'Sanayi yapısının değişmesi gerekiyor'

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, biraraya geldiği gazetecilere ekonomiyi değerlendirirken Türkiye'de orta ve uzun vadede sanayi yapısının değişmesi gerektiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

VAN - Türkiye'nin klasik ürünler ihraç ettiğini söyleyen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, "Orta ve uzun vadede sanayi/üretim yapısının değişmesi ve katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri artırmamız
gerekiyor" dedi.

Vehbi Koç Vakfı tarafından Van'da inşaa edilen lojmanların açılışına katılan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ve holding yöneticileri daha sonra bir grup gazeteci ile bir araya geldi.

Avrupa'daki krizin otomotiv sektörüne etkisini değerlendiren Koç, "Avrupa'da durum hala çok kötü. Özellikle İtalya, Fransa, İspanya gibi pazarlarda durum iyi değil. Belli bir zaman sonra toparlanacak. Önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde çok güzel bir örtüşme olacak. Bizim bütün yatırımlarımızı özellikle Ford Otosan tarafında tamamlamış olacağız. Fiat tarafında bir takım belirsizlikler var. O da Fiat'ın Avrupa'daki konumundan biraz da take-or-pay anlaşmalarının 2015'te bitecek olmasından kaynaklanıyor. Orada henüz konu kristalize olmuş değil. Ama şu anda Tofaş'ın durumu fevkalade iyi. Ben 5-10 yıllık perspektif ile bakıyorum" dedi.

Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen de "Otomotiv tüm kapasite kullanımı ile oynanan bir oyun. Kapasitenizi ne kadar kullanıyorsanız, karlılıklarınızı da o kadar artırıyorsunuz. Birden bire yaklaşık 1.5 milyon adet kayıp olunca kapasite sıkıntısı yaşanıyor. Onun için de fabrika kapatmanız lazım, ama Avrupa'nın içinde bulunduğu durumda bunu yapamıyorsunuz. İhracat yaptığımız ülkeler itibariyle Otosan fazla etkilenmedi. Otosan en büyük ihracatını ABD'ye yapıyor. ABD pazarında Avrupa'nın tam tersine bir tablo var. Tofaş'ta bir miktar etkilenme olabilirdi ancak Tofaş'taki özelliğimiz de şu; yaptığımız anlaşmalar itibariyle take-or-pay'ler var. Ürettiğimiz araçların alıcısı belli, almadığı zaman da taahhüdü belli ve ödemesi yapılıyor. Dolayısıyla Tofaş finansal olarak etkilenmiyor. Avrupa'nın toparlanması bizim tüm yatırımlarımızı tamamladığımız zamana denk gelecek" dedi.

Arçelik Defy yatırımı iyi gidiyor

Arçelik Defy yatırımında işlerin iyi gittiğini söyleyen Koç, "Pazarın yüzde 45'ine hakimler. Teknoloji hayati önem taşıyor. Aksi takdirde Çin ya da Kore'den almak zorundaydılar. İnanılmaz fiyat kıran firmalar var. Bizim orada yapmamız gereken iş, hinterlandındaki Namibia, Mozambik, Tanzanya gibi büyüyen pazarlara uzanmak. Özellikle Mozambik'te ciddi doğalgaz yatakları bulundu. Orası 5-10 yıl sonra bambaşka bir yer olacak deniliyor. Ayrıca Gana, Kongo, Nijerya var o bölgede. Elbette Avrupa da çok önemli ancak şu andaki durağan durumdan ötürü pazar çeşitlendirmesi açısından Güney Afrika önem arzediyor. Mısır'da bir girişimimiz olacaktı ancak olaylar patlak verdi. Askıya aldık fakat o da inşallah ileride gerçekleştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

İran'dan alım her yıl % 20 düşüyor

Koç, Tüpraş'ın İran'dan alımlarını azaltmasıyla ilgili olarak da "İran'da biliyorsunuz ilk başta hem yaklaşık 9 milyon ton işlenmemiş mal alıp, kendilerine işlenmiş mal satıyorduk. Daha sonra ABD işlenmiş mal satılamayacağını ortaya koydu. Dolayısıyla ilk adım onu kestik. İkinci adımda da her yıl alımı yüzde 20 azaltacaksınız taahhüdü istediler. Buna da maalesef uymak durumundayız" dedi.

Maliyetin yükselmesi tüketiciye yansıyor mu?" şeklindeki soruyu da CEO Turgay Durak da şöyle yanıtladı: Hayır. Türkiye'de dağıtım yapan tüm şirketler için ithalat serbest. Bitmiş ürünü ithal ediyor. Türkiye'de kullanılan mazotun yüzde 50'si zaten ithal geliyor. 'Benim maliyetim arttı fiyatı artırayım' diyemezsiniz. Bunun bir sebebi rekabet, bir de petrol kanununda fiyat formülleri var. Onlara uymamız gerekiyor. Enerji Piyasası Denetleme Kurulu her hafta fiyat raporu alıyor. Koç ise aynı konu ile ilgili, "Ama örneğin Suudi Arabistan 120 gün ödeme vadesi vermiyor. Durumdan yararlanarak vadeyi kısaltabiliyor. Mevcut durum finansman olarak da ayrıca Tüpraş üzerine tabii bir yük getiriyor ancak bu sokaktaki tüketiciye yansımıyor. Yüzde 20 azaltarak gidiyoruz" dedi.

Migros'la ilgili bir plan yok

Diğer grup şirketlerine de değinen Koç, "Bizim portföyümüz yeteri kadar iş hacmine sahip. Farklı işlere girmeyeceğimiz anlamına gelmiyor bu durum ancak yeme-içme sektörü, gıda işinin belirli bir yerinde Divan olarak zaten varız. Divan zincirimizi zaten sürekli büyütüyoruz. Ayrıca Migros'la ilgili bir plan yok. Beylikdüzü'ndeki Migros'un açılışına Rahmi Bey ve Semahat Hanım gidince böyle tevatürler çıkmaya başladı. Bütün hadise bu. Otoyol özelleştirmesi konusunda da henüz ne olacağı belli değil. 3 grup var. Aslında 5 grup verecekti ama Fransızlar sonradan çekildi, ona şaşırdım" diye konuştu.

2013'ün iyi olmasını bekliyoruz

[PAGE]

2013'ün iyi olmasını bekliyoruz

Koç 2013 beklentilerini de şu şekilde aktardı: "Daha iyi bir yıl olmasını ümit ediyoruz. Hem Türkiye'nin notunun yükseltilmiş olması ki ondan evvel de çok ciddi şekilde yabancı sermayeyi Türkiye çekiyordu. Tahvil, bono ile yatırım yapmalarını ülke grade'i engelliyor. O şimdi ortadan kalkınca yatırım hacim olarak artacak. Psikolojik olarak bu durum iyi olacak diyebilirim. Hakikatte ne kadar bu dereceler geçerli ondan emin değilim. Çünkü bizden çok daha kötü durumda olan ülkelere daha iyi not veriyorlar. İnşallah Moodys ve S&P de buna eklenir. Onlar da not artışına giderler. Yakın coğrafyamızda siyasi gerginlikler var. Ancak içeride benzer bir durum oluşsa bu hemen piyasalara yansırdı. Dolar, tüketici, borsa tepki verirdi. Böyle bir durum yok. Suriye'de sınır ticaretinde çok ciddi sıkıntılar var. Karayolu taşımacılığının orada oynayan aktörleri sıkıntı yaşıyorlar."

Ekonomiyi soğutma kararları doğru

Kamuoyunda son günlerde başlıklara taşınan "gaz/fren" tartışması ile ilgili Mustafa V. Koç şunları söyledi: "Türkiye enerji bağımlı bir ülke olduğu için çok fazla gaza bastığınız zaman açık giderek artıyor. Bunun ayarını çok iyi bulmak lazım. Ama her yıl yüzde 10 büyüyemeyiz. Yüzde 10-11 büyürsek o makas çok daha fazla açılır. O bakımdan hükümetin almış ekonomiyi bir nebze soğutma kararlarını doğru buluyorum. Diğer taraftan da istihdam yaratma bakımından yüzde 5'in altında büyüme Türkiye için sağlıklı değil. 2013'te Türkiye için öngördüğümüz büyüme rakamı yüzde 4.5-5. Burada memleketin çıkarı önemli. Çok enerji bağımlı olduğumuz için cari açığın fazla olması ekonomi açısından sağlıklı değil. Ülke yüzde 5 büyürken, gruplar kendi içlerinde daha fazla büyüyorlar. Küçülünce de o oranda küçülüyorlar."

Türkiye klasik ürünler ihraç ediyor

Koç sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye klasik ürünler ihraç ediyor. Otomobilde de elektronikte de tekstilde de buzdolabında da bunların hepsi tüketici ürünü. Sanayi hamlesi ile de Sayın Babacan bunların üzerinde çok ciddi çalışıyorlar. 10-15 senelik perspektifte daha katma değeri yoğun ürünler üretecek bir altyapıya gelmemiz lazım ki hem büyüyelim hem cari açığımız bu şekilde artmasın. Aksi takdirde böyle devam
edecektir. Tabii doların düşüşü ihracatçıları rakiplere göre etkileyecektir. Onu da çok yakından takip etmek gerekiyor. En önemli konu komşularla ilişkilerimiz daha sağlıklı bir platforma oturması. Politik olarak bu çok önemli. İkincisi de orta ve uzun vadede bu sanayi/üretim yapısının değişimi; katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri artırmamız önemli. Türkiye için çok önemli. Burada eğitim devreye giriyor."

Suriye açıktan teröre destek veriyor

Koç, Suriye ile ilgili olarak da, "Kuzeyi tamamen serbest bırakınca Suriye ortaya çekilince Şam'a doğru, haliyle o boşluğu birileri dolduruyor. Burada da terör örgütü büyük rol oynuyor. Suriye'nin teröre açık destek verdiğine inanıyorum maalesef" dedi.