'Bütün yargı mekanizmasını elden geçirdiler'

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bütün yargı mekanizmasını elden geçirdiler, öncelikli olarak HDP milletvekillerinin fezlekelerini, adaletin olmadığı kurumlarda ele alacaklar." dedi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Yüksekdağ, yaşamını yitiren ABD'li ünlü boksör Muhammed Ali'nin sadece bir sporcu olarak değil, "barış insanı" olarak tarihe geçtiğini söyledi. 

7 Haziran seçimlerinin üzerinden bir yıl geçtiğini belirten Yüksekdağ, seçimlerin ardından "darbe harekatı" başlatıldığını ileri sürdü. Aradan geçen bir yıl içerisinde iki defa hükümetin değiştiğini vurgulayan Yüksekdağ, "Barış ve çözüm konuşulduğunda kendilerinin geriye savrulduğunu çok iyi gördüler. Bugün barış kavramından bile ödleri patlıyor. 'Bu savaş kıyamete kadar sürecek' diyorlar." diye konuştu. 

Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlıklara ilişkin anayasa değişikliğini 7 Haziran'da onaylamasının kendilerine bir mesaj olduğunu iddia ederek, "Yaptığı şey, kendisini, büyük korkusu karşısında rahatlatma hareketidir. Mezarlıktan geçerken ıslık çalma tavrıdır. 7 Haziran akşamını elinden gelse bir düğmeye basıp bütün insanların hafızasından silmek istiyor." ifadesini kullandı. 

"Yıkılmış binaların üzerine bayrak asmışlar"

Nusaybin'de gerçekleştirilen terör operasyonuna ilişkin fotoğrafları gösteren Yüksekdağ, "Enkazların üzerine asılmış Türk bayrağı var. Bu bir zafer fotoğrafı olarak sunuluyor. Bu fotoğrafta acizlik, yıkım, taş üstünde taş koymayan, yıkan bir iktidarın resmi var. Yıkılmış binaların üzerine bayrak asmışlar. Bundan dolayı bu bayrağı asanlar hakkında bayrağa hakaretten herhangi bir soruşturma yok. Bütün Türkiye halklarına yapılmış bir hakaretten başka bir şey değildir." değerlendirmesinde bulundu. 

Yüksekdağ, sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından Nusaybin'e gittiğini, enkaz altından çıkan sivillerin işkenceye uğradığını ve terörist diye basına servis edildiğini ileri sürdü. 

Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"Bugün tam anlamıyla yetkisiz, hiçbir sorumluluk üstlenmeyen bir kukla hükümetle karşı karşıyayız. Bütün Türkiye, bir savaş ve darbe hukukuna göre yönetilecek. Saray, MGK ve Genelkurmay arasında anlaşma yapıldı ve bugün Türkiye, asker ile saray vesayetine dayanan bir yapı tarafından yönetiliyor. Yasalar oluşturuluyor, Meclise geliyor, el kaldırıp indiriyorlar ve kararlar noter kurumu gibi onaylanıyor. Bunun karşısında direnen tek parti HDP'dir. 

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı yasanın onaylandığı gün askere sınırsız dokunulmazlık getiren teklif Meclis gündemine taşındı. Askeri kurumların yargılanmazlık güvencesi varsa sonuna kadar suç işleme özgürlüğü doğar. Bunun olduğu ülkede faşizm, diktatörlük vardır.

Bütün yargı mekanizmasını elden geçirdiler, öncelikli olarak HDP milletvekillerinin fezlekelerini, adaletin olmadığı kurumlarda ele alacaklar. Atanmış, saray tarafından belirlenmiş yargıçlar, savcılar aracılığı ile yürütülecek bu operasyon bir darbe operasyonudur. Suç ortaklığı yapanlar da yargılanacak, hesap verecek."

Almanya Federal Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararına değinen Yüksekdağ, kararın ardından nefret söyleminin geliştirildiğini savundu. Figen Yüksekdağ, "Sadece Ermeni halkına karşı bir nefret anlayışı değildir, kendi kulu, sarayın kulu olmayan herkese karşı nefret söylemi ve anlayışıdır." dedi.