Özel sermaye fonlarına 1 yılda 1 milyar dolar geldi
Globalturk Capital Yönetici Ortağı Barış Öney, “Yaptığımız araştırmalar son 10 senede Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 62’sinin arkasında özel sermaye fonları olduğunu gösteriyor” dedi.
Ece CEYHUN
Globalturk Capital Yönetici Ortağı Barış Öney, son 1 yılda Türk özel sermaye fonlarına gelen taze paranın 1 milyar doları bulduğunu söyledi. Barış Öney, daha önce böyle bir yatırımın 2012 yılında geldiğine işaret ederken bir sonraki büyük dalganın ise 2020’de gelebileceği öngörüsünde bulundu.
Tunçmatik’in 73 megavatlık güneş enerjisi projesi için proje finansmanının finansal danışmanlığını yapan Globalturk Capital’in Yönetici Ortağı Barış Öney ile son dönemde fon dünyasındaki gelişmeleri konuştuk. Dünyada ‘sermaye savaşları’ yaşandığına işaret eden Barış Öney, bu dönemde yatırım ortamını en çok iyileştirecek ülkelerin pozitif ayrışacağını vurguladı. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya itibariyle yatırımcıların ‘göz ardı’ edemeyeceği bir profil çizdiğine değinen Öney, “Bizim de içinde bulunduğumuz yükselen pazarlarda dünya nüfusunun neredeyse 2/3’ü yaşıyor. Dünya GSYİH’nın ve büyümesinin 3/4’ü bu ülkelerden geliyor. Dolayısıyla hiçbir yatırımcı bu ülkeleri radarından çıkaramaz. Ne kadar stabil bir ülke konumuna yükselirsen o kadar çok yatırım çeker hale geliyorsun” dedi.
Son bir yılda yaşanan şoklara karşın Türk özel sermaye fonlarına 1 milyar taze para geldiğini ve bu akışın çok önemli olduğuna vurgu yapan Öney, “Türkiye’ye gelen rakam Orta ve Doğu Avrupa ile Ortadoğu’da fonlara akan rakamlardan daha fazla. Türkiye son 5 senenin en iyi yatırımını çekti. Son dönemde bazıları halka arzlarla olmak üzere özel sermaye fonlarının ‘çıkış’ları ise yeni girişleri tetikleyebilir. Bir sonraki büyük dalga muhtemelen 2020 civarı olur. Özel sermaye fonu yatırımcısı, sahadaki yatırımcıdır ve borsa yatırımcısından farklıdır. Şirketlere odaklanarak 5-7 yıllığına yatırım yapar. Makro değil, mikro bakış açısına sahiptir. Ülke stabil, şirket büyüme vaat ediyorsa bölgedeki sorunlar yatırım iştahını kaçırmaz” diye konuştu.
Öney, Türkiye’de de bölgesinde güç haline gelen ve bu yolda ilerleyen pek çok şirket olduğunu ifade ederek, “Türkiye, Batı Avrupa’dan Çin’e kadar olan sahada en büyük üretim üssü. Üstelik Türkiye’de üretim yelpazesi çok geniş. Hatta bu konuda Hindistan’dan daha iyi noktadayız” yorumunu yaptı. Barış Öney, tam bu noktada bir uyarıda da bulundu. Öney, dünyanın çok çalkantılı olduğunu ve ABD’de Trump ile ilgili gelişmelerin belirsizlik yarattığına değinerek şunları anlattı: “1990’larda bir yatırımcı toplantısına gittiğimizde 1 saatlik süre de 55 dakika Türkiye ekonomisini anlatıyorsak bunun sadece 5 dakikasında şirketi anlatırdık.
AB süreci ve reformlarla 2004’ten sonra bu değişmişti. Türkiye’yi bırakıp şirketleri anlatır olduk. Şimdi yeniden Türkiye’yi anlatıyoruz. Dünya çalkantılı, Trump ile ilgili gelişmeler ne olur bilinmez. 10 sene sonra Türkiye’nin muazzam global şirketleri olacak. Avrupa’da köklü, yeni kuşakların devam ettirmek istemediği, yüzyıllık markalara sahip şirketler var. Türk şirketleri için bundan sonraki adım satın almalarla büyümek ve Globalturk Capital Yönetici Ortağı Barış Öney, “Yaptığımız araştırmalar son 10 senede Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 62’sinin arkasında özel sermaye fonları olduğunu gösteriyor” dedi. Aile ofislerinin portföylerine girdi Fon şirketlerinin, Türk aile ofislerinden de yatırım almaya başladığını belirten Barış Öney, bu şirketlerin toplam portföyleri içinde Türk Aile Ofislerinin yüzde 5’i ile 10’u arasında bir payı olduğunu, aynı şekilde Türk Varlık Fonu’nun da bir özel sermaye fonu gibi hareket edebileceğini söyledi.
Öney, “Türkiye Varlık Fonu’nun yurtdışında Türkiye’ye değer katacak yatırım yapması çok önemli bir hamle olur. Dünyada da büyük varlık fonları bu anlayışla hareket eder. Sanayi 4.0 diyorsak, teknoloji yatırımları yapmak istiyorsak bir miktar da Silikon Vadisi’nde rüştünü ispat eden bazı şirketlere yatırım yapılabilir. TVF’de aynı bir özel sermaye fonu anlayışı ile hareket edebilir” dedi. bu büyüme hikayesini onları yatırımlarında destekleyecek fonlara sunmak olabilir.”
Yeni büyüme hikayesi satın almalar
Özel sermaye fonlarını cezbedebilmek için onların iştahını çekecek bir büyüme hikayesini ortaya koymak gerektiğini de vurgulayan Öney, şöyle devam etti: “Türk şirketleri çok iyi, özel sermaye fonları da geliyor ama 3-4 misli büyümeyi anlatacak hikayeler koymak lazım. Bu hikayeyi koymak da kolay değil. Sadece mevcut üretim hattına bir hat ekleyerek büyümek yeterli değil. Bu büyümeler ancak Türkiye’de ve dünyada şirket satın alarak olur. Türk iş dünyasının şirket satın alarak büyümeyi öğrenmesi lazım. Aslında öğreniyor da… Özellikle son birkaç senedir Türklerin yurtdışında şirket satın aldığını da görüyoruz. Ülkesinde, bölgesinde büyümek için hikaye yaratan şirketlere de özel sermaye fonlarından yatırım var. Bu aynı zamanda Türkiye’nin hızlı büyümesinin motoru.”
Artık daha çok özel sermaye fonu şirketinin yatırım yapmak istediği şirkete ‘satın alma planı’nı sorduğuna işaret eden Öney, “Yatırımcı sektörünün ya da bölgesinin lideri olmasını istiyor. Olmasa da o vizyonla hareket ettiğini görmek istiyor. Türk sanayisinin en çok zorlandığı nokta da burada başlıyor. Daha fazla büyüme ve fon çekmenin ana tetikleyicisi doğru büyüme stratejisini bu şekilde oluşturmak” dedi.
"CEO’ya değil yönetim kuruluna anlatmalı"
Dünyada da doğrudan yatırımları özel sermaye fonları'nın yaptığını anlatan Öney, “Yaptığımız araştırmalar son 10 senede Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 62’sinin arkasında özel sermaye fonları olduğunu gösteriyor. Ülkemize Doğrudan Sermaye Yatırımı yapan şirketlerin sermayedar yapılarına baktığınızda çoğunlukla bir özel sermaye fonu görüyorsunuz. Türkiye’de biz bu şirketlere bakıp stratejik bir satın alma görüyoruz ama karar verici mercilerinde bir fon oturuyor. Dolayısıyla daha fazla yatırım çekmek için sadece çok uluslu şirketlerin CEO’larına değil asıl o şirketlere yatırım yapan özel sermaye fonlarına, yönetim kurullarına, yatırım mercilerine ulaşmak ve anlatmak da önem arzediyor” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin rakibi yükselen pazarlar değil
“Fon almada bizim rakibimiz artık yükselen pazarlar değil” diyen Barış Öney, “2008-2009’da, Lehman krizinden sonra Avrupa ve ABD’de varlık fiyatları o kadar çok düştü ki bu fonların hepsi gelişmiş ülke yatırımcısı oldu. Şimdi son 6-7 senede bu yatırımlarının 4-5 misli getirisini elde ettiler. O dönemde, fonlar açısından yükselen pazar aktifl eri cazibelerini yitirdi. Şimdi bu hava değişiyor. Hava değişiyor ama fonlar elde ettikleri bu getirilerin penceresinden yeni yatırım arıyorlar. Dolayısıyla yeni yatırım yapacak şirket ararken 3-4 misli reel para kazanma iştahı ile bakıyorlar.”
"Mavi’nin halka arzı 'benchmark'tır"
Barış Öney, bir fonun giriş yatırımı kadar o ülkede yatırımını realize edip bir başka yatırıma geçeceği ‘çıkış’ stratejisi uygulayabileceği piyasa şartlarının önemine de dikkat çekti. Her bir çıkışın daha fazla kaynak anlamına geldiğini ve o piyasa için önemli sinyaller içerdiğini de vurgulayan Öney, Türkiye’de halka arz dahil 3 farklı çıkış stratejisinin uygulanabileceğine de değindi.
Örneğin Mavi’de Turkven’in halka arz yoluyla çıkışının benchmark bir işlem olarak görülmesi gerektiğini de altını çizen Öney, “Çin ve Hindistan’da fonların bu kadar başarılı bir çıkış stratejileri uygulamakta zorlandığını da görüyoruz. Yatırımcılara bu çıkış ortamını sunabiliyor olmak çok önemli” dedi. Son 1 yılda Mediterra Logo’dan, ADM Capital Cevher’den, Providence Capital Digiturk’ten, Darby Hisarlar’dan, Actera ve Esas Mars Sinemalarından çıktı.
Güney – Güney konsepti
Son dönemde yapılan bazı satın almaları da ‘Güney-Güney’ konsepti olarak nitelendiren Barış Öney, artık daha fazla Hintli, Koreli ve Brezilyalı şirketin satın almak için Türkiye piyasasında işlem yaptığına değindi. Bir dönem sadece yatırım alan konumunda olan Asya’nın yükselen pazarlarının artık kendilerinin alıcı olarak dünya sahnesine çıktığını aktaran Öney, “Sadece Avrupa ve Amerika değil artık Koreliler geliyor alıyor. Bundan sonra belki Türkler, gidecek Hindistan’da satın alma yapacak” ifadelerini kullandı.
Aile ofislerinin portföylerine girdi
Fon şirketlerinin, Türk aile ofislerinden de yatırım almaya başladığını belirten Barış Öney, bu şirketlerin toplam portföyleri içinde Türk Aile Ofislerinin yüzde 5’i ile 10’u arasında bir payı olduğunu, aynı şekilde Türk Varlık Fonu’nun da bir özel sermaye fonu gibi hareket edebileceğini söyledi. Öney, “Türkiye Varlık Fonu’nun yurtdışında Türkiye’ye değer katacak yatırım yapması çok önemli bir hamle olur. Dünyada da büyük varlık fonları bu anlayışla hareket eder. Sanayi 4.0 diyorsak, teknoloji yatırımları yapmak istiyorsak bir miktar da Silikon Vadisi’nde rüştünü ispat eden bazı şirketlere yatırım yapılabilir. TVF’de aynı bir özel sermaye fonu anlayışı ile hareket edebilir” dedi.
Türkiye, global özel sermeye endüstrisinin buluşma 'hub'ı oluyor
Geçtiğimiz günlerde Washington DC merkezli Emerging Market Private Equity Association’ın (EMPEA) Türkiye temsilciliği görevini de üstlenen Barış Öney, geçen sene aralık ayında yapılan özel sermaye fonları zirvesinin bu yıl yine aralık ayında yapılacağını söyledi. EMPEA üyesi özel sermaye fonlarının yönettiği toplam büyüklüğün 1 trilyon dolardan fazla olduğuna işaret eden Öney, “Türkiye global özel sermaye fonlarının hub’ı olmaya başladı” dedi.
Öney şu bilgileri verdi: “Her yıl geleneksel olarak mayıs ayında Washington’da ekim ayında Londra’da düzenlenen konferanslarla, trilyon dolarlık fonların 2 yıldır üçüncü buluşma noktası Türkiye oldu. Aynı zamanda bu konudaki çabalarımız EMPEA tarafında da farkındalık yarattı, EMPEA ilk defa bizimle birlikte ülke temsilciliği modeline geçti. Daha önceki yıllarda ölçek ve yatırımcı ilgisi nedeniyle panel yeri bile alamayan Türkiye, şimdi çok ciddi bir ilgi ile karşı karşıya. Bu fonların nezdinde Türkiye algısı, politik gelişmelerin çok ötesinde.”