İAR: Zorunlu karşılığın bir kısmı 'hurda' olsun

İstanbul Altın Rafinerisi, TCMB'ye altın ZK'ların bir kısmının hurda altından karşılanmasını öneren rapor sundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Altın Rafinerisi (İAR), Merkez Bankası'na (TCMB) daha fazla yastıkaltı altını ekonomiye kazandırmak üzere altın zorunlu karşılık oranlarının belli bir kısmının halktan doğrudan gelen hurda ya da fiziki altınlardan olması yönünde önerileri içeren bir rapor sundu. 

İAR tarafından hazırlanan "Türkiye Altın Piyasası Hakkında Görüş ve Öneriler" başlıklı raporda, "TCMB'nin alacağı bir kararla TL için tutulması gereken zorunlu karşılıklarda öncelikli olarak halktan gelen hurda ya da fiziki altınları kabul etmesi, bankaların bu projeye daha fazla ilgi göstermelerini sağlayabilir" denildi.

İAR, ZK'ların altın tutulan kısmının ne kadarının hurda altından olması konusunda bir oran önermedi.

İAR Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç, altın günleri kapsamında işbirliği yaptıkları bankalar aracılığıyla geçen yıl 13 ton altın toplandığını söyleyerek, "TCMB'nin böyle bir uygulamaya gitmesi halinde toplanan altın tutarı bir yıl içinde rahatlıkla 50 tona çıkar ki bu da 2.5 milyar dolara denk geliyor. Elimizin altında durup değerlendiremediğimiz bir kaynak" dedi.

Halaç, "Raporu başta TCMB olmak üzere ilgili makamlara ilettik" dedi.   Bankaların altın bankacılığı uygulamaları çerçevesinde müşteriler, yastık altında tuttukları cumhuriyet altını, külçe altın ya da kolye-bilezik gibi ürünleri şubelere getiriyor, eksperler bu altınların değerlemesini yapıyor ve karşılığında açılan hesaplar üzerinden altın ya da TL karşılığı getiri elde edilebiliyor. 

Öte yandan son alınan karara göre bankalar Cumhuriyet altın sikkeleri ve Cumhuriyet ziynet altınları ile VOB'da işlem gören kıymetli madenleri esas alan sözleşmelerin alım satımını yapabilecekler. 

[PAGE]

 

 

"TL ZK'larda altın tutma oranı artırılması tüm tarafların yararına"

Raporda ayrıca hali hazırda yüzde 30 seviyesinde olan TL zorunlu karşılıkların altın olarak tutulması oranının artırılması önerisi de yer aldı. Raporda, bankaların TCMB'ye zorunlu karşılık olarak bıraktığı altınlardan daha fazla altın toplaması durumunda, bankaların topladıkları altınların fazlasını sektöre kredi olarak kullandırabileceği ve/veya swap yaparak elde ettikleri kaynağı piyasalarda değerlendirebileceklerine dikkat çekildi.

TCMB son olarak 16 Ağustos'ta TL zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilmesine ilişkin üst sınırı yüzde 30'a yükseltirken, rezerv opsiyon katsayılarını da kademeli olarak artırdı. TCMB 22 Ocak'ta yaptığı açıklamada TL zorunlu karşılıklar için 12.7 milyar dolar değerinde 237 ton altın tutulduğunu, yapılan son değişiklerin ardından imkanların aynı oranda kullanılması halinde altın rezervlerinde 900 milyon eğerinde 16.5 ton artış beklendiğini söylemişti. 

TCMB'nin zorunlu karşılıkların altın cinsinden tutulmasına olanak sağlaması ardından bankalar swap ya da satın almak yoluyla altın ihtiyaçlarını karşılayarak, TCMB'ye veriyor ve karşılığında TL alıyor.

TCMB tarafından verilen bilgiye göre altın rezervleri 8 Mart itibarıyla 388 ton seviyesinde.

Yastıkaltında 5,000 ton (yaklaşık 500 milyar TL) olduğu tahmin edilen altının finansal sistemin bir parçası olmasının, resmi takibin kolaylaşmasının ve bu sayede likiditenin çoğalmasının yegane yolunun bankalar kanalıyla hurda altın toplanması olduğu belirtilen raporda, bu kapsamda bankaların altın bankacılığı faaliyetleri hatırlatılarak, şöyle denildi:

"TCMB'nin altın zorunlu karşılıkların belli bir miktarının doğrudan halktan gelen fiziki altınlardan olmasını isterse bu duruma bankalar da vatandaşın yastıkaltındaki altınlarını çıkarmak için gerek tanıtım gerek reklam gerekse de altın depo hesaplarına yüksek faiz veya kâr payları vererek vatandaşları bu konuda ikna etmeye çalışacaklardır."

[PAGE]

 

 

Teminat kabul edilmesi altının kullanım alanını artırır

Hurda altının mevduat olarak kabul edilmesinin bir başka faydası olarak ise; altın mevduatının hesapta kalma süresinin diğer mevduatlara göre çok daha uzun süreli olması nedeniyle bankaların aktif-pasifleri arasında vade uyumsuzluğunun kısmen iyileştirecek olması gösterildi. 

Raporda, "Halktan fazla altın gelmesi halinde bankalar bu altınları swap yaparak nakde dönüştürebilir ve bundan dolayı meydana gelecek likidite bolluğunun faizleri düşürücü etkisi olabilir. Halktan bankalar aracılığı ile toplanan bu altınlar nasıl ithal edildiyse tersine ihraç edilmesi sonucunda dış ticaret açığını düşürücü bir etkisi olacaktır" denildi.  

Raporda yer alan bir diğer öneri ise altının sermaye ve para piyasalarında teminat olarak kabul edilmesi oldu. Buna göre sermaye ve para piyasalarında hazine işlemlerinde bankalar ve finansal kuruluşlar arasında gerek hisse senedi gerekse repo, tahvil, senet ve para piyasalarından bir teminat olarak kabul edilmesinin altının kullanım alanını çoğaltacağı belirtildi. 

Altının diğer finansal araçlara göre daha ucuz maliyetli bir kaynak olduğu ve finansal piyasalarda altının teminat olarak kabul edilmesinin bankalar ve finans kuruluşlarının daha ucuz maliyetli bir enstrümanı teminat olarak kullanmalarını sağlayacağı belirtilerek, TL'nin piyasada kalmasının da likiditeyi artıracağı ifade edildi.