'Bu basınca hiçbir merkez bankası dayanamaz'
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez'e göre doların artışının küresel düzeyde olması ve Merkez Bankası'nın güven yitirmesi doların daha da yükselme olasılığını gündeme getirdi. Sönmez, "Merkez Bankası biraz da poker yüz ile psikolojik savaş vermeli" gö
ANKARA - Merkez Bankası 5 Ağustos 2011'den bu yana döviz satım ihaleleri aracılığıyla 11 milyar 560 milyon dolar döviz sattı. Merkez Bankası, geçen hafta 1,92'yi aşan doları frenlemek için 2011 yılının son işlem günü olan Cuma'dan bu yana da piyasalara doğrudan döviz satışıyla müdahale ediyor. Merkez Bankası'nın bu müdahalelerle toplamda 3.5 milyar doların üzerinde satış yaptığı ifade ediliyor.
ANKA'ya açıklama yapan TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, son aylarda doların TL karşısındaki değer kazanma sürecinin iki önemli boyutu olduğuna dikkat çekti.
Bunlardan birincisinin, doların küresel düzeyde tüm para birimleri karşısında değer kazanması olduğunu belirten Sönmez, Euro Bölgesi'nin borç sorunlarının İtalya'nın da listeye eklenmesiyle iyice su üstüne çıktığını ve piyasa aktörlerinin küresel belirsizliğe neden olan bu sorunun kısa sürede geçiştirilemeyeceğinin bilincine vardığını söyledi.
Bu algı çerçevesinde pozisyonların gözden geçirildiğini ve daha da önemlisi likit kalma seçeneğinin ön sıraya koyulduğunu vurgulayan Sönmez, "Daha açık bir ifadeyle, hisse senetleri, tahvil, kıymetli maden ve emtia pozisyonlarından çıkıp zor geçecek 2012 yılında likit kalmayı tercih ettiler. İşte bu süreçte, hisse senetleri, altın ve emtia fiyatları düşmeye, tahvil faiz oranları yükselmeye başladı.
Deyim yerinde ise dolar da küresel düzeyde bir saldırıya maruz kaldı. Euro Bölgesi borç sorunları ve ABD ekonomisinin yeterince büyüyememesinin yarattığı küresel belirsizlik sürdüğü müddetçe dolara olan yoğun talep de paralel bir şekilde devam edecek. Şu anda tüm piyasa aktörleri aynı algıya sahip olsalar dolara yapılacak talep seviyesi 300 trilyon dolar sınırına yaklaşıyor. Bu basınca hiçbir merkez bankası dayanamaz. Buna Fed de dahil" diye konuştu.
"Merkez bankası yalpaladı"
Böylesine bir güç karşısında Merkez Bankası'nın mücadele vermeye çalıştığını dile getiren Sönmez, olayın ikinci boyutunun da bu aşamada ortaya çıktığını vurguladı. Merkez Bankası'nın yalpaladığını söyleyen Sönmez, "Kurlar 1,75'ler düzeyinde iken Başkan Başçı TL daha fazla değer kaybetmemeli açıklaması yaptı. Buna gerekçe olarak da enflasyon hedeflerinin tehlikeye girmesini ve özel sektör fiyatlama politikalarının bozulması olasılığını gösterdi.
Aynı zamanda, 1 milyar 350 milyon dolar satış ihaleleri ile kararlılığını gösterdi. Ancak, birkaç hafta önce çıktı ‘dolara yerliler talep gösteriyor, yabancılar dolara yönelmiyorlar, bu yüzden döviz satış tutarlarını düşük miktarda yapacağız' dedi.
Aynı zamanda bizim dolarla yarışmamız mümkün değil anlamına gelen sözler sarf etti. Bu ilginç açıklamaların ardından dolar 1,92 ile tarihi rekor kırdı. Geçen hafta, kurların önlenemez yükseliş gibi algı oluşunca yine yumruğunu masaya vurmaya çalıştı Merkez Bankası. Ne yazık ki, bu mücadelede kararsız birazda tutarsız bir izlenim verdi ve güven kaybına neden oldu."
"Kararlı durursa 1,85-1,90 bandında tansiyon düşer"
Sönmez'e göre doların artışının küresel düzeyde olması ve Merkez Bankası'nın güven yitirmesi doların daha da yükselme olasılığını gündeme getirdi. Biraz da psikolojik savaşa dönmüş bu süreçte Merkez Bankası'nın kararlı durması ve doğru miktar, yöntem ve zamanlama ile mücadele etmesi halinde, 1,85–1,90 bandında doların tansiyonu düşer.
"Türkiye, cari açık ve MB'nin sarhoş yürüyüşüyle ayrışıyor"
Merkez Bankası'nın 1 Kasım 2010 tarihinde yaptığı çalışmaya dikkat çeken Sönmez, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"1 doları 1 TL'ye ve 1 gelişmekte olan ülke (GOÜ) para sepetine eşitlenmiş. Eylül 2011 tarihine kadar 1 dolar 1 GOÜ'ye eşit devam etmiş buna karşın aynı dönemde 1 dolar 1,2 TL'yi aşmış. Bugün geldiğimiz noktada ise 1 dolar 1,1 GOÜ para sepetine, 1,33 TL'ye denk geliyor. Görüldüğü gibi dolar diğer para birimleri karşısında TL kadar değer kazanmamış. Bu çok büyük bir olay TL'nin dolar karşısında direnmesi mümkün değil, Merkez Bankası ne yapsın gibi yaklaşımlarla yenilginin baştan kabullenilmesine karşıyım. Türkiye'nin gelişmekte olan ülkelerden ayrışmasının nedeni öncelikle hep halının altına süpürdüğümüz, nasılsa finanse ediyoruz dediğimiz cari açık. Sonra da Merkez Bankası'nın sarhoş yürüyüşü yapması."
"Merkez Bankası biraz da poker yüz ile psikolojik savaş vermeli"
Sönmez, İtalya'nın yüklü itfalarını atlatacağı Şubat ayına kadar Türkiye'nin kur konusunda rahat nefes alamayacağını söyledi. Merkez Bankası'nın bu zamana kadar döviz satış ihaleleriyle rezervlerinden 11.5 milyar dolar kullandığını vurgulayan Sönmez, bunun 5 aylık bir süre için hızlı bir düşüş olarak ifade etti. Ancak TL yükümlülüklerinin yüzde 40'ının bankaların döviz ile karşılamaları durumunda rezerv gücünü koruyabileceğine dikkat çeken Sönmez, "Merkez Bankası yetkilileri kurlar hakkında fazla açıklama yapmadan biraz poker yüz ile psikolojik savaşı vermeliler" önerisinde bulundu.