'Poyrazköy'de gerekçeli karar açıklandı
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat' davasına ilişkin 83 sanığın beraatine ilişkin gerekçeli kararını hazırladı.
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 83 sanığın beraat ettiği "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasına ilişkin gerekçeli kararını hazırladı.
"Kafes eylem planı", "Amirallere suikast", "Gölcük'te ele geçirilen belgeler" ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri hakkındaki iddialara ilişkin dosyaların birleştirildiği davaya ilişkin kararını 2 Ekim'de veren Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararın yazımını da tamamladı.
Onaylanmasının ardından dijital ortama aktarılan ve 13 bölümden oluşan gerekçeli kararda, "(Poyrazköy davası) olarak bilinen davada Beykoz ilçesi Poyrazköy Keçilik mevkisi ve Kaynarca Köyü'nde bulunan mühimmatla sanıkların bağını kuracak, somut ispat edilebilir delillerin dosyada mevcut olmadığı, aksine sanıkların mühimmatları gömerken gören kimsenin bulunmadığı" görüşüne yer verildi.
"Kafes Eylem Planı" Davası olarak bilinen dava dosyasının temelini dijital delillerin oluşturduğu belirtilen gerekçeli kararda, "Delillerin güvenilirliğine ilişkin ciddi şüphelerin oluşması, cd ve dvd'lerde bulunan suç unsurunu içeren dosyaların tarih ve saatleri ile oynanmış olması ve manipüle edilmiş olması, suç unsuru içeren dosyaların emniyette inceleme altında olduğu, bilgisayar sistem tarihinin geri alınması suretiyle 1 nolu cd ve 3 nolu dvd'ye eklendiğine dair ciddi şüphelerin oluştuğu" değerlendirmesi yapıldı.
Gerekçeli kararda, elektronik verilerden elde edilen bulguların delil olarak kullanılabilmesi ve yargı makamına sunulabilmesi için gereken akla uygunluk, kabul edilebilirlik, gerçeklik, eksiksiz olmak, güvenilirlik, inanılabilirlik ve tekrar edilebilirlik gibi unsurların dava dosyasının pek çok aşamasında gerçekleşmemiş olduğu kaydedilerek, "Kanun, yönetmelik, uluslararası hukuk ve bilimsel ölçülere uygun olmayan son derece şüpheli ve manipülasyona uğramış dijital delillerin mahkememizce delil olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, tüm bu açılardan bakıldığında tüm sanıkların üzerlerine atılı bulunan suçları işlemedikleri anlaşıldığından ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Mahkeme heyeti, "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında üzerlerine atılı suçu işlemedikleri gerekçesiyle 83 sanığın beraatine, vefat eden bir sanığın da dosyasının düşürülmesine karar vermişti.
İddianameden
Gerekçeli kararın "delillerin değerlendirilmesi ve mahkememizce oluşan vicdanı kanaat" bölümünde, davanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 Ocak 2010'da hazırlanan iddianameyle açıldığını hatırlatıldı.
İddianamede, jandarmanın, 2 Şubat 2009'da, Beykoz Kaynarca Köyü Hocaoğlu mevkisinde yol kenarındaki ormanlık alandaki şüpheli şahısların bir araçla uzaklaştıkları yönündeki ihbar üzerine olay yerine gittiği belirtilen kararda, jandarmanın incelemesinde, olay mahallinde tornavida ile işaretlenen ağaçlar takip edilerek ulaşılan alanda, gömülü halde çeşitli patlayıcıların bulunduğu anlatıldı.
Kararda, soruşturma birimlerine ulaşan ihbarlarda, patlayıcıların, bazı sanıklar tarafından örgütün amaçları doğrultusunda gömüldüğünün bildirildiği belirtilerek, ihbarcı vatandaşlara teşhis de yaptırıldığı kaydedildi.
Soruşturma birimlerine ulaşan ihbar üzerine 21-24 Şubat 2009'da Beykoz Poyrazköy Keçilik mevkisinde yapılan aramalarda, toprağa gömülü vaziyette mühimmatların bulunduğu hatırlatılan kararda, "Soruşturma birimlerine ulaşan ihbarlar, Levent Bektaş'ta ele geçen dokümanlardaki mevcut kayıtlarda, mühimmatın, hakkında kamu davası açılan bir kısım sanıklar tarafından örgütün amaçları doğrultusunda gerçekleştirilmesi planlanan eylemlerde kullanılmak üzere gizlendiğinin iddia edildiği" anlatıldı.
Gerekçeli kararda, Poyrazköy davası olarak bilinen davada, Beykoz İlçesi Poyrazköy Keçilik mevkisi ve Kaynarca Köyü'nde bulunan mühimmatla sanıkların bağını kuracak somut delillerin dosyada mevcut olmadığı vurgulanarak, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Olay yerinden elde edilen kıl numuneleri ile sanıklar arasında herhangi bir irtibatın belirlenemediğinin rapor edildiği, sinyal bilgilerine göre sanıkların mühimmatların gömüldüğü tarihlerde olay mahallinde bulunmadıkları dikkate alındığında, mühimmatlarla herhangi bir ilgilerinin tespit edilemediğinden sanıkların bu dava ile ilgili açılan kamu davalarından beraatlerine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır."
Kafes Eylem Planı Davası
"Kafes Eylem Planı" davası olarak bilinen davanın temelini, sanıklardan Levent Bektaş'ta bulunan 1 No'lu CD ve 3 No'lu DVD olarak adlandırılan dijital delillerin oluşturduğu belirtilen kararda, dijital delillerin olay yerinde aranması, bulunması, kopyalanması ve korunması işlemlerinde özel önlemler alınması gerektiği aktarıldı.
Kararda, "Yapılacakların yönetmeliklere, hukuka, genel standart ve prosedürlere uygun olarak gerçekleştirilmesinin gerekli olduğu önemle bilinmesi gereken hususlardandır" denildi.
Davaya konu olan dijital verilerle ilgili el koyma tutanağı incelendiğinde, olay yerinde teknik yetersizlik nedeni ile imaj alma işleminin yapılamadığının tutanak altına alındığı belirtilen kararda, olay yeri ekibinin, kısa ve basit bir şekilde gerçekleştirebilecekleri imaj alma işini soruşturmanın daha ilk aşamasında yerine getirmedikleri ve bu duruma göre el konulan delillerin değişikliğe uğrayıp uğramadığını söylemenin imkansız olduğu vurgulandı.
"Delillerin güvenilirliğini yitirdiği anlaşılmıştır"
Gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
"Dava dosyası kapsamında alınan tanık ifadeleri, el koyma işlemleri birlikte değerlendirildiğinde, el konulan delillerin emniyete taşınması sırasında da gerekli hassasiyetin gösterilmediği, yalnızca bir defa açılabilecek şekilde tasarlanmış delil torbalarının kullanılmadığının anlaşıldığı, 22 Nisan 2009'da gerçekleştirilen dijital delillere el koyma işleminin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 134. madde, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 17. maddesine uygun olarak gerçekleştirilmediği ve soruşturmanın daha başında delillerin güvenilirliğini yitirdiği ve delil bütünlüğünün bozulduğu anlaşılmıştır."
"Kafes Eylem Planı" davasının temelini oluşturan 3 No'lu DVD ile ilgili olarak, dosya kapsamında bulunan belgelerin incelendiği aktarılan kararda, "Kafes Eylem Planı dosyalarından emniyet yetkililerinin önceden haberdar olduğu, alınan imajın raporda kullanılmadığı anlamına geldiği veya ilgili dosyaların CD ve DVD'ye son oturumlarında yazıldığı göz önüne alındığında, bu dosyaların sonradan eklendiği manasına geldiği, bu durumun hayatın olağan akışı ile uygun bulunmadığı görülmüştür" ifadelerine yer verildi.