OPEC kararı petrolü nasıl etkiler?
Bugün yapılacak Petrol İhraç Eden Ülkeler (OPEC) Toplantısı'ndan çıkacak kararın petrol fiyatlarını nasıl etkileyeceği Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Aysun Göksu tarafından analiz edildi.
İşte Göksu'nun analizi;
"Petrol fiyatlarında son bir yılda yaşanan düşüşün yaklaşık yüzde 40’ı bulduğunu görüyoruz. Elbette petrol fiyatlarındaki düşüş, gelirinin büyük bir bölümünü enerji kaynaklarından elde eden ülkeler için kâbus olabilir ancak bir o kadar da enerjide dışa bağımlı ülkeleri sevindiriyor. Rusya, Suudi Arabistan, İran, Venezüela, Nijerya gibi üretici konumda olan ülkeler bu düşüş ile ağır mali bedeller öderken, enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü dışarıdan karşılayan Çin, Avrupa ve Türkiye bu düşüşten olumlu etkilenen ülkeler arasında bulunuyor.
Petrol Fiyatı Neden Düştü?
2008 yılı ilk aylarında İsrail-Lübnan arasındaki jeopolitik tansiyonun artması petrol fiyatlarında sert yükselişe neden olurken, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumunda olan ABD, Çin ve Hindistan’da kış şartlarının etkisiyle petrole olan talebin artacağı beklentisi petrol fiyatlarındaki ralliye önemli katkı sağlamıştır. 2008 Haziran ayında 147 dolar seviyesiyle tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan petrol, ABD’de başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan küresel finansal krizin baş göstermesiyle grafikte de görüldüğü üzere ralliye dur demiş ve petrol fiyatları hızla geri çekilmeye başlamıştır. Zarar gören finans sektörü ile ABD’nin en büyük yatırım bankalarının birbiri ardına iflas bayrağını çekmesi dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkenin finans sistemine darbe getirmiştir. Küresel ekonomide yaşanan bu dalgalanma ile petrol ihtiyacının azalacağı düşüncesi petrol fiyatlarının sadece birkaç ay içerisinde yaklaşık yüzde 70 değer yitirmesine ve 45 dolar seviyesi altına gerilemesine neden olmuştur.
2009 yılı ortalarında talebin artmasıyla tekrar toparlanma sürecine giren petrolün 2011 yılı Nisan ayına kadar geçen sürede 114 seviyesi üzerine yükseldiğini görüyoruz. 2011-2014 yılları arasında bir dizi jeopolitik ve finansal gelişmeyle karşı karşıya kalan petrol, 114-80 fiyat aralığında dalgalı bir seyir çizmiştir. Takvimler 2014 Temmuz ayını gösterdiğinde ise üç yıl önce yaşanan tabloyla tekrar karşı karşıya kalındığını görüyoruz. Dünyanın en büyük ithalatçılarından biri olan Çin ekonomisinin sekteye uğraması petrol fiyatlarındaki düşüşün temel sebebi olarak gösterilebilir. Dile kolay! Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’de tehlike çanları çalıyor olması, küresel ekonomiyi de tehdit altında bıraktı. Çin’de ekonomik büyümenin yavaşlaması taleplerin düşeceğinin habercisi oldu ve ABD’de petrol üretimi hız kesmezken talebin düşeceği beklentisi ile petrol fiyatı 80 doların da altına geriledi.
Tarihler 2014 Haziran ayını gösterdiğinde yatay bantta hareket eden petrolün bandı aşağı yönlü kırdığını ve aralıksız düşüş hareketine başladığını görüyoruz. Küresel bazda petrol arzının artış göstermesi fiyatları aşağı çekerken, gözler bu düşüşe dur demesi beklenen Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OPEC)’ne çevrildi. 27 Kasım 2014 tarihinde Avusturya’nın başkenti Viyana’da bir araya gelerek petrol fiyatlarındaki düşüşü masaya yatıran OPEC ülkeleri, toplantının ardından günde 30 milyon varil olan petrol arzında bir değişiklik yapmama kararı alındığını ve üretimde bir kesinti olmayacağını açıkladı. Başta Suudi Arabistan’ın pazar payını korumak adına üretimde bir kısıtlamaya gitmek istemediğini duyurdu. Onun aksine Irak, İran, Venezuella ve Nijerya bu durumdan hoşnut olmayarak düşen petrol fiyatlarından zarar görecekleri endişelerini dile getirdi. OPEC ülkeleri arasındaki bu görüş ayrılıkları yaşanırken talebin zayıf olduğu ortamda küresel arz fazlası sorununun devam ediyor olması petrol fiyatlarında baskı yarattı ve emtia, varil başına fiyatı 70 doların altına geriledi. Küresel büyümede son dönemde kaydedilen yavaşlamanın etkisi petrol fiyatlarındaki gerilemenin en büyük nedenlerinden biri olarak ifade edilebilir. Çin’de çarklar yavaşlarken, ABD’de petrol üretiminin artarak devam etmesi ve ABD Merkez Bankası FED’in faiz artıracağı beklentisi ile doların gelişen ülke para birimleri karşısındaki değer kazanımı petrol fiyatlarını daha da aşağı çemiş ve 50 dolar seviyesi altına gerilemesine neden olmuştur. Dünya petrol ticaretinin dolar üzerinden yapılıyor olması petrol fiyatlarını direkt olarak ilgilendirmektedir. En başta ABD’de olmak üzere para politikası ile ilgili atılacak adımlar dolarda hareketliliğe neden olabileceği gibi petrol fiyatlarında da etkisini hissettirmektedir. Yani dolardaki değer kaybı petrol fiyatlarının artmasına neden olurken doların değer kazanımı petrol fiyatlarını aşağı çekmektedir.
Petrolde Arz-Talep Dengesizliği
Petrolde arz kısmını değerlendirecek olursak, düşük fiyata rağmen temel kaynağı petrol olan Suudi Arabistan’ın pazar payını koruma stratejisini sürdürdüğünü görüyoruz. Petrol fiyatlarının uzunca bir süre yüksek seyrettiği dönemde S. Arabistan gibi üretici konumda olan ülkeler, fiyatlar artış gösterirken rezervlerini de bu oranda biriktirme fırsatı yakalamışlardı. Bu nedenledir ki S. Arabistan’ın düşük fiyatlara boyun eğmediğini görüyoruz.
Dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi olan S. Arabistan arz yönündeki bu stratejiyi uygulaya dursun, biz petrol üretiminin talep ayağını ve Türkiye’ye etkilerini inceleyelim…
Bilindiği gibi Çin, petrol tüketiminde dünyada ikinci sırada yer alıyor. Ancak Çin’de büyüme hızı yavaşladığından petrol talebindeki daralma beklentisi küresel dengeyi bozabileceği algısı yaratsa da düşük fiyatın Çin’de iç talebi canlandırarak ekonomisine olumlu yönde etki yaratması bekleniyor.
Petroldeki Düşüş Türkiye’yi Nasıl Etkiler?
Petrol fiyatlarındaki seyir Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülke ekonomilerinde makroekonomik gelişmeler üzerinde önemli sonuçlar doğurmaktadır. Petrol fiyatlarındaki hareketlilik Türkiye’de doğrudan ya da dolaylı olarak başta cari açık, enflasyon, büyüme gibi değişkenleri önemli ölçüde etkilemektedir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nun yayımladığı rapora göre, 2015 yılı Ocak-Ağustos döneminde 2014 yılı aynı dönemine göre ham petrol ithalatı yüzde 47,07 artarak 15.842.395 tona ulaşmış, Ağustos ayında ise 2014 yılı aynı dönemine göre yüzde 42.75 artarak 2.052.505 ton olarak gerçekleşmiştir. Enerji ithalat fiyatlarındaki keskin düşüşün devam etmesinin daha güçlü büyümeyi, cari açığı ve enflasyonu olumlu yönde desteklemesi bekleniyor. Ancak düşük petrol fiyatları ithalat maliyetlerini düşürse de yüksek kurun yarattığı dezavantaj bu faydayı sorgulatmaktadır.
Petrolde Düşüş Sürecek Mi?
Çin ekonomisindeki yavaşlama ve Avrupa’dan gelen verilerin tatmin edici düzeyde olmaması küresel ekonomide büyümeye dair endişelere hız kazandırırken, FED’in faiz artıracağı ihtimali ile diğer para birimleri karşısında doların değer kazanması petrol fiyatlarında da olumsuz yönde etkili oldu. Aynı zamanda dönem dönem yaşanan jeopolitik risklerin etkisiyle yükseliş hareketleri görülse de küresel arz fazlası probleminin devam ediyor olması ve arza karşılık talebin yeterli olmaması petrol fiyatlarında aşağı yönlü baskının devam etmesine neden oluyor. Petrol fiyatlarının kaderinin, 4 Aralık 2015 tarihinde yapılacak Petrol İhraç Eden Ülkeler Organizasyonu’nun (OPEC) toplantısından çıkacak karara bağlı olduğunu söyleyebiliriz.
OPEC Üretimi Kısarsa Ne Olur Kısmazsa Ne Olur?
Her ne kadar İran, Irak, Venezuela gibi ülkeler petrol üretiminin kısıtlanması taraftarı olsa da OPEC’in üretim miktarında bir değişime gitmesi beklenmiyor. OPEC’in sürpriz yaparak petrol üretimini kısma kararı alması fiyatlarda hızlı bir toparlanmaya neden olabilir. Elbette ki üretimin kısılması ile fiyatların eski seviyelerine ulaşması beklenemez ancak, petrol piyasasının hızlı bir toparlanma sürecine girmesine yardımcı olacaktır.
OPEC toplantısından çıkabilecek bir diğer olası karar ise üretimin kısılmaması yönünde. Böyle bir senaryoda, petrol fiyatlarındaki baskının artması kaçınılmaz olabilir. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi, düşüş trendine devam eden emtiada, 43.30 direnci aşılmadığı sürece 39.85 seviyesi hedef olabilir. OPEC’in üretimde bir kısıtlamaya gitme kararı sürpriz etkisi yaratabileceğinden petrolde 43 dolar seviyesi üzerinde fiyatlamalar görebiliriz."
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri; grafik ve sinyaller yatırım danışmanlığı kapsamında değildir ve genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir; Bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kisilerin ugrayabilecegi her türlü zararlardan dolayi Destek Menkul Değerler A.Ş. sorumlu tutulamaz. Destek Menkul Değerler A.Ş. nin izni alınmadan bu bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz, bilgisayar sistemlerine aktarılamaz.