Not artışına diğer kuruluşlar da katılacak
İSTANBUL - Frost & Sullivan'ın gerçekleştirdiği analize göre iyi ihtimalle kısa vadede, kötü ihtimalle orta vadede Türkiye'nin "yatırım yapılabilir ülke" notuna Fitch'in yanı sıra diğer kredilendirme kuruluşları da destek verecek.
2010 yılında Türkiye'de faaliyetlerine başlayan dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan, Türkiye'de hazırladığı başta enerji, otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini de kapsayan raporlarıyla uluslararası şirketlerin ve yatırım fonlarının Türkiye'deki faaliyetlerine yardımcı olmanın yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk firmasına özel araştırma ve danışmanlık hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine yardımcı olmayı sürdürüyor.
Bu kapsamda Frost & Sullivan, Türkiye ekonomisini yakından ilgilendiren ülke kredi notunun uluslararası pazarlarda ne anlama geldiğini ve önümüzdeki süreçte diğer kredilendirme kuruluşlarının nasıl hareket edeceği sorusunu masaya yatırdı.
Değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
Fitch, 5 Kasım'da Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyesine yükseltmiş bulunuyor. Bu yükseliş Türkiye tarafından iyi karşılanmakla birlikte, hükümet bunun geç kalmış bir değerlendirme olduğu ve bu değerlendirmenin diğer derecelendirme kuruluşları tarafından takip edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Hükümet, yapılan derecelendirmenin kalıcı olması açısından aynı derecenin en az iki değerlendirme kuruluşu tarafından verilmesi gerektiğini de vurguluyor. Bu noktada doğru bir tahminde bulunmak için Frost & Sullivan şu soruların yanıtlanması gerektiğinin altını çiziyor: Diğer kuruluşlar Fitch'i izleyecek mi? Fitch neden Türkiye'nin kredi notunu şimdi yükseltti? Türkiye hangi kriterlere uyuyor? Neden diğer kuruluşlar notu düşük tutuyor?
Belirsizlikler engel oluyordu
Sorularla ilgili olarak geçtiğimiz son yılların muhasebesinin yapılması gerektiğini ifade eden Frost & Sullivan Araştırma Analisti Ahmet Keşoğlu, Avrupa'da yaşanan kriz boyunca, ortamın tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye için de öngörülemez bir durumda olduğunu belirterek, Türkiye'deki politik riskleri ve ihracatın yaklaşık yüzde 60'ının Avrupa ülkelerine yapılmasının Türkiye'yi tehdit etmekte olduğunu anımsatıyor.
Bununla birlikte Keşoğlu, artan ham petrol ve doğalgaz fiyatlarının zaten yüksek olan cari açığı daha da yükselttiğini, bu nedenle Türkiye'nin kredi notunun, düşük borç oranı ve artan ekonomik büyümesine rağmen yükseltilmediğini ifade ediyor.
Zaman içinde koşulların Türkiye lehine döndüğünü belirten Keşoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun 2001 krizinden sonra sermaye yeterliliğini yüzde 16'dan yüksek tutması gibi sıkı politikaları, Türkiye'deki banka sektörünü Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha güçlü tuttuğunu, güçlenen bankacılık sektörü sayesinde Türkiye'nin Avrupa krizinden ciddi yaralar almadığını ifade ediyor.
Keşoğlu, bu dönemde Türkiye'nin Ortadoğu'da yeni pazarlar yaratarak ihracatını başarılı bir şekilde arttırmış olduğu ve böylece Avrupa ülkelerinin ihracattaki yüzde 60'lık pazar payının son 5 yılda yüzde 40'lara düşmüş olmasının önemine de değiniyor.
Sürdürülebilir büyüme ve teşvikler rol oynadı
Neden 'dün' değil 'bugün' sorusuna açıklık getiren Frost & Sullivan Araştırma Analisti Ahmet Keşoğlu, Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu artırmasıyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Derecelendirme kuruluşları, beraberinde ülkeye birçok risk getiren çok yüksek büyüme oranlarına nazaran sürdürülebilir büyümeyi önemsedikleri için, yüzde 3 ila 4 arasındaki sürdürülebilir büyüme oranları derecelendirme kuruluşları açısından oldukça memnuniyet vericidir.
Borçların Gayri Safi Yurt İçi Hâsılaya (GSYİH) oranı 2013 yılı için hükümet tarafından yüzde 2,3 olarak öngörülmekte ve düşmekte olan cari açık kredi notunun yükseltilmesini haklı çıkarmaktadır. Ayrıca, hükümet tarafından sağlanan teşvikler Türkiye'ye yapılan doğrudan yabancı yatırımın cazibesini korumasını sağlamakta ve petrol fiyatlarındaki olası artışlar Türkiye'nin ihracatçı pozisyonu açısından yüksek riskler taşımasına rağmen, Türkiye üretim alanındaki rekabetçi konumunu korumaktadır."
Sırada diğer kuruluşlar var
Türkiye'nin artan kredi notunun diğer derecelendirme kuruluşları tarafından nasıl yorumlanacağı sorusuna yönelik olarak ise Keşoğlu şu değerlendirmeyi yapıyor: "Sonuç olarak, mevcut cari açığın nispeten yüksek oluşu, Suriye'de yaşanan olaylardan dolayı jeopolitik risk altında bulunması ve Ortadoğu'daki durumun belirsizliği söz konusu olsa da bankacılık sektöründeki sıkı denetim, ihracat yapılan ülkelerin çeşitliliği, doğrudan yabancı yatırımın cazibesini koruması ve üretimdeki rekabetçi duruşu sayesinde Türkiye'nin mevcut ekonomik yapısı derece artırımını haklı çıkarmaktadır.
Bunun yanı sıra, tanınmış derecelendirme kuruluşları, Şili, Endonezya ve Brezilya örneklerinde olduğu gibi orta vadede birbirlerini takip etmektedirler. Bu bağlamda, Frost & Sullivan olarak kısa vadede, en kötü ihtimalle orta vadede diğer kuruluşların da Fitch'i takip edeceğini ve Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke konumuna çıkaracaklarını tahmin ediyoruz."