Merkez ocak ayını da pas geçti
Merkez Bankası, beklendiği gibi faizlerde değişikliğe gitmedi. Ancak, karar metninde bir önceki açıklamalara göre önemli farklıklar var...
Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) bugün gerçekleştirdiği toplantıda faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Böylece faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borçlanma faizi yüzde 7.25, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7.5, koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizi yüzde 10.75 seviyesinde kaldı.
Faiz kararının ardından dolarda yukarı yönlü hareketlilik yaşandı. Saat 13:59'da 3.0301 seviyesinde yer alan dolar/TL saat 14:12 itibariyle 3.0353 seviyesinde yer aldı.
Fed'in faiz artırımı sonrası sadeleşme beklentilerine karşılık aralık ayında beklemeyi tercih eden Merkez Bankası'nın (TCMB) izlediği 'volatilite'nin artması faizlere dokunmamasındaki en önemli etken.
ABD hisse piyasalarındaki oynaklığın başlıca göstergesi olan VIX ile ABD Hazine tahvillerinin oynaklığını ölçen MOVE endeksleri Fed'in faiz artırımına gittiği 16 Aralık'tan bu yana yükseliş eğiliminde.
Yapısal reformlar büyüme potansiyelini artıracak
Faiz toplantısının ardından TCMB’den yapılan açıklama; sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerindeki ılımlı seyrin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği ifade edildi.
Artan jeopolitik risklere karşın Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin sürdüğü işaret edilen duyuruda, şunlar kaydedildi:
"Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir. Enerji fiyatlarındaki gelişmeler enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Bununla birlikte, artan maliyet unsurları çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi sınırlamaktadır. Bu çerçevede Kurul, ücret gelişmelerinin ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri ile enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunacağını ifade etmiştir.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Kurul, ayrıca yılın başından itibaren artan küresel oynaklığı ve Ocak Enflasyon Raporu öngörülerini değerlendirmiştir."
'Sadeleşme' vurgusu metinde yok
İntegral Menkul Değerler’in faiz kararı ve açıklama metnine dair görüşleri ise şöyle:
Karar metninde 22 Aralık toplantısındaki metne göre bazı değişiklikler bulunuyor. Öncelikle geçen ay sadeleştirme adımları ile ilgili yapılan vurgunun mevcut metinde olmadığı görülüyor. Başka deyişle metinden hem sadeleştirme adımları çıkarken hem de küresel piyasalardaki oynaklık çıkarılmış görünüyor.
Diğer bir önemli farklılık ise enflasyon beklentileri üzerindeki etkilere ek olarak ücret gelişmeleri de eklenmiş görünüyor. Asgari ücretteki artışın enflasyon üzerindeki etkisini izleyeceği anlaşılıyor. Diğer bir farklılık ise AB ülkelerindeki talep artışının büyüme üzerinde net ihracat lehine etkisine vurgu yapılırken, bu sefer sadece ihracat üzerinde olumlu etkilere değinmiş.
Sonuç olarak; Merkez Bankası sadeleştirme konusunu şimdilik gündemden kaldırmış görünüyor. Bununla birlikte üst bant gibi bir konfordan vazgeçmediği söylenebilir.
Diğer yandan ücret artışlarının enflasyon üzerinde oluşabilecek sert etkilerine karşın bir faiz artışı konusunda hazırlık yaptığı söylenebilir. Döviz kurlarına karşı mevcut sıkı duruşun devam edeceği yine açıkça belirtiliyor.
Sıkı para politikası devam edecek ve ücret artışları nedeni ile enflasyonda oluşacak artış trendine karşı faiz silahı kullanılabilir. Metinde enflasyon konusunda bir endişe havası olduğunu söylemek mümkün.
Bekle-gör modu
Halk Yatırım'dan yapılan değerlendirme ise şöyle: FED normalleşmesi sonrası beklenen sadeleştirme adımlarının atılması üzerine kurulu TCMB normalleşmesinin geri plana çekildiği izlenimi alıyoruz. Küresel oynaklığın yıl başından beri artıyor olması ve bunun değerlendirildiğinin ifade edilmesi, özellikle FED’in önümüzdeki hafta yapacağı kritik toplantısında vereceği sinyaller öncesinde, beklediğimiz gibi, para politikasında biraz daha ‘bekle-gör’ moduna geçtiğinin sinyalini veriyor. Petrol ve emtia fiyatlarında artan dalgalanma ve Çin ekonomisine ilişkin endişeler karşısında, FED’in normalleşmede daha ılımlı tarafa geçmesi durumunda, gelişen ülkelerle birlikte TCMB’nin de sadeleştirme adımlarını ötelemesi ve araç çeşitliliği politikasını sürdürmesi beklenebilir.
Diğer taraftan, enflasyon görünümünde artan risklere de yer verdiğini; dolayısıyla para politikasında sıkı duruşun korunması konusundaki kararlılığın sürdüğünü de belirtmek gerekiyor. Enflasyon beklentilerinde, küresel belirsizliklerin yanı sıra, ücretlere yapılan zammın etkisine karşı da duyarlılığın yüksek olduğunu izliyoruz.
Büyüme görünümünde temkinli olumlu beklentiler korunurken, artan jeopolitik risklere de yer veriliyor.
Bu çerçevede, FED normalleşmesine ilişkin belirsizlikler azalana kadar, para politikasında mevcut araçlarla yürütülen sıkı duruş yaklaşımının korunmasını bekleriz."
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ:
19 Nisan'a kadar faizleri sabit tutmasını bekliyoruz
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, bu karar ile TCMB'nin para politikasında sadeleşmeyi daha da ertelediğini söyleyerek, "Artık yeni başkan atamasının (veya yeniden atama) yapılacağı 19 Nisan'a kadar TCMB'nin faizleri sabit tutmasını bekliyoruz. Ancak bu enflasyonist baskıların yüksek olduğu ve birçok faktörün yüzde 8 civarında gezinen yıllık enflasyonu daha fazla artıracağı gerçeğini değiştirmiyor. Yıllık enflasyonun yılın ilk çeyreğinde yüzde 9'a (yüzde 10 olmazsa) yükselmesini bekliyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Çekirdek enflasyon göstergeleri de yüzde 10'a yakın ve beklentiler bozulmaya devam ediyor. Bu ortamda halen TCMB'nin para politikasını sıkılaştırmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Enflasyonla mücadele için yüzde 8.70'ten yüzde 8.90'a yükselen ortalama fonlama maliyetinin daha da yükselmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda hükümetin de gecikmeksizin gıda enflasyonuna karşı gerekli önlemleri alması gerekiyor."