'İkinci yarıda şirket kârlılıkları düşecek'

Petrol fiyatları ve döviz kuru ile maliyetleri yükselen şirketlerin kârlılığı TCMB'nin yarın faiz artırması durumunda yılın ikinci yarısına damga vurabilir. Analistler bu görüşte birleşmelerine karşın tahmin yapmaktan ise kaçınıyorlar.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tüketici fiyatlarındaki artışın Mayıs'ta yıllık yüzde 12.15 ile altı ayın en yüksek seviyeye çıkmasıyla birlikte TCMB'den yarın yeni bir faiz artırımı beklenirken; bu yönde bir adım, artan petrol fiyatlarıyla maliyetleri yükselen şirketler üzerindeki kârlılık baskısını yılın ikinci yarısında daha da artırabilir.

Son faiz artırımlarının ardından yılın kalanında ekonomide yavaşlama beklendiğine dikkat çeken analistler; yavaşlayan büyüme ve azalan iç talep nedeniyle şirket kârlılıklarının baskılanacağını; ayrıca yükselen faizlerin yeni kredi ve kredi yapılandırma tarafında da şirketleri olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyor.

"Maliyet anlamında sıkıntılı bir yarıyıl olacak"

Merkez Bankası'nda 50-75 puanlık ölçülü bir faiz artırımı daha beklediğini belirten Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı Gümülcineli, "Borsa tarafı faiz artırımlarını sevmez. Faizin yükselmesi demek, kredi kullananların maliyetinin artması demek, büyüme tarafında baskılanma demek. Seçimden sonra, yılın ikinci yarısında faiz artırımının büyüme ve şirket kârları üzerindeki etkisini konuşuyor olacağız" dedi ve ekledi:

"İkinci yarı, şirketlerin birçoğu için maliyet anlamında sıkıntılı bir dönem olacak. Faiz yükseliyor, petrol fiyatları arttı, maliyetler artıyor."

"Yapılandırmalarda da yüksek faiz söz konusu olacak"

Faizdeki 1 puanlık artışın özel sektör şirketlerinin borcunu 10.5 milyar lira artırdığını belirten ICBC Yatırım Araştırma Müdürü Burak İşyar ise, "Önümüzdeki dönemde yeni kredilerde ya da TL kredi yapılandırmalarında yüksek daha yüksek faiz söz konusu olacak. Faiz artışı büyümeyi yavaşlatarak da şirketlere etki edecek" ifadelerini kullandı.

TCMB'nin 300 baz puanlık son faiz artırımının ardından, yarınki PPK toplantısında politika faizi olan ve yüzde 16.50'ye eşitlenen bir hafta vadeli repo faizini 50-100 baz puan artırması bekleniyor.

"İç talepteki zayıflık şimdiden başladı"

Faiz oranlarının yanı sıra, seçim sonrası ekonomiye ilişkin beklenen yeni önlemlerin de şirket kârlarını baskı altına alacağını ifade eden İşyar, "Yılın ikinci yarısı için pazarın kötü olduğu döneme giriyoruz. Tüketimi azaltacağız. İç talepteki zayıflık şimdiden başladı. Seçimden sonra ek kemer sıkmaya gidilmesi gerekecek. Bazı önlemler alınacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu.

İşyar, "Enflasyonu aşağı indirmek için alınacak tedbirlerle talep biraz daha zayıflayacak. Bu da yurtiçinde iş yapanlar için olumsuz olacak. Otomotiv, beyaz eşya şirketlerini bunlar arasında sayabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

"Petrol 50 dolar, dolar 3 TL idi"

Kârlılıklar üzerinde bir maliyet baskısı bulunduğuna da dikkat çeken İşyar, "Geçen yıl petrol 50 dolar, dolar 3 TL idi. Şu anda petrol 75 dolar, dolar ise 4.6 lira. Ayrıca yılın ikinci yarısında birçok şirkette ücret zamları ve toplu sözleşme artışları devreye girecek. İç talep zayıf olursa, şirketler bu maliyet artışlarını fiyatlara yansıtamayabilirler" diye konuştu.

Brent petrolün en yakın vadeli varil fiyatı 76 dolar seviyesinde bulunuyor. Brent, geçen yıl Haziran'da 50 doların altında seyrediyordu. Brent petrol 2017 yılını ise 65 dolar seviyesinde tamamlamıştı.

Analistler tahmin yapmaktan kaçıyor

Analistler, yılın ikinci yarısında şirket kârlılıklarında düşüşün kaçınılmaz olduğunu belirtmekle birlikte, bunun düzeyinin ne olacağı konusunda ise tahmin yapmaktan kaçınıyor. Analistlere göre, seçim sonrası ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği ve ekonomiye yönelik yeni tedbirlerin mahiyeti kârlılıklardaki düşüşün şiddetinde belirleyici olacak.

"Yumuşak iniş şansımız yüksek"

Büyümede yavaşlama, zayıf iç talep, kur ve faiz seviyelerinin şirket kârlılıklarını aşağı çekecek dört unsur olduğunu ifade eden Gedik Portföy, Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, "Kârlılıklar aşağı gelecek. Ama bunun düzeyini şu anda senaryolandıramıyoruz. Evet faiz artışı kârlılığı baskılıyor ama aksi durumda da kur artışı ekonomiyi kilitlemişti" diye konuştu.

İkinci çeyrekte zayıflayan büyümenin üçüncü çeyrekte negatife dönmesini, son çeyrekte de zayıf bir büyüme öngördüğünü belirten Karayazıcı; büyümenin hız kesmesi, yüksek faiz seviyeleri ve baskılanan şirket kârlarının yılın ikinci yarısında borsa performansına nasıl yansıyabileceği ile ilgili ise şöyle konuştu:

"Büyümede hız kaybı yaşayacağımız kesin. Önemli olan yumuşak bir iniş yapıp yapamayacağımız. Dışarısı pozitif, borsamız da zaten yüksek iskontolu. Dolayısıyla yumuşak iniş şansımız yüksek. Faizlerin yukarı gidişi, risk alma iştahını teorik olarak baskılayacak bir unsur. Ama bence bu teoride kalacak. Borsa çok iskontolu ve ekonomik yavaşlamaya fiyatlar düşükken yakalandığımız için bu bir paraşüt olacak."

BIST-100 endeksinin diğer gelişen ülke hisse senetleri ile karşılaştırıldığında yüzde 40'a yakın iskontosu bulunuyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir