Moody's: Türkiye'nin dış finansmanı şoklara karşı kırılgan
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin dış finansmanının şoklara karşı kırılgan olduğunu söyledi
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine ilişkin referandumdan az farkla evet çıkmasının belirsizliği artırdığını, kredibilite üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti.
Moody's tarafından yayımlanan araştırma notunda "Değişikliklere ilişkin desteğin çok az bir farkla gerçekleştiği dikkate alınırsa Türk toplumundaki kutuplaşmanın devam edeceği görülüyor. Bu da hükümetin hem iç politika hem de jeopolitik risklerle meşgul olmasına neden olacak" görüşüne yer verildi.
Moody's açıklamasında ayrıca devam eden olağanüstü hal dolayısıyla gergin olan siyasi atmosferin iş ve tüketici güvenine olumsuz etki etmeye devam etmesinin beklendiği belirtilirken, yatırım ve tüketimin düşük kalmasına neden olarak büyümeyi de tarihi standartların altında tutacağı belirtildi.
Not şöyle devam etti:
"Kutuplaşmış seçmen, çalkantılı jeopolitik gelişmeler, devam eden politika belirsizliği ve yüksek dış finansman ihtiyacı, ülkenin şoklara karşı kırılganlığının kredibilite üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor."
Moody's Mart ayında Türkiye'nin kredi notu görünümünü ekonomik büyüme görünümünün zayıflaması, kurumların gücünü yitirmeye devam etmesi ve ülkenin iç ile dış mali yapısı üzerindeki baskıların artmasını gerekçe göstererek "durağan"dan "negatif"e indirmiş, Ba1 olan kredi notunda ise değişiklik yapmamıştı.
Türkiye'de darbe girişimi sonrası onbinlerce kişinin gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından güvenin yeniden tesis edilmesinin ekonomik büyümeyi canlandırmak için kritik olduğunun belirtildiği raporda, "Üretim ve rekabet zorlukları dolayısıyla net ihracatın ekonomik büyüme üzerinde ağırlık yaratmaya devam etmesini bekliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Erkan: "Notu tekrar indirme" uyarısıdır
Reel Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, Moody's'in referandum değerlendirmesi için şu yorumda bulundu:
"Moody's'in yapmış olduğu referandum sonuçlarına ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmenin genel kanılardan çok da farklılık taşımadığını belirtmek gerekir. Moody's'e göre referandumdan az farkla "evet" çıkması kredibilite açısından risk oluşturuyor ve belirsizliği artırıyor. Genel olarak doğru çünkü referandumdan çıkan sonuç sadece "evet mi, hayır mı" belirsizliğini ortadan kaldırdı. Politik belirsizlik uzun vade için devam edecek. Bu hem siyasi tansiyon ile alakalı (malum, seçim sonuçlarına ilişkin itirazlar ve tartışmalar var), hem de bundan sonra açılacak fasıllar ile alakalı.
Bu konuda özellikle OHAL'in süresi, Avrupa Birliği ile ilişkiler ve muhtemelen Meclis gündemine gelecek olan idam cezası belirsizlik oluşturacaktır.
Moody's raporunda da "Kutuplaşmış seçimler, türbülanslı jeopolitik gelişmeler, devam eden belirsizlikler ve geniş dış finansman ihtiyacı, ülkenin şoklara karşı kırılganlığının not üzerinde baskı yapmaya devam ettiğini gösteriyor" ifadesi yer alıyor.
Mevcut siyasi ortamda da tekrar ve tekrar Türkiye'nin ekonomik reformları uygulamaya geçme aşamasından uzakta olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle doğrudan yatırımlarda azalmakta olan eğilimin devam etmesi, Türkiye'ye giren sermaye akışını olumsuz yönde etkileyecektir. Bu bir yandan cari açığın finansmanını zorlaştırıyor, diğer yandan zayıf sermaye dinamikleri dışarıya karşı olan kırılganlığı artırıyor. Türkiye, EM piyasaları içerisinde en risklilerden biri olarak
görünüyor. Bu durumda özellikle Fed, Trump veya küresel ekonomik / siyasi türbülans gibi konulardan etkilenme derecemiz artacak.
Moody's nezdinde kredi notumuz yatırım eşiğinin bir kademe altında... 18 Mart'ta daha Eylül 2016'da indirdikleri kredi notumuzun görünümünü "durağan"dan "negatif"e çekmişlerdi. Türkiye'nin not görünümünün Mart ayında "negatif"e çevrilmiş olması "notu tekrar indirme" uyarısıdır. Moody's'in takvimi yok, ancak 1-2 ay içinde bir açıklama yayınlayabilir."