"Gram altında 170 lira görülebilir"
Altının gram fiyatında, bu ay içinde 155,7 lira ile tüm zamanların en yüksek seviyesinin görülmesinin ardından düşüşlerin sınırlı kalmasının, 170 lira seviyelerine kadar devam edecek yükseliş trendinin habercisi olabileceği belirtiliyor.
Uluslararası piyasalarda artan belirsizlikler ve yurt içinde döviz kurlarındaki yükselişlerden destek bulan altının gram fiyatı, ekim ayı içinde 155,7 lira ile rekor kırması sonrasında 150-153 bandında dengelendi. Bugün itibarıyla eylül ayı kapanışına göre yatırımcısına yüzde 4'ün üzerinde getiri sağlayan gram altın, tarihi zirvesinden gelen satışların sınırlı kalması ile 150 liranın üzerinde tutundu.
Analistler, kısa vadede ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanlığına yapacağı atama, Fed'in kasım ve aralık ayındaki faiz kararları, İspanya'daki Katalonya krizi, İngiltere'nin Brexit görüşmeleri ve jeopolitik gelişmelerin altın fiyatlarında dalgalanmalara neden olabileceğini belirtiyor.
Altının gram fiyatının tarihi zirvesinden gelen satışlara karşın 150 lira üzerinde tutunmasının teknik açıdan yükseliş eğiliminin devam edebileceğine işaret ettiğini dile getiren analistler, yıl sonuna kadar 170 lira seviyelerinin gündeme gelebileceğini ifade etti.
"Fiyatların hızlı değiştiği bir sürecin içerisindeyiz"
İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Norayr İşler, 9 Ekim'de ulaştığı 155,7 lira ile tarihi zirvesini gören gram altın fiyatlarına ilişkin, "Küresel gerginlikler, artış trendine girerse güvenli liman olarak gözüken altın fiyatları yeni rekorlar deneyebilir. Böyle bir durumda yıl sonuna kadar gram altında 170 TL’yi rahatlıkla yakalayabiliriz." dedi.
Norayr İşler yaptığı açıklamada, küresel politik gerilimin azalmaması halinde altın fiyatlarında artışın süreceğini kaydetti.
Gram altın fiyatlarında ekim ayında tarihi zirvenin görülmesine karşın son 2 hafta içerisinde bir geri çekilmenin görüldüğünü aktaran İşler, "Dünya geneline baktığımızda önümüzde iki farklı fotoğraf var." dedi.
İşler, "Altın fiyatları da bu iki farklı yansımaya göre yönünü çizecek gibi gözüküyor. Dünya ekonomilerinin geneline bakıldığında ekonomik anlamda bir toparlama ve büyüme yönünde bir olumlu işaretler göze çarpıyor. Ancak, merkez bankaları ve borsalar açısından bakıldığında fiyatların hızlı değiştiği bir sürecin içerisindeyiz. Ekonomi dünyasının merakla cevabını beklediği soru 'Yeni ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı kim olacak?" değerlendirmesinde bulundu.
Amerika’da yeni vergi reformunun yolunun açıldığını belirten İşler, yeni vergi indirimlerinin ekonomiyi büyüteceğini belirterek, bu durumun da doların yükselmesini destekleyeceğini anlattı.
"Gram altında 170 TL’yi rahatlıkla yakalayabiliriz"
İşler, şunları kaydetti:
"Piyasaların merakla beklediği bir diğer önemli veri ve karar ise Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelecek. Avrupa Merkez Bankası, sıkılaştırmaya gidecek mi gitmeyecek mi belli olacak. Tüm bu gelişmeler, altın fiyatlarının geriye gitmesini sağlıyor. Ekonomi ayağında işler iyi giderken siyasette ise durum hiç pozitif gözükmüyor. Amerika’da Başkan Donald Trump’un durumu, ABD-Kuzey Kore-İran gerginliği, Avrupa’da Katalanların bağımsızlık istekleri, İtalya’da ayrılıkçı talepleri, Kuzey Irak ve Orta Doğu’daki gelişmeler ise piyasaların yönünü etkileyecek gibi gözüküyor.
Şayet ekonomideki olumlu işaretler devam ederse önümüzdeki aylar altın fiyatlarında daha aşağı rakamları görebiliriz. Tersi durumda ise küresel gerginlikler, artış trendine girerse güvenli liman olarak gözüken altın fiyatları yeni rekorlar deneyebilir. Böyle bir durumda yıl sonuna kadar gram altında 170 TL’yi rahatlıkla yakalayabiliriz."
"Faiz artırımı beklentisi doları yükseltiyor"
Dolarla altın arasında çoğunlukla ters bir korelasyonun söz konusu olduğunu anlatan İşler, "Dolar yükselince altın düşer. Fed başkanı etrafında dönen spekülasyonlar ve yeni başkanın faiz artırımına gideceği yönündeki beklenti, dolar fiyatlarının sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yükselmesine neden oluyor. Bu trend doğal olarak altın onsunda da son iki haftanın en düşük rakamını görmemize neden oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Risk, belirsizlikler ve gerilimlerin her zaman altın fiyatlarının yükselmesine yol açtığını anımsatan İşler, "İçinde bulunduğumuz ekim ayında altının zirve yaptığı dönemlere bakıldığında, Kuzey Irak ve İspanya’daki referandumlar, Kuzey Kore’nin yeni füze denemeleriyle gerginleşen ilişkilerin çok etkili olduğunu görüyoruz. Geleceğe dair belirsizliklerin zirve yapması ons ve gram fiyatlarının da yeni rekor kırmasına yol açtı." yorumunu yaptı.
"Kısa vadede olmasa bile orta vadede güldürdü"
İşler, iç piyasada altın fiyatlarında TL’nin dolar karşısındaki durumunun etkiliyor olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu da zaman zaman ons fiyatları düşse bile iç piyasada TL, dolar karşısında değer kaybetmişse veya kazandıysa fiyatların da tam olarak yansımadığı bir fotoğrafı verebiliyor. Altın, her zaman güvenli liman olmuştur ve olmaya devam edecektir. Çünkü, altın sadece dolar ve euro gibi bir ülkenin ya da bölgenin bir para birimi değil. Tüm dünyanın kabul ettiği ve her zaman geçerli olan dünya para birimidir. Altın, kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede yatırımcılarına her zaman kazandırmıştır ve yüzlerini güldürmüştür."