Kredilerde 175 milyar beklentisi
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, birinci çeyrekte krediler KGF ve yapılan düzenlemelerin etkisiyle kredilerin 175 milyar liraya çıkarak ciddi bir artış göstereceğini söyledi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektöründe hükümetin Kredi Garanti Fonu'nu (KGF) ve kredileri destekleyen tedbirlerinin desteğiyle kredilerde miktarsal bazda ciddi bir artışla ilk çeyreğin tamamlanmasını beklediklerini, geçen yıl ilk üç ayda 120 milyar TL olan kredilerin bu yıl ilk çeyrek itibarıyla 175 milyar TL'ye yükseleceğini söyledi. Böylece kredilerde ilk çeyrek sonunda yıllık bazda artış yaklaşık yüzde 46'lık artışa denk geliyor. Aydın yılsonunda ise yüzde 15'lik bir kredi büyümesi beklediklerini ifade etti. BDDK verilerine göre Ocak sonu itibarıyla krediler kümülatif bazda 1.8 trilyon TL seviyesinde bulunuyor.
Uludağ Ekonomi Zirvesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aydın, "Kredilerde miktarsal olarak ciddi bir artış görüyoruz. Kredi rakamlarına baktığımızda geçen yıl ilk üç ayda 120 milyar TL. İlk çeyreğin bitmesine son bir hafta kala şu anda 150 milyar TL, çeyreği 175 milyar TL civarında tamamlar görünüyor. Bu ciddi bir artış" dedi.
Kredilerde canlanmanın bir önceki yılın son çeyreğinde başladığını Kredi Garanti Fonu (KGF) başta olmak üzere hem bireysel tüketiciye dönük hem de şirketlere yönelik hükümetin aldığı tedbirlerin de bu artışta etkili olduğunu belirten Aydın "Kredilerdeki canlanmaya iki yönlü olumlu bakmamız lazım. Birincisi reel sektörün kredi talebinin devam ettiği, ikincisi ise bankaların kredi verme iştahının devam ettiği görünüyor" dedi.
Bankaların kredilerini canlandırmak için yapılan çalışmalar kapsamında, geçen yıl BDDK bankaların bazı kredilerde genel karşılıkları düşüren ve bazı kredilerde yeniden yapılandırmaya imkan veren kredi arzını artırarak kredi maliyetlerini düşüren yönetmelik yayımlamıştı. Son olarak KGF'nin sağladığı kefalet tutarını 250 milyar TL olarak belirleyen kararname de Resmi Gazete yayımlanmıştı.
Aydın, küresel olarak bankacılık sektörünün hala sıkıntı yaşadığı bir dönemden geçildiğini belirterek, "Buna ek olarak yerel konjonktürel olarak yaşadığımız sıkıntılara rağmen bilançonun her gün daha fazla bir bölümünü krediyle oluşuyor. Şu anda bu rakam yüzde 68 seviyesinde... Bu oran 2000'lerde yüzde 20 seviyesindeydi" dedi. BDDK verilerine göre kredilerin aktif içindeki payı 2016 sonunda ise yüzde 63 seviyesindeydi.
Bankalar proje finansman kredilerinde risk iştahına sahip
Aydın gazetecilerin kredilerdeki artışta yap işlet devret modelinin etkili olup olmadığına yönelik bir soruya ise şöyle cevap verdi: "Bankacılık sektöründe verilen kredilerinin yüzde 20'si proje finansmanı olarak yer tutuyor. 1.8 trilyon TL kredi büyüklüğünde yüzde 20 paya sahip. Bu da 300 milyar TL'nin üzerinde bir kredi büyüklüğüne işaret ediyor."
Aydın, proje finansmanı kapsamında enerji, altyapı, gayrimenkul kredileri başta olmak üzere bankacılık sisteminin risk iştahına sahip olduğunu belirtti. Aydın, kredilerde 2017'de yüzde 15'lik bir kredi büyümesi beklediklerini belirterek, ancak bunun altında ya da üstünde bir oranın da olabileceğini kaydetti.
Dış borçlanma maliyetleri 30-40 baz puan artıyor, güçlük yok
Sektörde dış finansman maliyetlerde son dönemde artış olduğunu da ifade eden Aydın, "'Dışarıdan borçlanmada faize artış gelince -ki geliyor, 30-40 baz puan civarında bu artış-sektörü etkiliyor mu' Etkiliyor ancak, aman aman değil.. Dış borçlanmanın eski seyrinde devam edeceğini düşünüyoruz. Kaynak temininde olağanüstü güçlük olmaz" diye konuştu.
KGF uzun yıllar ekonomiye destek olacak
Aydın, Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) 250 milyar TL'lik kredi kefaletinin bankacılık sektörünün 1.8 trilyon TL tutarındaki kredi hacminin sekizde biri kadar yeni kredi anlamına geldiğini belirterek, "Ekonomiye ihracata istihdama ciddi bir faydası olacak. Ekonomi yönetimi sektörün kredi hacminin ekonomiye destek olarak şekilde artması için güçlü adımlar atıyor. Tek başına KGF yeterli değil ancak KGF uzun yıllar ekonomide büyümeye istihdama destek olacak" dedi.
Hükümetin geçmiş dönemde ödeme güçlüğü çekenlere ilişkin aldığı bir tedbir olan sicil affının bankalarca uygulanmasında bir sorun olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Aydın, "Yasal düzenlemesi yapılmış bir gelişmeyi bankaların uygulamama lüksü olamaz... Ekonomi yönetimiyle ilgili yakın çalışma içerisindeyiz" dedi.
Son dönemde bankalar bu uygulamayı tam olarak gerçekleştirmediğine ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine Aydın "Bankalar, sistem kimseyi bir kez çeki karşılıksız çıktı diye reddetmiyor. Ancak özkaynağı tüketmiş, bilançosunun ayağa kaldıracak durumu olmayan, pert olmuş ise bu olabilir" dedi.
TVF bankacılık sektörünü olumsuz etkilemez
Aydın Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) yeni araçlar üreterek ülkeye çekilen kaynağı artıracağına dikkat çekerek "Paranın kimin getirdiğinin çok fazla önemi yok. TVF mevduat toplamayacak. Bankacılık sektörü ile ayrı kulvarda. Gelişmesi gereken piyasalara katıda bulunacaksa (TVF) biz bankacılık sektörü olarak olumlu bakarız" dedi.
Aydın ayrıca TVF'nin yurtdışından sağlayacağı kaynak nedeniyle bankaların ya da Hazine'nin kullanacağı kaynağa bir şekilde ortak olacağına ya da sektörün borçlanma maliyelerini artıracağı yönündeki görüşlere katılmadığını da belirtti.