'Ben de bu suyu kullanıyorum, koku problemi yok'

KAYSERİ - Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul'un içme suyuyla alakalı, "Şu anda Melen'den, Yeşilçay'dan ve Sakarya'dan su basılıyor. Bunlarda sürekli kontrol ediliyor, su kalitesi sürekli izleniyor. Neticede vatandaşa zararı olacak bir şeyi vermeyiz, zararı olacak bir şey olursa onu da söyleriz. Vatandaş müsterih olsun sağlığa zararlı bir şey yoktur" dedi. 

Bakan Eroğlu, toplu açılış ve temel atma törenine katılmak üzere geldiği Kayseri'de Vali Orhan Düzgün'ü ziyaret etti. 

Kayserinin ticaret ve sanayi şehri iken şimdi de üçüncü bir ayak daha eklendiğini ve artık Kayseri'nin ziraat şehri olarak da anılacağını ifade eden Eroğlu, burada önemli topraklar olduğunu, sulandığı zaman verim artışı yaşandığını vurguladı. 

Son 5-6 yıldan bu tarafa Kayseri'ye baraj, gölet, sulama tesisleri, dere ıslahları gibi çok büyük yatırımlar yaptıklarını anlatan Eroğlu, bugün de toplu temel atma ve açılış gerçekleştireceklerini ifade etti. 

Toplam maliyeti 262 milyon lira olan 14 tesisin temelinin atılacağını belirten Eroğlu, Kayseri'ye 11 yılda 10,2 milyar liralık yatırım yaptıklarını söyledi. 

Kayseri'nin geçmişte orman varlığı açısından zayıf bir il olduğunu anımsatan Eroğlu, Kayseri'deki yüzde 6 olan orman varlığını yüzde 12'ye yükselterek yüzde 100 başarı sağladıklarını ifade etti. 

Geçmişte vergilerin yüzde 86'sının faize gittiğini dile getiren Eroğlu, "Faiz lobisini kestik, zaten bağırıp çağırmalarının nedeni birazda bu. Mamaları kesilince bağırıyorlar, bazı medyalar var hepsini suçlamayalım. Biz bütçenin 60 katrilyonunu her yıl faize ödüyorduk. Bunu 12 ile çarpın 720 milyar lira yapar. Bizde bu süre içinde aşağı yukarı 750 milyar lira yatırım yaptık. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak 70 milyar lira yatırım yaptık. Milletten topladığımızı millete veriyoruz. Hortumları kestik, suyu millete doğru akıtıyoruz. İnşallah bunlar hayırlı olur" şeklinde konuştu. 

İstanbul'da içme suyunun koktuğu iddiaları 

Eroğlu, gazetecilerin "İstanbul'da içme suyunun koktuğu söyleniyor. Bu konuda ne dersiniz?" yönündeki sorusu üzerine, İstanbul içme suyu arıtma tesislerinin dünyanın en ileri arıtma tesisleri olduğunu söyledi. Arıtma kapasitesinin de verilen suyun üstünde olduğuna dikkati çeken Eroğlu, şunları kaydetti: 

"2 milyon 700 bin metreküp su veriliyor arıtma kapasitesi ise 3,5 milyon metreküp. Geçmişte arıtma kapasitesi İstanbula verilen suyun üçte birini bile arıtmıyordu. Ben İSKİ Genel Müdürü olduğumda Kağıthane arıtma tesisinin havuzlarında 1,5 metre sazlıklar büyümüştü. Su arıtılmıyordu. Ama biz Ömerli'de, muhteşem bir arıtma tesisi kurduk. Anadolu yakasında DSİ Yavuz Sultan Selim içme suyu arıtma tesisi kurdu. Cumhuriyet Arıtma Tesisi kurduk. Avrupa yakasında da dünyanın en ileri İki Telli'de Fatih Sultan Mehmet ve Yıldırım Beyazıt İleri İçme Suyu Arıtma Tesislerini kurduk. İSKİ her türlü parametreyi ölçebilecek güçte laboratuvara sahip. Günde 350 noktadan numune alıyor, bunların tamamını da yayınlıyor. Benim hazırladığım format vardı bütün parametreler İSKİ'nin sitesinde yayınlanır" 

İstanbul'da bir takım insanların su üzerinden bakanlığa, belediyeye, hükümete vurmak istediğini ifade eden Eroğlu, İstanbul'da geçen sene Ekim, Kasım, Aralık, Ocak aylarında yağışlarda yüzde 27 civarında azalma meydana geldiğini, fakat daha sonra Şubat'ın ortasında Mart, Nisan hatta Temmuz ayında bile yağmur yağdığını hatırlattı. 

Bu yağışlarla aradaki farkın biraz kapandığını anlatan Eroğlu, şöyle devam etti: 

"Ama biz herhangi bir şekilde sıkıntı olmasın diye zaten Büyük Melen Çayı'nı İstanbul'a bağlamıştık, orada 3 metre çapında 185 kilometre mesafeden su getiriyoruz. Ayrıca Yeşil Çayı başbakanımız 2004 yılında açmıştı. İlk defa boğazın altında 5 bin 551 metre uzunluğunda dev bir tünelle Asya yakasından Avrupa yakasına su iletecek tünel de inşa ettik. Melen suyunu İstanbul'a basıyoruz. Barajlarda doluluk oranı düştü ama biz şu anda Istıranca derelerinden Terkos'a su basıyoruz. Ama Alibeyköy barajında su yok, gazeteciler de orayı çekiyor. Niye su yok onu bilmiyor. Bilmeyen adam hüküm veremez. Alibeyköy barajı daha önce aktarma barajıydı. Terkos'un suyunu tepeye kadar basıyordu sonra açık dereden Alibeyköy barajına geliyor, buharlaşıyor, kirleniyor Kağıthane içme suyu arıtma tesisine basıyorduk. Zaten İstanbul'un suyu yok, boşuna su kaybolmasın diye 42 kilometre uzunluğunda 2 metre 20 santim çapında dev bir boru hattıyla Kağıthane'ye direk iletiyoruz. Alibeyköy barajına basmadığımız için orada su seviyesi azalması normal, çünkü aktarma barajı olmaktan kurtardık." 

"Çayımı, yemeğimi bu sudan yapıyorum, koku problemi yok"

Asya yakasında da Ömerli barajında su seviyesinin biraz azaldığını ifade eden Eroğlu, su seviyesi azalınca kalite probleminin ortaya çıkabildiğini, su seviyesi azaldıkça yosunlaşmaların ortaya çıktığını vurguladı. 

Yosunların bir takım koku problemine neden olabileceğini belirten Eroğlu, şunları söyledi: 

"Aslında zararlı değil ama kokudan insanlar rahatsız olur. Biz bunun üzerine aktif karbon kullanmaya başladık. Bütün kimyasal kokuları tutan harika bir madde. Dolayısıyla şu an aktif karbon tesislerimizde kullanılıyor, koku problemi yok. Bende geçen pazar İstanbuldaydım evimde bu suyu kullanıyorum, çayımı, yemeğimi bu sudan yapıyorum, koku problemi yok. Melen'den, Yeşilçay'dan ve Sakarya'dan su basılıyor. Bunlarda sürekli kontrol ediliyor, su kalitesi sürekli izleniyor. Neticede vatandaşa zararı olacak bir şeyi vermeyiz, zararı olacak bir şey olursa onu da söyleriz. Vatandaş müsterih olsun sağlığa zararlı bir şey yoktur. DSİ, İSKİ, Türkiye Su Enstitüsü, Hıfzıssıhha ölçüm yapıyor, 4 yerden ölçüyoruz bana gelen raporlardan da gördüm herhangi bir sağlık sorununa neden olacak durum yok." 

Eroğlu, su kesintisi olsa çok memnun olacak insanların olduğunu belirterek "Benim bıyığımla neden uğraşıyorsunuz, biz onları memnun etmeyeceğiz, vatandaşımızı memnun edeceğiz. Onları da seviyoruz, suyun kıymetini zaman zaman hatırlatıyorlar. Vatandaşa endişe ettirmesinler, suyu vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.