'Sorunlu kredilerini en iyi yöneten, yılın bankacısı olur'

Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, bu yıl bankalar açısından 2 önemli risk olduğunu belirtti ve “Birisi kar üretememe riski. Diğeri de tahsili gecikmiş alacak problemi” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ECE CEYHUN
GÜNEŞ DOĞDU SOYLU

GAZİANTEP - Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi, 2015 yılının bankacılık sektörü için sorunlu kredi portföyüne daha fazla odaklanması ve bu taraftaki riskleri daha dikkatli yönetmesi gereken bir sene olduğunu söyledi. Fahrettin Yahşi, “Bu yıl bankacılık sektöründe sorunlu kredilerini en iyi yöneten bankacının en iyi bankacı olduğu bir dönem olabilir” dedi. 

Gaziantep’te yapılan Albaraka KOBİ Buluşmaları toplantısı öncesinde gazetecilerin sektöre ilişkin sorularını yanıtlayan Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, Türkiye ekonomisinin 2014 yılında yüzde 2.9 büyüdüğünü ama dünyanın ‘büyüme’ problemi yaşadığı bir dönemde bu oranın kötünün iyisi olduğunu belirterek “Türkiye için büyüme çok önemli” dedi. Yahşi, bu sene uluslar arası konjoltür gereği petrol fiyatlarının geldiği seviyeden Türkiye’nin bir avantaj yakaladığını ve cari açıkta da iyileşmeler görüldüğünü anlatarak yine de 2015’in seçim ve kur hareketleri nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir yıl olduğunu anlattı. Kurdaki aşırı volatilitenin de seçiminde yatırımcı ve tüketici güvenini etkileyen gelişmeler olduğuna dikkat çeken Yahşi, “Bir ülkede seçim yapılıyorsa bu tüketim ve yatırım kararları üzerinde olumsuz etkilerde bulunabilir. Yatırımcı ürkek davranır bu süreçte. Türkiye’de seçim nedeniyle bir durağanlık olabilir ama bunun bir sebebi de dolardaki hızlı hareketler. Anadolu insanı içinde, yatırımcılar içinde geçerli bir nokta var; dolarda bir hareket olduğunda satışlar durur. Tüketim tarafında da yatırım tarafında da durur. Bu dolar her hareketlendiğinde iş böyle olur. Doların nerede istikrar bulacağı çok önemli” değerlendirmesinde bulundu. 

Bankaların öz kaynak kârlılığı düşüyor 

Geçen sene son çeyrekte, 2015’in ilk 3 ayında ekonomik verilerin çok güçlü olmayacağının tahmin edildiğini ve bunun kredi portföylerine etkisinin de 2015 yılında çok önemli bir konu haline gelebileceğine değinen Fahrettin Yahşi, şöyle konuştu: “Sonuçta büyüyemeyen bir ekonomide sorunlu kredilerde bir artış beklemek olası. Çok düşük düzeydeki NPL (non performing loans – tahsili gecikmiş alacak) oranlarına da alışmıştık. Sonuçta oranlar yüzde 2.5-3 civarında. Bu en fazla 1 puan artabilir ve yüzde 4’ler düzeyine gelebilir ama 1 puanlık bir artış da çok önemlidir. Kar marjlarının çok daraldığı bir dönemde banka NPL’lerindeki 1 puanlık artış çok ciddi etki yapar. Bankacılık sektörünün geçen sene öz kaynak karlılığı yüzde 13’ler civarındaydı. Kamu çıkınca bu oran yüzde 10.5’e geliyor. Demek ki kamu dışı sektörün bir karlılık problemi var. İlk 3 aydaki banka öz kaynak getiri oranı da yüzde 8’ler civarında. Bu sene de kar edebilme problemi kendisini gösteriyor. Bir NPL problemi çıkarsa da karşılık ayırmanız gerekiyor. Ayıracağınız bu karşılıkta doğal olarak öz kaynak karlılığında bir etki yaratacak. Bunun için farklı önlemler almak lazım.” 

Dolayısıyla bankaların bu yıl karşı karşıya kaldığı 2 risk olduğuna değinen Yahşi, kar üretememe ve tahsili gecikmiş alacak problemi riski nedeniyle sektörün kredi portföyüne daha fazla odaklanması ve bu taraftaki riskleri daha dikkatli yönetmesi gereken bir sene olduğunun altını çizdi. Yahşi, “Sadece 2015 gelişmelerinden değil Türkiye’de son 5 yılda çok hızlı kredi büyümesi yaşadık. Hızlı büyümeler arkasında tortu bırakmak zorunda. Sektör yıllık ortalama yüzde 30 kredi büyümesi ile geldi. Bunlar doğal olarak bir tortu bırakacaktır zaten. Bizim için önemli olan yönetilebilir olması. Zaten sektörde bir karlılık problemi var bu da 1 puanlık etki yapabilir sektöre. 

Bankaların öz kaynak karlılığının düşüşünde en önemli faktör regülasyonlar. Yahşi’de önlemlerle bu problemin çözüleceğine değinirken bu konuda başta Bankalar Birliği olarak tüm tarafların taleplerini ilettiğini söyledi. Yahşi, “İletilmiş talepler oluyor ancak bu aşamada ilerlemiş bir çalışma olduğunu sanmıyorum” ifadesini kullandı. 

Yahşi, TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın sektör üzerindeki mali yükler kaldırılmalı açıklamasının hatırlatılması üzerine de şöyle dedi: “Biz reel sektörün finansal yüklerden daha az etkilenmesi gerektiğini savunuyoruz. Finansal araçlar üzerindeki yükü ne kadar kaldırırsanız o kadar rekabet edebilir hale gelirsiniz. Büyüme sorunu yaşanan bir dönemde de piyasada daha fazla kredi hacmini artırmak yatırımları desteklemek suretiyle olumlu bir etki yapabilir. Ama bunların hepsi daha talep.” 

Bankacılık sektörü güçlü tutulmalı 

Fahrettin Yahşi, öz kaynak karlılığında kritik bir eşik olup olmadığına yönelik sorulan soruya ise “Kritik eşik şudur: enfl asyon + diye bakmanız lazım. Bankacılık sektörü her ülke ekonomisi için vazgeçilmezdir. Bankacılık sektörünün çok güçlü olması ve güçlü tutulması gerektiğine inanıyorum. Bankacılık sektörünüz güçlü olursa reel sektörünüzde badireleri, krizleri çok kolay atlatır. Bizim 2008 krizinden bu kadar hızlı çıkmamızın arkasında da güçlü bankacılık sektörü vardır. Hem yeni kaynaklarla hem de bankalarımızın ciddi sermaye gücü ve sağlam bilanço yapısı ile rahat geçtik. Dolayısıyla banka sektörünün kar etmesi ve tatmin edici karlılık oranlarını yakalaması gerekir” cevabını verdi.

Dolarda bu seviyeyi yıl sonu için bekliyorduk 

Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi, bugün dolar/TL’de ulaşılan seviyeleri yıl sonunda görmeyi beklediklerini söyleyerek “31 Aralık 2015 için 2-3 ay önce projekte ettiğimiz yıl sonu fiyatı 2.5 TL diyebilirdik. 2015 yılında doların çok güçlü olacağı bir yıl olduğunu herkes biliniyordu. Bu volatilite olacaktı… İkinci altı ayda doların daha da yukarıya gideceğine ilişkin bir beklentimiz yok" dedi. Yahşi, kurda sorunun yaşanan hızlı volatilite olduğuna değindi.

Katılım bankacılığının payı yüzde 20’ye ulaşmalı

Fahrettin Yahşi, katılım bankalarının son yılı dışında her yıl 1.5-2 kat büyüdüğünü ve bugün bankacılıktan aldığı payın yüzde 5.5 olduğunu belirtti. Hem konvansiyonel bankacılık hem de katılım bankacılığının aynı anda uygulandığı ülkelerde pay dağılımın yüzde 80 konvansiyonel, yüzde 20 katılım bankacılığı modeliyle hizmet veren kuruluşlardan oluştuğunu anlatan Yahşi, “Türkiye’de katılım bankacılığını götürmek istediğimiz da rasyo bu. Katılım bankacılığının payının yüzde 20, konvansiyonel bankacılığın payının yüzde 80 olması. Katılım bankalarından birinin özel durumu olmasaydı aldığımız pay yüzde 6 ve üzerine çıkacaktı” diye konuştu.

Kur dalgasına karşı yeni ürün hazırlıyor

Denizli ve Konya’nın ardından ‘Albaraka KOBİ Buluşmaları’nın üçüncüsü Gaziantep’te düzenledi. Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi, toplantıda yaptığı konuşmada “2015 yılı içinde KOBİ’lere özel portal açarak, yeni bir kanal üzerinden onlara destek olmaya devam edeceğiz. Müşteri grupları için meslek ve ihtiyaç odaklı ürün tasarımları hazırlıyoruz. KOBİ’lerimizin kur dalgalanmalarına karşı korunmaları amacıyla, faizsiz bankacılık prensiplerine uygun özel bir ürün üzerinde çalışmalarımızı yıl içinde tamamlamayı hedefl iyoruz” açıklamasını yaptı.

Bu konularda ilginizi çekebilir