'Diktatör yakıştırması yapanlar şu an karşımda'

Başbakan Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda konuşurken 'Bana diktatör yakıştırması yapanlar var. Tam karşımda' diyerek eliyle protokol sıralarında oturan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu işaret etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 70. Mali Genel Kurulu'nda konuşma yaptı. Erdoğan'ın konuşması sırasında ilginç bir an yaşandı. Konuşmasında kürsüden Kılıçdaroğlu'na doğru yönelen Başbakan Erdoğan şöyle konuştu;

" Bana diktatör yakıştırması yapanlar var. Tam karşımda. Tayyip Erdoğan diktatör olacak ve sen meydanlarda dolaşacaksın. Önce ağzınızdan çıkanı kulaklarınızın duyması lazım" dedi.

Başbakan'ın bu sözleri, eliyle yaptığı işaret salonu ve CHP lideri Kılıçdaroğlu ile TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nu güldürdü. Başbakan, konuşmasına kısa bir süre daha devam ettikten sonra Kılıçdaroğlu’nu dinlemeden Genel Kurul’dan ayrıldı.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Acıları fırsata çevirmeye çalışanlar oldu. Ancak milletin feraseti bunlara fırsat vermedi. Şimdi yapılacak işler var. Hem idari hem de hukuki soruşturma sürüyor. Bu hadisenin takipçisiyiz. Hiçbir ayrıntı gözden kaçmayacak. Hiçbir noktanın üstünün örtülmesine izin verilmeyecek.

Bir husus da şehitlerin geride kalan aileleri. Tüm şehitlerimizin aileleri gibi kutsal emanetler olarak görüyoruz. Bir tek şehit yakınımızın mağdur olmaması ve gelecek ile ilgili endişe taşımaması için Bakanlar Kurulu'nda tüm kararlar alındı. İnşallah bir nebze rahatlayacaklar.

Bu genel kurulun da en önemli gündem maddesi iş sağlığı konusu olacak sanırım. Ekonomi büyürken çalışma hayatı koşullarının buna paralel büyümediğini görüyoruz. Biz yasaları çıkarır ve kontrolleri yaparız gerisi işverenin sorumluluğunda. Tedbir pahalıdır, maliyetlidir ancak görüyoruz eksikliği daha pahalıya mal oluyor.

Ben kaza ve kadere iman ederim. Ama buna inanmayanların da olduğunu biliyorum. Bununla alay edildiğini gördük. Benim çalışan işçi kardeşim de en kötü ihmale karşı tedbiri almak zorunda.

Son 12 yılda ülkemizdeki iş yeri sayısı yüzde 111 arttı. 727 bin iş yeri vardı, şu anda 1.5 milyonun üzerinde iş yerimiz var. Çalışan sayısı aynı şekilde yüzde 128 oranında arttı. Türkiye'de 2002'de 5 milyon kişi istihdam ediliyordu. Şu anda 12 milyon kişi istihdam ediliyor. İş yeri sayısı ve işçi sayısı bu kadar artarken, iş kazası oranı yüzde 55 oranında azaldı. Ancak halen  her gün iş kazalarında 2 kişi ölüyor.

12 yıl boyunca kamu ve özel sektör bir araya geldik ekonomiyi büyüttük, insan hak ve özgürlüklerini birlikte geliştirdik. 30 mart 2013 ile 30 Mart 2014 arasında yaşanan hadiseler Türk iş dünyasına önemli şeyler gösterdi. TOBB üyeleri arasında yapılan ankette ekonomik büyümeye ilişkin beklentilerin çok yüksek olduğunu gördük.

Sokak eylemlerinin karalama kampanyalarının seçilmiş bir hükümete yönelik darbe girişimlerinin ekonomiye neler ödettiğini bu anket gösteriyor. Türkiye tarihi başarıları yaşarken Gezi olayları adı altında şiddet olayları başladı. içeriden eline geleni ardına koymayanlar oldu. Dışarıdan sistematik bir kampanya başladı. Bu saldırının etkilerini telafi ettiğimiz sırada 17 ve 25 Aralık darbe girişimini yaşadık. 30 Mart’ta bu darbe girişimcilerine gereken ders milletimiz tarafından en güzel şekilde verildi.

Gerek gezi gerekse 17 ve 25 Aralık şahsım kadar milli iradeyi ve ülkedeki istikrarı, büyüyen Türkiye’yi hedef aldı. Benzeri saldırıların Mısır’ı Ukrayna’yı hangi noktaya taşıdığını görüyorsunuz. Bu gösterilerin yaşandığı yerlerde camı çerçevesi kırılan kim. Benim esnaf kardeşim. Bu camı çerçeveyi yerine koymak isteyen kim devlet. Bankalara kadar saldırılar oldu. Buraları hatta yağmaladılar. Aynı manzarayı şu anda Soma kazasından sonra görüyoruz. Madenciler şehitlerimizin aileleri inanın umurlarında bile değil. Buradan nasıl siyasi sonuç çıkarırız diye iftiralar atanlar aleni provokasyon yapanlar var. Bunlara karşı ortak tavır geliştirmek hepimizin sorumluğudur. Eleştiri adı altında eğer demokrasimiz milli irade hele hele istiklalimiz hedef alınıyorsa buna bizde müsaade etmeyiz sizlerin de müsaade edeceğinize inanmıyorum.

Basın özgürlüğünün olmadığı söylenen bir ülkede başbakan ve hükümete ağza alınmayacak sözler ediyorlar. Soma’da ölen işçilerimizin Ak Parti mitingine gittiği için müstahak olduğunu söyleyenler çıktı. Biz Soma’da yüzde 43 oy aldıysak CHP ve MHP’nin de yüzde 20 civarında oyu var. Aynı patronun bir diğer köşe yazarı ne şehittir ne gazi nokta nokta niyazi diyebiliyor. Böyle bir nefret suçu aleni şekilde işlenebiliyor ve hala basın özgürlüğü yok deniyor. Polis asker bekçi şehit edenler hapse konuyor ve adları hapisteki gazeteci oluyor. Bu bir algı operasyonundur. Ve bu operasyonun hedefi şahsım hükümetin değil 77 milyonun kendisidir.

"Ben de sivilim. Hadi aday ol"

Sayın başkan yeni anayasadan bahsetti. “60 maddede uyum var uzlaşma var. Gelin bu 60 maddeyi çıkaralım” dedik. Ama beyefendi “dört parti de gelmeli” dedi. Sizlerin şahsında bütün Türkiye’ye sesleniyorum Tayyip Erdoğan sözünün adamıdır onlar da sözlerinin adamıysa gelin bunu yapalım.

 Bana diktatör yakıştırması yapanlar var. Tam karşımda. Tayyip Erdoğan diktatör olacak ve sen meydanlarda dolaşacaksın. Önce ağzınızdan çıkanı kulaklarınızın duyması lazım. Ne diyor başkan. “Sivil cumhurbaşkanı.” Sen sivil değil misin. Ben de sivilim. Hadi aday ol. Siz siville ne arıyorsunuz. Hala apoletli arıyorsanız o ayrı mesele. Ama kusura bakmayın biz sivil milli iradeyi temsil edenleriz.

İlk defa millet kendi cumhurbaşkanını seçecek. Ve milletin seçtiği cumhurbaşkanına saygı duymak zorundayız.

Bu konularda ilginizi çekebilir