'Oyunun' bozulmasında 'oy'un etkisi büyük

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DENİZLİ'DEN / Şenay ÇOPUR

denizli@dunya.com

İlkokulda hayat bilgisi dersinde Türkiye'nin 7 coğrafi bölgeye ayrıldığı ve 67 ili olduğu öğretildi bize. Bu durum birçoğumuzun, özellikle şehirlerarası karayolculuğunda, beyin jimnastiği yapmasını sağlayacak oyunların malzemesini oluşturmuştur. İllerin trafik plaka kodları alfabetik sıralamaya göre yapıldığından, harfler ve rakamlar arasındaki trafiksel ilişkiyi çözme oyunu...

Örneğin önde giden 48 plakalı aracın hangi ile ait olduğunu bulmak için 47 Mardin olduğuna göre diye düşünür, alfabetik sıralamadan mantık yürüterek 48'in Muğla olduğunu bulurduk. 1989 yılında il sayımız 71'e ve 1999'da da 81'e ulaştı. 67'den sonraki plakaları bulurken alfabetik mantık yürütemediğimizden oyunun tadı kaçtı. O zaman oyunun tadını kim neden kaçırmıştı çocuk aklım ermiyordu. Ama İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Şanlıurfa'da yaptığı açıklamanın üzerine küçük bir araştırma yapayım dedim idari statüdeki değişikliklere ilişkin.

1989-99 arasındaki 10 yıllık süreçte 14 ilçe ekonomik gelişmişlik, ekonomik gelişmemişlik, coğrafi konum, güvenlik, nüfus yoğunluğu, tarihi geçmiş, göç ve doğal afet nedenleri ile "il" statüsüne dönüştürülmüş. Bu dönüşümde öncelikli kriter, hatta tüm diğer kentleşme kriterlerini yok edercesine nüfusta yoğunlaşmış. Bu durum da ülkemizde son yıllarda birçok ilçenin il olmak için başvuru yapma trendini başlatmış.

81 ile ulaşmamızdaki süreci, il olan ilçelerin bu durumdan edindiği faydaları, zararları, ülke ekonomisine etkisi kısacası ülkemizdeki kentleşme olgusu buradaki satırlara sığmayacak kadar uzun, derin ve düşündürücü.

Bu kısa araştırmada en çok dikkatimi çeken ve düşündürücü olan nokta politikacıların seçim öncesi meydanlarda ilçelere "il olma" sözleri vermesi ve dolayısıyla ilçelerin de politikacılar üzerinde bu konuyu baskı unsuru olarak kullanması. Anlaşılan o ki "oyunun" bozulmasında "oy"un etkisi büyük.

Gelenek bozulmadı, gerek muhalefet gerek iktidar, hala politikacılarımız meydanlarda ilçeleri il yapıyor, belediyeleri de büyükşehir belediyesi.

Atalay açıkladı: "Şanlıurfa, Denizli ve Malatya 2011 seçimlerinden önce büyükşehir belediyesi olacak." Açıklama ne zaman yapıldı; 12 Eylül referandumundan önce. Nüfus kriterine uygunluk için kanunda da değişiklik yapılacağını belirtti Bakan.

Yıllardır büyükşehir olabilme mücadelesinde olan bu illere ilişkin açıklamanın referandum öncesi, büyümenin de 2011 seçimlerinden önce olacağı söylenince "bu bir siyasi yatırım mıdır" diye düşünmeden edemiyor insan.