük hareket ortalamasının altında kalan altının kısa vadede 1.230 dolara çekilebileceğini ancak gelecek aylarda Avrupa’daki siyasi belirsizlik ortamı ve Trump’ın politikalarına dair endişelerle altın fiyatlarını yükseleceğini öngörüyor. Hindistan’ın alımlarının da arttığına dikkat çeken uzmanlara göre altın fiyatı bu yıl ortalama 1.259 doları bulacak. ICBC Standard Bank’tan Tom Kendall, Reuters’a yaptığı değerlendirmede, Trump yönetiminin teşvik programını hayata geçirmekte başarısız olması halinde altın fi yatlarının 1.300 dolar bariyerini aşabileceğini öngördü.

En kötü performansı petrol gösterdi

ABD’de artan stokların OPEC’in petrol arzı kısıntısının etkisini azaltacağı kaygısı yılın ilk çeyreğinde petrol fiyatlarını aşağı çekti. Geçtiğimiz hafta 50 doların altını gören Brent petrolünün varili cuma günü 52.64 dolardan satıldı. Petro fiyatları. yılın ilk çeyreğinde en zayıf performansı gösteren varlık sınıfı oldu. Petrol fiyatları ilk çeyrekte, ekim-aralık dönemi göre yüzde 7 değer kaybederek 2015 sonlarından bu yana çeyrek dönemlik olarak da en büyük düşüşünü kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir