Yarım puan indirim tatmin etmedi

Merkez Bankası'nın politika faizindeki yarım puanlık indirimi, Hükümet cephesinde yeterli bulunmadı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TCMB'nin, bugünkü faiz kararıyla siyasi iradenin vizyonu ile ayrıştığını belirterek, 0.5 puanlık indirimin Türkiye'nin büyüme hedeflerine faydası olmadığını söyledi.

Kurtulmuş resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Merkez Bankası bu kararıyla siyasi iradenin ekonomi vizyonu ile ayrışan bir konuma düşmüştür. 0.5'lik faiz indiriminin Türkiye'nin büyüme hedeflerine ve reel ekonominin gelişmesine bir faydası yoktur" dedi.

"Hem politika faizinin hem de üst limitin daha fazla indirilmesi gerekirdi" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Yine bu kararla büyüme, istihdam ve enflasyon hedeflerinin gerçekleştirilmesi maalesef zorlaşmıştır. TCMB'nin gerçekten, ama gerçekten, bağımsız kararlar almasının ülkemiz ekonomisi için ne kadar elzem olduğu bir kez daha görülmüştür."

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık:
Daha cesur indirim bekliyorduk

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararına ilişkin, "Geçen gün söylemiştim 'tam zamanı' diye ama beklentilerimizi karşılamadı. Biz daha cesur bir faiz indirimi bekliyorduk" dedi. 

Fikri Işık, faiz bir ülkede ne kadar yüksekse, beklenen enflasyon ile ortaya konan faiz arasındaki makas ne kadar açıksa, o ülkede yatırım yapmanın, üretim yapmanın o kadar zorlaştığını ifade etti.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak faizin olabildiği en düşük seviyeye inmesini istediğini dile getiren Işık, faizle yatırım arasında ters bir orantı bulunduğunu belirtti.

Faiz arttıkça yatırımın azaldığına, faiz azaldıkça yatırımın arttığına dikkati çeken Işık şunları kaydetti:

"Geçen gün söylemiştim 'tam zamanı' diye ama beklentilerimizi karşılamadı. Biz daha cesur bir faiz indirimi bekliyorduk. Yüzde 6'nın altında bir enflasyon bekliyoruz. Yüzde 6'nın altında enflasyon beklerken, yüzde 7,75 alt bant bizim beklentilerimizle çok da uyumlu değil. Bir fırsat kaçtı, ümit ediyorum ki Merkez Bankası bunu tekrar değerlendirir, bir sonraki toplantıda en azından bazı telafi edici kararları alır ama Türkiye'de faizler yükseldikçe yatırımlarda azalma olur. Ayrıca faizlerin maliyetler açısından enflasyonu da yükseltici katkısı var. Bizde faizler maliyete yansıyor, maliyete yansıyınca fiyatlar artıyor, fiyatların artması da enflasyon demek. Hem yatırımların artması, hem de maliyetlerin düşmesi açısından faizin olabildiği en düşük seviyeye çekilmesinde yarar var."

"Biz reel faizin sıfır olmasını isteriz" diyen Işık, bir yıllık öngörülen enflasyon ile bir yıllık faiz arasındaki makasın çok dar olmasını, hatta sıfır olmasını arzu ettiklerini söyledi.

Işık, enflasyon düştükçe faizin de aynı oranda hızla düşmesi gerektiğinin altını çizerek, yatırım ortamı açısından son derece güzel, ılımlı bir iklimin oluşmasını istediklerini

AK Parti MKYK Üyesi Bülent Gedikli:
Bu işin tadı kaçtı artık

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli, Merkez Bankasının faiz kararına ilişkin, "Bu işin tadı kaçtı artık. Merkez Bankasının bu kararına bir ekonomi doktoru olarak da siyasetçi olarak da anlam veremiyorum" dedi. 

Gedikli, Merkez Bankası'nın, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25'ten yüzde 7,75'e indirmesine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 

Tüm ülkelerin deflasyonun ilacını aradığını, Türkiye'de de enflasyon trendinin aşağı yönlü olduğunu ve olacağını belirten Gedikli, "Bunu herkes görüyor da Merkez Bankası nasıl görmüyor anlamıyorum. Bu işin tadı kaçtı artık. Tüm veri setini önüme alıp eko-politik analiz yaptığımda, Merkez Bankasının bu kararına bir ekonomi doktoru olarak da siyasetçi olarak da anlam veremiyorum" diye konuştu. 

Merkez Bankasının proaktif kararlar alamamasını eleştiren Gedikli, şunları kaydetti: 

"Bugün dünyada finans krizinin pençesinden kurtulamayan ülkelerde de bunu görüyoruz. Bu ülkelerin merkez bankaları, siyasi gelişmeler ve sosyolojik yapıları birlikte analiz edip, yani ekonomi-politik vizyonla doğru zamanda doğru hamleleri yapamadıkları için halen sıkıntı yaşıyorlar. 

Merkez Bankası, statükocu ve kısıtlı bakış açılarıyla karar veren, esnek karar alamayan yapılardan kurtulması için bağımsız. Türkiye 2023 hedeflerine kilitlenmiş durumdayken değişiyor, gelişiyor. Kurumlarımız da ülkemiz kadar dünyaya entegre kararlar alabilmeli ama bunu aynı zamanda lokomotifi olan ihracatçıya, üreticiye ve vatandaşa katkı sağlayacak şekilde yapabilmeli." 

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar:
İndirimi yeterli bulmak mümkün değil

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirim kararına ilişkin, "Merkez Bankası politika faizinde 50 baz puanlık indirimle ekonomik büyümenin önemini fark etmiş görünüyor. Ancak bu indirimi yeterli bulmak mümkün değil" değerlendirmesini yaptı.

Çağlar, yazılı açıklamasında, TCMB Para Politikası Kurulu'nun bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25'den yüzde 7,75'e indirmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Faiz indirim kararının yatırımcı iştahını artıran bir adım olduğunu belirten Çağlar, "Birçok yatırımcı, faiz oranları eski seviyesine gelmedi diye yatırımlarını erteliyordu. Atılan son adımla yatırımcının ayağındaki pranganın gevşediğini henüz söylemek zor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yıllık büyüme çıtasını yüzde 4'ün üzerine yükseltmek mecburiyetinde olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İstanbul iş dünyası olarak Türkiye'nin en büyük derdi vasat büyümedir. Bugün hem üreticimiz, hem iş gücümüz hem de tacirlerimiz büyüme özlemi çekiyor. Büyümede belirli bir orana takılıp kalmaktan endişe ediyoruz. Vasat büyüme oranlarıyla kaybedecek bir saatimiz bile yok. Merkez Bankası politika faizinde 50 baz puanlık indirimle ekonomik büyümenin önemini fark etmiş görünüyor. Ancak bu indirimi yeterli bulmak mümkün değil. Önümüzdeki aylarda yeni faiz indirimleri bekliyoruz."