Ne kadar gelir, o kadar tüketim
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, beyaz eşya ve elektronikte taksitin sınırlandırılması üzerinde çalışıldığını ve kredi taksitiyle gelir arasında bağ kurabileceklerini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vatandaşın kazandıkça harcayacağını, Türkiye'nin de ihracatını artırdıkça daha fazla büyüyeceği mesajı verirken krediyle artan iç tüketime fren getirecek yeni önlemler üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Buarada Babacan, tasarrufu özendirecek bir dizi destek ve teşvik de sağlayacaklarını belirterek özellikle enerji verimliliğini ve tasarrufunu artıracak çalışmalar içinde olduklarını aktardı.
Başbakan Yardımcısı Babacan, vatandaşın gelirinden fazla kredi çekerek yöneldiği iç tüketimi frenlemek için kredi gelir ile kredi kartı limitini birbirine bağlayan tedbirlere ek olarak 3 yeni tedbir alabileceklerini kaydetti. Babacan, bazı kredilere konut kredisindeki yüzde 25'lik peşinat gibi peşinat gelebileceğini, gıda ve akaryakıttaki taksit sınırının genişletilebileceğini, maaş kadar kredi kartı limitinin yanında maaş kadar aylık kredi taksiti getirilebileceğini aktardı.
Ali babacan, önceki gün açıklanan OVP'nin ardından gazetelerin ekonomi müdürleri ile bir araya gelerek bazı konulara açıklık getirdi. Babacan gelecek yeni tedbirleri şöyle anlattı: "Gıda ve akaryakıtta taksiti kaldırmıştık, bunun alanını genişletmeyi düşünüyoruz. Bir mağaza kendi imkanlarından taksit açıyor bunu takip etmemiz zor. Ama kredi kartı merkezi bir sistemde olduğu için kredi kartı ile olan taksit sayısında bir düzenleme yapacağız. Ama tüketici finansman şirketleri üzerinden kredilendirme yapılıyor. Şimdiye kadar o alan biraz izledik. Bundan sonra o alanla ilgili kendini hissettirecek tedbirler alacağız. Merkez Bankası'nın tüketici finansman şirketlerini zorunlu karşılığa tabii tutması bunun ilk adımı. Ama diyelim ki otomobil alınacak. Otomobilin kaç yıl vadeli kaç taksitte alınabileceği ile ilgili de neler yapılabilir diye bakıyoruz. Örnek olsun diye söylüyorum. Mesela beyaz eşyada ne olmalı? Elektronikte ne olmalı. Bunlar çok dikkatli çalışılması gereken hususlar. BDDK, MB, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine etki analizleri yapıyor. Sonuçları gördükten sonra BDDK alacağı tedbirleri görüşe açacak, görüşler geldikten sonra nihai kararı verecek. Çok detaya inemeyiz ama genel ürün kategorileri bazında mesela elektronik örneğin bir televizyon, cep telefonu. Taksit bitmeden ikinci telefonu alıyor insanlar. Keşke bu kadar girip müdahale etmek zorunda kalmasak ama tasarruf oranları buraya düştükten sonra bunlar tedbir almamız gereken konular olarak karşımıza çıkıyor" açıklamasında bulundu.
Babacan, banka kredisi ile ev alırken yüzde 25 peşinat zorunluluğu olduğunu ve başka bir kredi türünde böyle bir zorunluluk olmadığını da vurgulayarak "Benzer kavramlarını başka kredi alanlarına da getirebileceğiz. O da önemli bir çalışma alanı. Şu anda kredi kartı limiti ile gelir arasındaki bağı kurduk. Ama bazı alanlarda ödenecek taksitlerin miktarı ile aylık gelir arasında da bağ kurabiliriz. Çalışıyoruz" dedi.
Türkiye'nin tasarrufları oranında büyümesi gerektiğine işaret eden Babacan, kredi ve kart konusunda yeni tedbirlerin sonuçlarına bakacaklarını ve gerekirse ilave tedbir almaya devam edeceklerinin de altını çizdi.
Yellen rüzgara kapılmayan biri
Fed'in yeni başkanı olacak Janet Yellen'la ilgili konuşan Babacan, "Yellen olsa iyi olur diyorduk. Tanıyıp sevdiğimiz bir isim. Herhalde Kongre de onaylayacak. Konusuna hakim ve günlük rüzgara kapılmadan doğruları yapacak bir Fed Başkanı olacağına inanıyoruz. Bizim Merkez Bankamızla da iyi bir çalışma içinde olacağını düşünüyoruz" dedi. Fed'in tahvil alımlarını azaltacağını hatırlatan Babacan, "1,5-2 yıla faizler yükselecek. Operasyonu 3-4 yıla yayılacak" dedi.
TAKSİTLİ KART BORCU 48 MİLYAR LİRA
Babacan kart borçları hakkında bilgi verdi. Buna göre taksitlendirilmiş kredi kartı borcu Aralık 2011'de 26 milyar lira, 2012'de 38 milyar lira, 27 Eylül itibariyle ise 48 milyar liraya yükseldi. Taksitlendirilmemiş 34 milyar TL'lik daha kart borcunu olduğunu da kaydeden Babacan, "Toplam kart borcu 82 milyar TL. Yurtdışında da bu taksit çok nadir" dedi.
3-4 YIL LİKİDİTE AZ VE PAHALI OLACAK
Önümüzdeki dönemin büyüme açısından farklı olacağını da söyleyen Babacan, "Geçmiş 10 yılın performansı ile bundan sonraki 10 yılın büyüme performansı gelişmekte olan ülkelerde aynı olmayacak" dedi. Küresel gelişmelerden bütçe açığı, yüksek enflasyonu ve cari açığı olan ülkelerin daha çok etkilendiğini de vurgulayan Babacan, "Bizim içinde önümüzdeki dönem küresel likiditenin daha sınırlı olacağı bir dönem olacak. Önümüzdeki 3-4 yıl likiditenin daha sınırlı ve maliyetinin daha yüksek olduğu bir dönem olacak. Biz zaten OVP'yi bunu hesaba katarak hazırladık. Bizim içinde dış açığımız dikkat etmemiz gereken bir konu. İçerideki tüketimin, özellikle borçlanarak yapılan tüketimin içeride dikkatle takip edilmesi ve bir miktar kontrol altında tutulması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
TÜKETİM VE İTHALATA DİKKAT ETMELİ
Babacan, "İhracat, üretim ve yatırıma yönelik kredilerin önü açık olacak ama tüketim ve ithalata dikkat etmek gerekiyor. Tasarruf oranlarımız tarihin en düşük noktasına indi. Gelişmekte olan ülkelerdeki tasarruf oranı ortalama yüzde 33.1 bizde 12.6. vatandaşımız maaşını alıyor ve harcamalarını yapıyorsa sorun yok. ama gidip borçlanıp onu da harcıyorsa dikkatli olmamız gerekiyor. Tüm tüketimi ve iç piyasayı hedefleyen tedbirler de alabilirdik. Onu yapmıyoruz, sadece kredi kanalıyla oluşan ilave tüketime tedbir alıyoruz" diye konuştu.
ENFLASYON KASIMDA DÜŞEBİLİR
Babacan, tütün ve alkolde yapılan fiyat ayarlamalarının Kasım'da baz etkisinden çıkacağını belirterek "Baz etkisinden arınınca şu sıralarda yüzde 7.8 civarında olan enflasyonun 1 puan düşerek 6.8'e inecek" dedi.
AYAĞI YERE BASAN DURUŞA İHTİYAÇ VAR
Yapısal tedbirlerle cari açığı düşürmek konusunda kararlı olduklarını da aktaran Babacan şu ifadeleri de kullandı: "Normal bir dönemde değiliz. Daha dikkatli ve ayağı yere basan bir duruş gerekiyor. Eğer 2011'de kredileri kısmasaydık ve son türbülansa yüzde 11 cari açıkla girseydik sonuçları ağır olurdu. Normal koşullarda cari açık bu kadar yüksek olsa sorun yoktu ama normal günlerde değiliz. Tedbir almasak yarım puan daha fazla büyürdük ama ne pahasına. Bugün bu tedbirleri almasak belki yüzde yarım daha fazla büyüme uğruna büyük sıkıntılar yaşayacaktık. Belki 4 bile büyüyemeyip krizle karşılaşacaktık. Yeni OVP, 2023 hedeflerinden vazgeçmemizi gerektirmiyor. Bunlar önümüzdeki 3 yılın hedefleri. Önümüzde daha 10 yıl var, çok olumlu gelişmeler olabilir.Gelişme her zaman düz çizgi olarak devam etmez. Bazen dalgalı gidebilir."
ENERJİ VERİMLİLİĞİNE 5. BÖLGE TEŞVİKİ
Babacan, enerji verimliliğine de teşvik getireceklerini söyleyerek "Sanayicimiz, enerji verimliliğine dönük olarak bir yatırım yapacaksa, diyelim ki fabrikasının ısınma sistemini değiştirdiyse, üretim teknolojisini değiştirdiyse ve verimli enerji kullanacaksa biz onu teşvik edeceğiz. Bu tür yatırımların kriterlerini belirleyip, o yatırımları yapanlara 5'inci bölgeye yatırım yapmış gibi teşvik vereceğiz. Bu yatırımı yapan sanayicimiz, İstanbul'da da olsa bundan yararlanabilecek. Enerji Bakanlığımız, Kalkınma Bakanlığımız ile bir araya geldik ve bu konuda bir çalışma yaptık" diye konuştu.
KONUTLARDA YALITIMA SÜBVANSE
Konutlarda ısı izolasyonu yalıtımı yapanların kredilerini de sübvanse edeceklerini aktaran Babacan, "Nasıl tarım kredilerini, esnaf kredilerini sübvanse ediyorsak, konutların yalıtımı ile ilgili yapılacak yatırımlarda uygun kredi imkanı oluşacak. Orada tam tersine taksiti teşvik edeceğiz. Mesela 5 yılda ödeme imkanı sunulacak. Az enerji harcasın, 5 yılda da yavaş yavaş ödesin ama bu yatırımı yapsın. Ödediği rakam aslında tasarruf ettiği miktar olacak. Enerji Bakanlığımız bunun üzerinde çalışıyor. 38 tane enerji verimliliği danışmanlık şirketleri var onları da sürece dahil edeceğiz" ifadelerini kullandı.