Negatif reel faiz uzun süre kalıcı olacak

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, mevduattan çıkan paranın başka alanlarda 'balon' oluşturma riskine dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, "Türkiye negatif reel faizi daha önce gördü ama çok kısa sürdü. Bu sefer kalıcı olacağını düşünüyorum. Kalıcı derken uzun süre kalıcı. Yoksa sürekli kalıcı olamaz" dedi.

Dünya konjonktürüne bakıldığında negatif reel faiz için ortamın müsait olduğunu dile getiren Ergun Özen, paranın mevduattan çıkıp, konut, borsa gibi alternatif alanlarda balonlar oluşturabileceğine işaret etti ve bu alanlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

AA Finans Masası’na konuk olan Ergun Özen, "Ben, şu anda negatif faiz ortamından rahatsız değilim. Bunun Türkiye'de ilk defa uzun süreli olarak kalıcı olacağını düşünüyorum. Ama kalıcı bir şey olamaz bu dediğim nedenlerden dolayı. Mevduattan çıkan para, hazine bonolarından çıkan para, klasik yatırım araçlarından çıkan para, başka alternatif yatırım alanlarına gidip buralarda balonlar oluşturabilir, buna çok dikkat etmemiz lazım" diye konuştu.

Bankaların neden kar ettiğini analiz edin

Özen, şu anda Türkiye için güneşli günler olduğunu belirterek, "Ama biraz bulutlar da var. Bu bulutlardan da kurtulmak lazım diye düşünüyorum. Bu da verimlilikten geçiyor, verim artışı lazım" dedi. Özen, ekonomide toplam verimlilik artabilirse güneşli günlerin kalıcı olabileceğini söyledi. Bir bankacı olarak kar rakamları hakkında çekinerek konuştuklarını aktaran Özen, daha fazla analiz edilerek bankaların nereden kar ettiğine bakılması gerektiğini dile getirdi.

Faiz gelirlerinde 2012'nin son çeyreği ile 2013'ün ilk çeyreğinde bir fark olmadığına dikkati çeken Özen, konuşmasına şöyle devam etti: "Büyümesi gerekiyordu ama büyümemiş. Önemli bir sinyaldi bence. Bankacılık sektörü ilk çeyrekte büyümeyi sağladı. İyi bir ilk çeyrek açıkladığını düşünüyorum. İlk çeyrekteki rakamların diğer çeyreklerde olması zor diye düşünüyorum. Çünkü ilk çeyrek rakamlarında kardan bahsettiniz, zaten onun içerisinde çok ciddi menkul kıymet karları var, temettü gelirleri var. Menkul kıymet karları sürdürülebilir bir şey değildir. Son 8-9 çeyrektir bunu sürdürdük, çünkü Türkiye'de çok güzel bir faizlerin düşme trendi var."

"Yüzde 6-7 marjlarla kredi satmıyoruz, böyle bir dünya yok"

Bankaların, TCMB'nin faizlerdeki indirimi kredi oranlarına yansıtmadığı eleştirilerine karşılık Özen, "Bankacılar olarak biz buna sevinmiyoruz. Biz TCMB'den bütün parayı alıp da böyle yüzde 6-7 marjlarla kredi satmıyoruz. Böyle bir dünya yok. Böyle bir dünya olsa bu eleştiri haklı olacaktı" dedi.

Özen, "Merkez Bankasının son haftalık raporunda, ticari kredi faiz oranlarının 2012'de yüzde 12,7 iken yüzde 7'ye kadar gerilediğini bilgisi bulunduğunu aktararak, "Biz fonlamamızın yüzde 10-15'ini TCMB'den yapabiliriz. Zaten daha yukarısı çok tehlikelidir. Çünkü TCMB'den çok kısa vadede fon bulabilirsiniz. Dolayısıyla TCMB'den aldığımız paradaki faiz düşüşleri bize ancak bu kadar yansıyor" şeklinde konuştu.

Müşterinin kredi riskine göre münferit örneklerin bulunabileceğine dikkati çeken Özen, "Hala yüzde 11-12'den kullanan müşteriler eminim ki vardır. O da riskiyle alakalı bir şeydir diye düşünüyorum. Bu rekabet ortamında bileyim ki yüzde 11-12'den kredi kullanan müşteri var, hemen girerim yüzde 10'da veya 9'da kırar alırım onu. İnanın böyle bir rekabet ortamı var bankacılık sektöründe. Yeter ki parasını ödeyebilecek iyi bir müşteri olsun" ifadelerini kullandı.

Faizle eleştireceğinize 'uzun vadeli para getirin' deyin

Reel sektörün bankacılık sektörünü düşük faizlerle eleştireceğine 'Biz artık yatırım yapılabilir ülke olduk, siz gidin artık 10 yıllık para yerine 15 yıllık para getirin' demesi gerektiğini belirten Özen, "Ben, bu büyük projelere daha rahat gireyim, demesi lazım. Bu tür eleştirileri kabul ederim. Ama faiz tartışmaları bu rekabet ortamında geçerli değil diye düşünüyorum. Bizim yurt dışına gidip hakikaten iyi koşullarda daha uzun vadeli para getirmemiz lazım. Getirip de bu dev projelerin alt yapı finansmanına destek olmamız lazım" ifadelerini kullandı.

"Yatırım yapılabilir" ülke notuyla birlikte bu piyasanın gelişmesi gerektiğini dile getiren Özen, bankacılık sektörü büyük miktarda uzun vadeli Türk Lirası bulursa, reel sektörün de kur riskinden kurtarılmış olacağını söyledi.

Tavan uygulaması yanlış, bir matematiği var

Bankaların belli bir oranda faiz riski aldığını burada kısıtlamayı, tek rakamı doğru bulmadığını söyleyen

 Ergun Özen, "Bu şu demek, ey bankacılık sektörü, sen uzun vadeli Türk lirası kredileri ver, faizler sonra düşerse müşteri gelsin sonra yüzde 2'yi ödesin, bütün faiz riski sizde kalsın. Bunun başka bir açıklaması yok" ifadelerini kullandı.

Kredinin vadesine göre bu oranın yüzde 4 ya da 5 olabileceğini aktaran Özen, tavan uygulamasının yanlış olduğunu, bunun bir matematiği olduğunu dile getirdi.

"Faizler yükseldiğinde ben müşteriye dönüp bunu artırabilecek miyim? Bu imkan bana verilecek mi?" diyen Özen, o zaman bunun çift taraflı olması gerektiğini ifade etti. Bu yapılmazsa bütün faiz riskinin bankalara verildiğine dikkati çeken Özen, "Bu adil gelmiyor bana" ifadelerini kullandı.