Reel sektörün yatırım iştahı azaldı
Merkez Bankası'nın imalat sanayii işyerlerinde yaptığı anket, son bir yılda sanayicinin yatırım eğiliminin giderek gerilediğini ortaya koydu.
Gelecek 12 ayda daha fazla sabit sermaye yatırımı öngören işyerlerinin geçen yıl ağustos ayında yüzde 35.6 olan üretim değeri ağırlıklı oranı, bu yıl aynı ayda yüzde 27.5'e kadar indi. Yatırımı kısma eğilimindeki işyerlerinin oranı ise yüzde 13.1'den yüzde 16.9'a çıktı. İyimser sanayicilerin nisanda yüzde 19.5 olan oranı da, son dört ayda 9 puana yakın düşüşle yüzde 10.6'ya kadar geriledi.
İSTANBUL - Küresel ekonomide devam eden kriz ve kronikleşen belirsizliklere Türkiye ekonomisinde soğuma ve bölgesel siyasi gerilimlerin eklendiği son bir yılda, sanayicilerin yatırım iştahının giderek azaldığı belirlendi.
Merkez Bankası'nın imalat sanayiinde gerçekleştirdiği iktisadi yönelim anketi, sanayicilerin konjonktür nedeniyle üretim, yatırım, istihdam gibi konularda daha ihtiyatlı bir tutum benimsediğini ortaya koydu. Arkadaşımız Naki BAKIR'ın ağustos ay anketi ile derlenen veri setinden yararlanarak yaptığı belirlemelere göre, gelecek 12 ayda önceki 12 aya göre daha fazla sabit sermaye yatırımı harcaması öngören işyerlerinin üretimdeki ağırlığı yüzde 27.5'e indi. Geçen yılın aynı ayında yapılan ankette bu oran yüzde 35.6 olarak ölçülmüştü. Küresel ve ulusal ekonomideki belirsizliklerin artarak devam etmesi nedeniyle, söz konusu oran özellikle ekim ayından sonraki dönemde düşerek bu yıl haziranda ilk kez yüzde 30'un altına indi.
Gelecek 12 ayda önceki 12 aydakine göre "daha az" yatırım harcaması öngören işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı ise özellikle son üç ayda hızla yükselerek yüzde 16.9'a çıktı. Söz konusu oran geçen yılın ağustos ayında yüzde 13.1düzeyinde bulunuyordu.
Genel gidişattan kaygı artıyor
[PAGE]Genel gidişattan kaygı artıyor
Faaliyette olduğu sanayi dalındaki genel gidişat hakkında iyimser olan sanayicilerin nisanda yüzde 19.5 olan oranı, özellikle son dört ayda 9 puana yakın düşüşle yüzde 10.6'ya kadar geriledi. Buna karşılık genel gidişat konusunda "kötümser" olanların mayısta yüzde 8.8 olan oranı ağustosta yüzde 12'ye çıktı.
Ankete göre sanayi üretiminde yüzde 33.5 paya sahip kesim son üç ayda üretimini artırırken, yüzde 47.4'lük kesimin üretim düzeyi değişmedi, yüzde 19.1'lik kesimin üretimi ise düşüş gösterdi. Gelecek üç ayda yüzde 33.4'lük kesim üretim artışı, yüzde 18'lik kesim üretimi kısmayı, yüzde 48.6 ile toplam üretimin yarıya yakınını gerçekleştiren kesim ise üretim düzeyini korumayı öngörüyor. Ağustos itibariyle gelecek üç ayda siparişlerde artış bekleyen işyerleri üretimde yüzde 35.8 paya sahip bulunuyor. Üretimin yüzde 50.2'sini yapan işyerleri siparişlerin aynı düzeyde seyretmesini, yüzde 17.1'lik bir kesim ise düşüş bekliyor.
Üretimdeki payı yüzde 31.1 olan işyerleri gelecek üç ayda ortalama birim maliyetlerde yükseliş, yüzde 6.4'lük kesim düşüş bekliyor. Yüzde 62.5'lik kesim ise siparişlerin aynı düzeyde seyredeceği görüşündeÖ İşyerlerinin üretim değeri ağırlıklı olarak yüzde 16.7'lik bölümü satış fiyatlarını artırmayı, yüzde 75.4'lük kesim aynı tutmayı, yüzde 7.9'luk kesim ise düşürmeyi planlıyor. Üretimin yüzde 17.1'ini yapan işyerleri gelecek üç ayda istihdam artışı, yüzde 8.9'u ise işçi çıkarma planı yaparken, yüzde 74'lük kesim istihdam düzeyini korumayı öngörüyor.
Üretimdeki payı yüzde 10.5 olan işyerleri gelecek üç ayda kısa vadeli TL faiz oranlarında yükseliş, yüzde 17.8'lik kesim ise düşüş bekliyor. Sanayicilerin enflasyon beklentisi ise aylar itibariyle düşüyor. Gelecek 12 aylık dönemde üretici fiyatları (ÜFE) bazında enflasyon beklentisi ağustos itibariyle yüzde 8.4 olarak belirlendi. Yılın başında yüzde 9.7 olarak ölçülen bu oran, gerileyerek haziranda yüzde 9'un altına inmiş, temmuzda da yüzde 8.5 olmuştu.
Teşviğin açtığı yolu bölgesel tedirginlikler tıkadı
Teşviğin açtığı yolu bölgesel tedirginlikler tıkadı
İSTANBUL - Geçtiğimiz yıla oranla yatırım iştahı azalan işadamları, bölgesel tedirginliklerden şikayetçi. İşadamlarına göre yatırımların önündeki en büyük engel çevre ülkelerdeki karışıklıklar olarak görülüyor. Gergin bir ortamda yatırımlarını askıya alan ve kuluçka dönemine giren pek çok sektör temsilcisi, teşviğin faydalarını görmek için zamana ihtiyaç olduğunu ve bölgedeki karışıklıkların sona ermesi gerektiğini ifade ediyor. Arkadaşlarımız Gamze ŞENER ile Aysel YÜCEL araştırdı.
Avrupalı taşımacılar kar marjını düşürdü, iştah azaldı
TOBB Ulaştırma ve Lojistik Meclisi Başkanı Çetin Nuhoğlu:
Avrupa'daki kriz nedeniyle bu bölgeye yapılan uluslararası taşımalarda önemli oranda bir azalma söz konusu. Yine bu sebeple Avrupa'ya yapılan taşımalarda Türklerin pazar payı azalıyor. Ayrıca komşu ülkelerdeki nakliyeciler kuraldışı yaptıkları taşımalarla Türkiye'den daha fazla pazar payı almaya çalışıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı Türk lojistik sektöründeki firmaların yatırım iştahı azaldı. Yatırımlarda bir küçülme hissediliyor. Bu sorunlardan kaynaklı olarak sektöre yeni yatırımcı da girmiyor.
Bölgedeki gerginlik, teşviği kovalayan tekstilciyi yeniden beklemeye aldı
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi:
Çevre ülkelerde yaşanan siyasi gelişmeler ve çatışmalar ile Avrupa'da yaşanan kriz birçok sektörde olduğu gibi tekstil sektöründeki yatırımcıları da yatırım konusunda temkinli davranmaya itti. Sektörde daha çok teşvikli bölgeler için yatırım yapmayı planlayanlar vardı. Yatırımlar belirtmiş olduğum nedenlerden dolayı beklemeye alındı. Ancak ekonomiye bir canlılık geldiğinde ve çevre ülkelerdeki olaylar bittiğinde ben yatırımların hızlı bir şekilde devam edeceğini düşünüyorum.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile yabancı artacak, bu fitili ateşleyecek
Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk:
Sadece yeni yatırım teşviği ile bu işlerin yürümeyeceği ortada. Buna paralel olarak yatırım ortamının da iyileştirilmesi gerekli. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nda (YOİKK) artık sona ulaşıldı, Ekonomi Bakanlığı'na bağlandı. Yani artık 7 kocalı Hürmüz olmaktan çıktı. Kısa zamanda bir sonuca varılacak ve o sonuç daha pozitif olacak. En nihayetinde de yatırım ortamı iyileşmiş olacak. Ben gelecekte yatırımı düşünecek kişi sayısının yüzde 25 oranında artacağını düşünüyorum. Girdi Tedarik Zinciri (GİTEZ) de açıklığa kavuşmak üzere. Kimya sanayi için en önemli konu yabancı sermayenin gelmesidir. Dış kaynak ve yabancı sermaye kimya sanayi için çok önemli. Yerel kaynak kifayetli değil. Her gittiğim uluslararası toplantıda Türkiye'yi soruyorlar. Yakın dönemde yatırımlar gelecektir diye umuyorum.
Teşviğin çalışıp çalışmadığı zamanla ortaya çıkacak
Otomotiv Sanayi Derneği Genel Sekreteri Ercan Tezel
Yatırım iştahındaki düşüş genel bir eğilim olarak ortaya konuluyor. Özellikle yeni teşvik mekanizmasının bu dönemde önemli bir işlevi olması gerekir. Sistemin çalışıp çalışmadığı zaman içinde değerlendirilecektir.
Makineciler yatırımda geri adım atmıyor
Orta Anadolu Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran:
Makinecilerde yatırım yapma konusunda bir geri adım yok. Türkiye'nin makine ihracatı, toplam ihracat artışının 3-4 kat üzerinde artıyor. Makinecilerin dünyadaki rekabet gücü giderek arttığı için bizim sektörümüzde de yatırım iştahının arttığını görüyoruz. Makine sermayeden çok bilgiye dayalı bir sektör. Bilgi alanı genişledikçe yatırım arzusu artıyor. Genel olarak yatırım iştahının kalmamasını ise iç pazardaki daralma ve farklı üretim alanlarının planlanamaması gibi nedenlere bağlıyorum.
Yatırımı bırakırsak, yürüyüş bandından düşen insana benzeriz
Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan:
Demir-çelik sektörü, ekonomik krizin en yoğun yaşandığı dönemde, sadece Türkiye'de de değil dünyada, yatırımların en çok sürdüğü sektörlerden biri oldu. Biz belirsizliklerden ve iştah azalamalarından yatırımlarımızı kısma yönünde etkilenmiyoruz. İstikrarlı bir şekilde yatırım yapmazsak yürüyüş bandında koşuyu bırakan insan gibi düşeriz. Ayakta durmamız için yatırımlarımızı sürekli ve süretli bir şekilde yapmamız gerekiyor. Biz zaten 2001 yılından beri hiçbir teşvikten yararlanamıyoruz. Devlet desteğinden muaf tutulan bir sektörüz. AB ile STA sektöre devlet yardımını tümüyle yasaklıyor. Tamamen kendi imkanlarımızla ayakta duruyoruz. Sektör, içinde yaşanılan zor durumlara göre değil de uzun vadeli değerlendirmelere göre hareket etmek mecburiyetinde. Eğer siz iyi zamanda bir yatırım yaparsanız, yatırım bittiğinde yine kötü bir dönemle karşılaşırsınız. uzun vadeli düşünüp, kriz, ekonomik belirsizlikler demeyipherhangi şartta yatırımlarımızı düzenli olarak yapmak zorundayız.