'Piyasa, riskli bir lunapark treni gibi'

Saxo Bank analisti Hardy, 2017 yılını piyasalar için riskli bir lunapark trenine benzetti. Hardy değerlendirmesinde Trump ile Reagan ekonomisi arasındaki farkları da ortaya koydu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Saxo Bank analisti John Hardy, 2017 yılının ilk çeyreğine dair görüşlerini açıkladı. Trump'ın politikaları, ECB'nin tutumu, dolar, sterlin, yen gibi başlıklarda öngörülerini açıklayan Hardy, 2017'nin piyasalar için riskli bir lunapark treni gibi olduğu görüşünde.

Nominal büyüme gerçek büyümeden daha üstün oldukça, gerçek ABD faiz oranlarının giderek daha negatif hale gelme riski taşıdığını söyleyen söyleyen Hardy, “AB'nin politik ve hatta varoluşsal geleceğini çevreleyen belirsizlik 2017'de geri gelecek” dedi.

Hardy'nin değerlendirmesi şöyle: 

“Sonraki üç aya ve 2017 takvimine girerken her çeyrekte sunduğumuz genel bakışımızı paylaşmadan önce 2016'nın kilit döviz kuru olaylarını ele almaya değer. Ardımızda bıraktığımız yıl sıradışı bir şekilde büyük, olaylı ve beklenmedik dönüşlerle doluydu. 2017'nin yeni ters köşe olaylar ve şaşırtmacalar getirmeyeceğini söyleyemeyiz ama 2017'nin getireceklerine dair ciddi piyasa konumlaması ve beklentisi, kaçınılmaz bir şekilde piyasalarda büyük dalgalanmalar anlamına geliyor, özellikle de yeni yılın yaygın varsayımları yanlış çıkarsa.”

'Ciddi bir sterlin felaketiyle karşılaştık'

“Varlık piyasalarında 2016 eylem paketlerinin odak noktasında döviz vardı. Çin'in sert bir yuan devalüasyonuna izin vereceği korkusuyla yıla dörtnala bir giriş yapıldı. Varlık piyasalarındaki global erimenin ardından Japonya Bankası şaşırtıcı ve yanlış yönlendirilmiş, düşünmeden yapılan satışın ardından açık pozisyonu kapayan Japon Yeni duvarıyla karşılaşan bir negatif faiz oranı bölgesine girdi. Varlık piyasaları bunun ardından güçlü bir şekilde sekti ve Fed'in faiz artırımından kaçınacağı ve Çin'in renminbiyi destekleyeceği açıklamasından sonra USD'nin gücü yılın ilerleyen dönemlerine kadar geri plana atıldı. Böylece sürpriz 23 Haziran Brexit oyunda ciddi bir sterlin felaketiyle karşılaştık" 

'Japonya, intikamını almış oldu'

“Yılın sonraki döneminde yendeki olumsuz yükselişin ardından, son çeyrekte faiz oranları sert bir şekilde çıktıktan sonra Japonya Bankası'nın eylül ayında açıkladığı yeni getiri eğrisi kontrol politikası mükemmel bir zamanlamayı tutturdu ve Japonya Bankası intikamını almış oldu. Bu yükseliş Donald Trump'ın 8 Kasım ABD başkanlık seçimlerinde şaşırtıcı zaferiyle yeni bir öncelik kazandı. Bu zafer ayrıca gelecekteki ABD politikası beklentisini yeniden şekillendirdi ve 2016'nın büyük kısmında gözden düşen ABD Doları için ateşi yaktı. Bu sırada, yılın büyük çoğunluğunda kısmen yılın ilk yarısında faiz oranları düştükten sonra geri dönen faiz arbitrajından ama ayrıca yuan devalüasyonu korkusu dindiğinden ve çoğu kilit emtia fiyatı sabit kalıp hatta güçlü bir şekilde canlandığından dolayı bazı yükselen piyasaların para birimleri yeni kazananlar olarak ortaya çıktı.”

'Yeni yılda lunapark treni gibi hareketler yaşanacak'

"ABD Dolarının dönem içindeki ikinci Fed faiz artırımının ardından yılı son 13 yılın en yüksek değerde bitirdiği aksiyon dolu 2016'dan sonra 2017'ye geçiş bir kere daha beklentilerle dolu. Aşağıda yılın en önemli ticaret başlıklarının bazılarını keşfedeceğiz ve yeni yılın hızlı bir başlangıca dalarak neredeyse her yerde karşılaşılan bol politika ve politik riskle birlikte yılın bir bütün olarak lunapark treni gibi yukarı aşağı piyasa hareketleri göstermesini bekliyoruz.”

'Trump ile Reagan ekonomisi arasında çok fark var'

“Pazar, Trump'ın artan mali harcamalar ve özellikle kurumlar için yerel yatırımları teşvik eden düşük vergilerin tedarik bolluğuna dayanarak ABD ekonomisinde Reagan benzeri bir patlama yaratacağı beklentisine girdi. 1980'lerin başındaki Reagan ekonomisinin olası etkisi ile Trump ekonomisinin 2017'deki etkisi arasında ise pek çok fark bulunmaktadır. O yıllarda ülkenin hem kamu hem de özel bilançosu bunun yarısından daha az yükseltilmişti ve faiz oranları uzun dönemli bir düşüşe geçmek üzereydi. Ya şimdi? Faiz oranları rekor oranda düştü ve ekonomi daha önce hiç olmadığı kadar yükseltildi (bu ikisi tabi ki birlikte hareket eder).”

“Kısacası, canlanma beklentisinden ve Fed faiz artışından beklenen daha yüksek faiz oranları her türlü ekonomik büyümenin karşısına geçecek ve sonunda krediyi sınırlayarak ivme kazanan her şeyi yavaşlatacaktır. İşin sırrı bunun zamanlamasıdır - 1. çeyrekte gelişen pruva rüzgarları mı görüyoruz yoksa döngünün can çekişen ruhların canlanışına kadar uzanma becerisini hafife mi alıyoruz? Her zaman olduğu gibi, tüccarların çevik olması gereklidir. Önümüzdeki Trump başkanlığı ve ekonomisi (veya Reagan ekonomisi sürüm 2.0 - aslında Trump'ın vaktiyle Reagan'ın danışmanlığını yapmış kilit danışmanları var) piyasanın zaten kısmen fiyatlandırıldığı vergi politikası ve mali canlanmadan başlangıçta bir ivme kazanabilir. Fed enflasyon canlandıkça (bir kısmı Çin'den ve kilit endüstrilerdeki fazla kapasiteleri ortadan kaldırmaya odaklı politikalarından kaynaklanıyor) yılın ilk dönemlerinde bunun kıvrımın gerisinde kaldığını düşünebilir.”

“Yıl ilerledikçe gelen her türlü enflasyon veya büyüme 'yanlış' olarak görülecektir, fiyatlar sadece mali abartılardan dolayı yükselecek ve enflasyon ölçümleri gerçek büyümenin çok daha üstünde olacaktır. Nominal büyüme gerçek büyümeden daha üstün oldukça, gerçek ABD faiz oranları giderek daha negatif hale gelme riskini taşıyor. Bu negatif gerçek oran dinamiği ABD Dolarını hızla yakalayabilir, muhtemelen 2011'deki uzun soluklu düşük oranlarından sonraki döngü için 1. veya 2. çeyrekte zirve yapabilir.”

'ECB gürleyerek geri gelecek'

“Hollanda'da Mart seçimleri, Fransa'da nisan/mayıs (birinci tur/ikinci tur) seçimleri ve Almanya'da sonbahar başında seçimler yapılacak. Bunlara ek olarak eski başbakan Matteo Renzi'nin 2016 sonundaki başarısız referandumundan sonra İtalya'da erken seçim riski ve Yunanistan'ın kurtarma paketi yeniden yapılandırması için masaya gelme durumu da söz konusu."

'Fransız seçimleri sonrası euro düşebilir'

“Yılın başlarında veya Fransız seçimlerinden önce euronun düşmesini bekleyebiliriz, ama bunlar beklenenden daha az değişkenlik yaratabilir. Yine de ECB parayı köklese de politik güçlerin belirsizliği euro beklentisini etkileyecektir. AB'yi mevcut formunda tutmak için uzun dönemde AB çalışma çerçevesinin yeniden çalışılması gerekmektedir ancak önümüzdeki 12 ay boyunca hiçbir ülke parasal birlikten ayrılmasa bile böyle bir süreç yıllar sürer.”

'Çin dramatik devalüasyon seçeneğini tercih ederse...'

”Çin rejiminin ülkenin ekonomik kaderini kontrol edebileceğini düşünmeyi sevdiğini biliyoruz, ama devam eden zorunlu GSYİH büyümesi için karşı gelinmeyen ve kesin emir düşünüldüğünde, politik seçimler daha da kötüleşiyor. Reflasyon ve hasar kurtarıcılar, yorucu bir tüketim odaklı ekonomiye geçiş planı veya devlet tarafından işletilen verimsiz firmaları kapatmak ve mali sistemde devasa stres yaratmak? Yılın ana politik olayı, sonraki beş yılın kilit liderliğini oluşturan önemli bir politik olay olan ekim ayındaki Merkezi Komite Genel Kurulu olacak” dedi. O zamana kadarki varsayım, önümüzdeki yıl boyunca CNY'nin nazik düşüşünün devam edeceğidir (düşük CNY Çin'in son yıllarda yarattığı muazzam borç yükünden kendisini sıyırmak için seçtiği daha az zahmetli çıkış yollarından biridir). Ama giderek açıkça anlaşılmaktadır ki CNY'deki bu yavaş ezilme sermaye uçuşu sorununu azdırıyor, çünkü parayı ülke dışına çıkarmak isteyenler yarınki fiyatın bugünkü fiyattan düşük olacağını bilerek tahtaya bir çizik atıyorlar. Çin'in politik seçimi büyük adımlı bir devalüasyon olursa bunun için tehlikeli dönem Çin yeni yıl tatilinden hemen sonra olacaktır (bu yıl ay yılı 28 Ocak'tadır, çok sonra yapılacak parti genel kurulundan öncedir). 2016 sonunda uygulanan ve giderek sıkılaşan sermaye kontrolleri kontrolü sağlamak için kendi başlarına bir araç mıdır yoksa büyük bir devalüasyonun arka plan çalışmasını mı oluşturuyor? Manşetimizdeki soruyu başka bir soruyla cevaplayabilir miyiz? Hayır, ama Çin dramatik devalüasyon seçeneğini tercih ederse döviz politikası 2017'de büyüyebilir.”

'Japon Yeni ticari konularının merkez üssündeydi'

"Japonya Bankası'nın eylülde açıklanan yeni getiri eğrisi kontrol politikası, tamamen şans eseri olarak faiz oranlarındaki artışla aynı döneme denk gelmişti. Bu yüzden Japon Yeni 2016 ticari konularının merkez üssündeydi. ABD seçimlerinden sonra faiz artışıyla birlikte daha da perçinlenen şanslı zamanlama, Japonya'nın tahvil gelirinin en azından 10 yıllık JGB'lere kadar sıfırın çok yukarısına çıkmayacağı anlamına gelir ve bu da dünyanın geri kalanındaki tahvil gelirlerindeki artışın Japonya'nın tahvil geliri yerine Japon Yeniyle karşılanacağı demektir. Bu yüzden 2017'de yen için alt sınır belki de tahvil gelirleri global olarak zirve yaptıktan ve tekrar düştükten sonra (bu olursa) belirlenecektir.“

“İzlenecek bir başka faktör de Japonya'nın enflasyon düzeyleri ve hükümetin mali canlandırmaya olan bağlılığıdır. Japonya Bankası'nın yeni politikası temelde Japonya Bankası'nın bilançosunun kontrolünü hükümete devrediyor ve bu da teorik olarak temel unsurun canlanmasını geliştirebilir. Ama yenin hızla zayıflamasıyla birlikte Japonya'daki yeni mali canlandırma önlemleri baskısı enflasyon artmaya başladıkça azalabilir, bu yüzden başbakan Shinzo Abe, üçüncü politika oku (reformlar) veya daha fazla canlandırmaya güvenemeyebilir. Abe hükümetinin BoJ'nin YCC ile QQE'sinin tam etkilerini fark etme konusundaki çekingenliği Japonya'nın gerçek oranlarının başka yerlerdeki kadar negatif olmadığı ve JPY için bir nebze destek sağlayabileceği anlamına gelebilir.“

'Sterlin 2017'de dibe vuracaktır'

“Eğer sterlin 2016 sonunda dibe vurmadıysa, 2017'de vuracaktır. Evet, çok sayıda Brexit tehlikesi vardır ama her şeyin bir fiyatı olduğunu ve sterlinin 2016'nın dramatik olaylarından dolayı ciddi oranda değer kaybettiğini unutmamalıyız. Bu yılın AB politik takvimine ve bunun doğurduğu potansiyel euro zayıflığına bakarsak, sterlinin tek para birimi karşısında düşük dönemini yaşamış olduğunu düşünebiliriz. Bizi bekleyen bu yılda Avrupa'daki "popülist başkaldırı" nın küçük bir yan hasara yol açtığını görsek de, muhtemel yeni Fransız başkanı Fillon genel olarak İngiliz hayranı olarak biliniyor ve AB Komisyonu'nu para desteğini reforme etmesi yolunda eleştiriyor. Birleşik Krallık'ın uzun dönemli yapısal açıkları yeterli şekilde çözülmese bile Kanal'da esen dostane rüzgarlar, makul bir Brexit anlaşması beklentisinden dolayı sterlinde mucizeler yaratabilir (gerçi bunun sonuca ulaşması ve uygulanması sonsuza kadar sürebilir). ABD Dolarının karşısında, yılın başlarında GBP/USD'de yeni düşük seviyeleri görüp görmeyeceğimizden emin değiliz.”