Yazışmaların hiçbiri İş Bankası kaynaklı değil
ANKARA - İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Rekabet Kurulu'nun (RK) bankalar aleyhine yürüttüğü soruşturma dosyasında, İş Bankası kaynaklı herhangi bir yazışmaya yer verilmediğini, yazışmalardaki "piyasa yapıcı banka" tanımlamasının İş Bankası'na atfedildiğini söyledi.
RK bankalar soruşturması sözlü savunma oturumunda konuşan Bali, İş Bankası'nın sektörde etkin rolü ve pazar payı olmasına karşın, soruşturma sürecinde aleyhlerine tek bir belge bulunmamış olmasının tesadüf olmadığını belirtti ve şöyle konuştu:
"Biz, öteden beri işimizi yaparken uygulamalarla ilgili diğer bankalarla konuşma alışkanlığı olmayan bir bankayız. Yazışmaların ve ifadelerin hiçbiri bankamız kaynaklı değildir. Tamamı, dışımızdaki bankaların birbirleriyle yazışmalarıdır. Yazışmalar, sadece kontrolümüz ve bilgimiz dışındaki yazışmalarda bize atfen hususlar içermektedir. Biz, yazışmalarda geçen 'piyasa yapıcı banka' ifadelerinin bankamızı kastettiği zannıyla sürece dahil edildik."
Bali, RK raporunda, 'her ne kadar İş Bankası, uzlaşma konusunda fiili faize ilişkin davranışını değiştirmemiş olsa da bu uzlaşmaya katıldığı sonucuna varılabilecektir' ifadesinin yer aldığını; bu ifadenin hem bankanın faiz oranlarını değiştirmediğini ortaya koyduğunu, hem de varsayımlara dayanıldığının göstergesi olduğunu söyledi.
"Aynı yönde kararların alınmış olması, kararların birlikte alındığı sonucunu doğurmaz" diyen Bali, bütün bankaların aynı piyasa koşullarına tabi olduğunu ve güncellemeleri zamanında yapmalarının işin gereği olduğunu belirtti.
Bali, "Bütün piyasayı etkileyen bir faktör devreye girdiğinde gayet tabiidir ki bütün piyasa kararlarını günceller. Bireysel kredi faiz oranı değişikliği yaptığımızın belirtildiği gün; 24 Ekim 2008'i, yani Lehman Brothers krizi gününü göstermektedir" dedi.
"Hatta, o gün kredi faizini arttırırken bankaların amacı, daha yüksek kredi faiziyle gelir yazmak değil; aksine müşterilerin kredi almamasını sağlamaya çalışmaktır" diyen Bali, olağanüstü bir kriz dönemi koşullarından bahsetmek gerektiğini söyledi.
Mevduat faizini düşürürken, kredi faizinin de düşürüldüğünü de belirten Bali, "Bu durumda, mevduattan geliriniz artarken, kredi müşterisinden elde edilen gelirin azaldığını da göz ardı etmemelisiniz" diye konuştu.
Bali, amaçlarının mevduat müşterisine düşük ya da kredi müşterisine yüksek faiz uygulaması değil; piyasa değişiklikleriyle uyumlu faiz değişiklikleri ile banka bilançosunun doğru yönetilmesi olduğunu söyledi.
İş Bankası herhangi bir kuruluşla herhangi bir centilmenlik anlaşması veya uzlaşı adı altında herhangi bir sürece dahil olmadığını söyleyen Bali,"Bankacılığın sağlam yapısının hukuki imtiyaz gerekçesi olarak görmüyoruz. Güçlü yapımız bize sorumluluk yüklüyor. Banka olarak rekabete uyum konusunda gerekli yapılanmamız mevcut ve bu çalışma tarzı sadece yasal nedenlerle ve mevzuat gereği değil kurum kültürümüzle özümsenmiş bir yapıdır" dedi.
Bali, soruşturma sonucunda verilecek kararın bankacılık sektörü için teşvik edici olmasını ümit ettiğini söyledi.