'Hangi Erdoğan’a inanalım?'

MHP lideri Bahçeli, "Geçmişten bugüne başkanlığı savunduğunu söyleyen Erdoğan, 1993’te ‘Başkanlık sistemi, bir özenti ya da ABD emperyalizminin tavsiyesidir’ diyor. Hangi Erdoğan’a inanalım?" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin meclis grup toplantısında başkanlık sistemi tartışmaları hakkında konuştu.

Bahçeli, “Geçmişten bugüne başkanlığı savunduğunu söyleyen Erdoğan, 1993’te ilgili soruya ‘Başkanlık sistemi, bir özentinin sonucu ya da ABD emperyalizminin bize tavsiyesidir’ cevabını veriyor. Biz hangi Erdoğan’a inanalım?” dedi.

Başkanlık sistemi kisvesi altında diktatörlüğün istendiğini söyleyen Bahçeli, “29 Ocak’ta Erdoğan, Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Burhan Kuzu’nun yazdığı kitabı referans göstererek yine çuvallamıştır. Erdoğan bu kitabı kesin okumamış, okuduysa da kafası basmamıştır. Kuzu’nun kitabında ‘Başkancı rejimlerin en büyük özelliği iktidarın kişiselleşmesidir. Başkanlık, güneyde diktatörlüğe kolayca dönüşebilmektedir’ yazıyor. ABD dışında başkanlık sistemiyle istikrara çıkan ülke neredeyse yoktur. İstenen bu sistem, diktatörlüktür” diye konuştu.

'Erdoğan’ın aynısı için Kuzey Kore’ye bakın'

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa için dolaylı olarak oy istemesini eleştirdi:

“Biz 17-25 Aralık’ın diliyle konuşanlara, 19 Mayıs’ın hukukuyla, yaşanmış İslam asırlarının ruhuyla cevap vereceğiz. Türk milleti işgal günlerinden daha tehlikeli bir duruma düşmüştür. Artık Erdoğan, kendisini Türkiye’nin üstünde görmektedir. Türkiye yasa tanımaz bir despotla yüz yüze kalmıştır. Erdoğan, başa demokrasiyle gelmiş, sonra da demokrasiye zarar vermiştir. Erdoğan’ın meydanda oy istemesi büyük bir kırılma, hukuki bir travmadır. Erdoğan’ın meselesi millet değil, Türkiye değildir. Derdi koltuk, hedefi Türkiye’yi cehenneme çevirip Baasçı anlayışla çevrelemektir. Bir kere daha anayasa suçu işlemiştir. Erdoğan devletin başı mıdır, AKP’nin fiili eş başkanı mıdır? Türk milletinin birliğini temsil eden bir şahıs nasıl olur da bir siyasi parti lehine oy ister? Kuzey Kore’ye bakınız, görünüş haricinde Erdoğan’ın tıpkısının aynısını göreceksiniz. Körfez ve Afrika ülkelerine bakın, Erdoğan’ın benzerini mutlaka bulacaksınız. Ettiği yeminleri bozmak, Erdoğan’da alışkanlık haline gelmiştir. Namusu ve şerefi üzerine yemin eden Erdoğan, namus ve şereften ne anlamaktadır?”

Bahçeli, Erdoğan’ın kendilerini ‘üst akıl’ için çalışmakla suçladığını belirterek “Erdoğan üst akla çalıştığımız iddiasını kanıtlamazsa namerttir, müfteridir” dedi.

Davutoğlu’nu da eleştiren Bahçeli, “Başbakanın mahcup danışmanı ‘Cumhuriyetin bu haliyle devam etme ihtimali yok’ demektedir. Türkiye Cumhuriyeti’ni size yıktırmayız, size böldürmeyiz. ‘Hukuk mu, kanun mu? Ben hukuk diyorum’ diyen Erdoğan, hukuk karşısında iki büklüm olacağın günler yakındır. Milliyetçi hareketin nefesi, haram yiyenlerin ensesindedir” diye konuştu.

HDP’nin SYRIZA’ya benzetilmesi

HDP’nin haziran ayındaki genel seçimlerde barajı geçip geçemeyeceği tartışmaları ve Yunanistan’da seçimleri kazanan SYRIZA’ya benzetilmesi hakkında konuşan Bahçeli, “SYRIZA’nın bölücülük yaptığına dair henüz bir emare çıkmamıştır. 7 Haziran’da sandıktan Çipras çıkacağına inananlar, darı ambarı düşü görenlerdir. Bu odakların Çipras olmaya değil de çıbanbaşı olmamaya gayret etmeleri, hiç olmazsa kendileri adına hayırlı bir gelişme olarak teyit edilecektir” dedi.

'Emeklilerin hepsi açlıkla boğuşuyor'

Emeklilerin sorunlarından bahsederek konuşmasına başlayan Bahçeli, “Yıllarca emek verenlerin sessiz çığlığına kulak asan yoktur. Maaşları günden güne eriyen emeklilerimiz, dul ve yetim kalmış biçarelerimiz unutulmuştur. 2015 Ocak itibariyle asgari ücret alanlar 949 liraya mahkûmdur. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gereken miktar ise 1256 liradır, bu açlık sınırıdır. Emeklilerimizin hepsi açlıkla boğuşmaktadır. Emekli ekmek bulamazken 17-25 Erdoğan kendine saray yaptırmıştır. Hiçbir emekli, açlık sınırının altında bırakılmamalıdır” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir