'17 Aralık fezlekesi elime geçti'
Başbakan Erdoğan 1 Haziran’da seçimlerin tekrarlanacağı Yalova’da, partisinin düzenlediği mitingde konuştu. Erdoğan, 17 Aralık operasyonu ile ilgili polis fezlekelerinin eline geçtiğini ve kendisi hakkında iddianame hazırlandığını açıkladı
YALOVA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. 'Dönemin başbakanı' ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına, o polis mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs... Mayıs da bitiyor. 'Dönemin başbakanı' dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada" dedi.
Erdoğan, AK Parti'nin Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde, 30 Mart seçim sürecinde yoğun programı nedeniyle Yalova'ya gelemediğini belirterek 1 Haziran'da tekrarlanacak yerel seçimlerin Yalova'ya ve Yalovalılara hayırlı olmasını diledi.
Yalova'da AK Parti ile sandıkta baş edemeyeceğini anlayanların hem ittifak yaptığını hem de hileye başvurduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işin peşini bırakmadık, Yalova'yı hileye terk etmedik. Haklı mücadelemizi, hukuk mücadelemizi yaptık ve seçimlerin tekrarlanmasını sağlamış olduk. İnşallah önümüzdeki hafta bugün sandığa gidiyoruz. Bir kez daha tercih yapacağız, Yalova'nın geleceği hakkında çok önemli bir karar vereceğiz. 30 Mart'ta Yalova'da siz zaten AK Parti'ye çok büyük bir destek verdiniz, şimdi 1 Haziran'da bu desteği daha da artırmak suretiyle vermeye hazır mıyız? Sadece bu eller yeterli değil. İnşallah bugün buradan ayrıldıktan sonra eş, dost, ahbap her yeri ziyaret etmek suretiyle durgun suya atılan bir taş dalga dalga kenara nasıl vuruyorsa siz de bunu gerçekleştireceksiniz. 'Birdik iki olduk, ikiydik dört olduk, dörttük sekiz olduk' diyeceksiniz ve böyle yürüteceksiniz. İnşallah 30 Mart'ın üzerine daha fazlasını koyuyoruz, açık ara farkla hiç tartışmaya mahal bırakmadan Yalova'da AK Parti'ye, AK Parti'nin hizmet siyasetine 'evet' diyoruz."
"Anayasa Mahkemesi'nin bu işle ne ilgisi var?"
Birçok ilde ortak adaylar çıkarıldığına, Ankara'da eskiden MHP'li olan bir kişinin CHP'den büyükşehir belediye başkanı adayı gösterildiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O eski MHP'li birdenbire CHP'li olurken, CHP Genel Başkanı da Ankara sokaklarında bozkurt işareti yaparak dolaştı. Ne oldu? Ankara bu numarayı yutmadı, Ankara bu tuzağa düşmedi, Ankara Büyükşehir Belediyesini CHP'ye teslim etmedi. Büyükşehir adayımız önce 15 bin oy farkla Ankara'yı kazandı, itirazların ardından aradaki oy farkı 40 binlere yaklaştı. Şimdi o CHP adayı ortalarda yok, kayboldu. Seçimlerde saat başı çıkıp basın toplantısı yapıyor, kazandığını ilan ediyordu. Şimdi yok. İlçe, il seçim kurullarına gittiler, 'Kazandık' diye açıklama yaptılar. Ama mahcup oldular. YSK'ya gitti, orada da reddedildi, mahcup oldu. Şimdi de Anayasa Mahkemesine gitmiş. Yahu Anayasa Mahkemesinin bu işle ne alakası var? YSK'nın kararı nihai karardır, bununla hala kamuoyunu meşgul etmenin anlamı var mı? Nereye giderse gitsin mahcup olmaya devam ediyor.
İstanbul'da aynı ittifakı yaptılar. CHP'nin Ankara ve İstanbul adaylarını sadece CHP değil, örtülü olarak MHP hatta diğer bazı partiler ve biliyorsunuz Pensilvanya destekledi. Hatta CHP'nin İstanbul adayını CHP değil Pensilvanya belirledi. İttifakları İstanbul'da da boşa çıktı. 600 binden fazla oy farkıyla AK Parti İstanbul'da bir kez daha açık ara birinci parti oldu. Diğer tüm illerde gizli ittifaklar yaptılar, başarı elde edemediler. Biliyorsunuz bu ittifak sadece bir CHP-MHP ittifakı değil, bunların kimlerle ittifak yaptığını sizler gördünüz. 17 Aralık sürecinde, 30 Mart seçimleri öncesinde bunların kimlerle el ele kol kola yürüdüklerini gördünüz."
"CHP, MHP Pensilvanya'nın vagonu oldu"
"Pensilvanya oradan bunlara lojistik destek sağladı. İşte bu CHP, MHP Pensilvanya'nın vagonu oldu" diyen Erdoğan, 30 Mart'ta milletin gereken cevabı verdiğini belirtti. Pensilvanya'dan, "Teknik nakavt yapacaksınız" diye talimat verildiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hale bak, kimi teknik nakavtla mağlup ediyorsun? Benim milletimi mi? Mümkün mü bu? İşte buna benzer yollarla insanların seslerini gayrimeşru yollardan dinlediler, insanların, affınıza sığınıyorum: yatak odalarını izlediler, utanmadan sıkılmadan montajlar imal ettiler. Pensilvanya'daki zat ne diyor, onu da dinlemişsinizdir, 'Hakim, savcı kiralayacaksınız'. Maalesef onu da yaptılar. Yolsuzluk maskesi altında AK Partiyi töhmet altında bırakmak, yıpratmak, iktidardan uzaklaştırmak istediler ama millet bu oyunu da gördü. Bu kirli ittifakı gördü. Millet, 30 Mart'ta yüzde 45 buçuk oy oranıyla partisine sahip çıktı. Milli iradeye güçlü şekilde sahip çıktı."
"Dönemin başbakanı dediğin Tayyip Erdoğan..."
İki gün sonra 27 Mayıs askeri müdahalesinin 54'üncü yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, Yassıada'daki yargılama sürerken, mahkeme sonucu belli olmadan İmralı'da darağaçları kurulduğunu söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Mahkeme sonucu belli değil ama darağaçları kurulu. İnanın aynı tezgahı bize de kurmaya çalıştılar. Aynı oyunu bize de oynamak istediler. Her türlü iftirayla ithamla her türlü kirli tahrikle üzerimize geldiler. 17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. Bu fezlekelerde ne yazıyor biliyor musunuz? Merhum Menderes'i Yassıada'da, başbakanken, daha henüz başbakanlığı bitmemiş, kararı verilmemiş, 'sabık başbakan' diye yargılamışlardı. Dur bakalım, bir defa hukukta 'Beraatizimmet asıldır' diye bir kaide vardır. Suç sabit olmadıkça sen bir kişiye suçlu olarak bakamazsın. Onun için de onu, o zaman, suçsuz olarak yargılayacaksın. Şimdi benim için de bu tutanaklarda ne vardı biliyor musunuz? Bakın, çok manidar. 'Dönemin başbakanı' ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına, o polis mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs... Mayıs da bitiyor. 'Dönemin başbakanı' dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada. Bu ne terbiyedir? Sen nasıl bir polissin? Nasıl sen böyle bir şey yaparsın? Çünkü Pensilvanya bunlara böyle talimat vermiş.