'Taammüden suç işliyorlar'
BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarıyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Arınç, "BDP'li milletvekillerinin bir kısmı, TCK'daki tabirle 'taammüden suç' işliyorlar" dedi.
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "BDP'li milletvekillerinin bir kısmı, TCK'daki tabirle 'taammüden suç' işliyorlar. Yani bilerek ve isteyerek, soğukkanlılıkla kanunlarda suç sayılan eylemleri yapıyorlar. Dolayısıyla, yargılanmayı da yüz defa hak ediyorlar. Eğer sivil bir şahıs bu suçları işlemiş olsaydı, savcılar harekete geçip iddianame tanzim eder, kendilerini mahkeme önüne çıkarırlardı" dedi.
Arınç, Senegal Başbakanı Abdul Mbaye ile Rixos Ankara Oteli'ndeki görüşmesinin basına açık bölümünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ile 9 BDP'li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresiyle ilgili sorusu üzerine Arınç, "Fezlekeler gelmiş olması halinde, Meclis dokunulmazlıkların kaldırılmasına karar verir mi, vermez mi konusu bundan 3-5 ay önce de tartışıldı" diye konuştu.
O dönemde de görüşlerini açıkladığını hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:
"BDP'li milletvekillerinin bir kısmı TCK'daki tabirle 'taammüden suç' işliyorlar. Yani bilerek ve isteyerek, soğukkanlılıkla kanunlarda suç sayılan eylemleri yapıyorlar. Dolayısıyla, yargılanmayı da yüz defa hak ediyorlar. Eğer sivil bir şahıs bu suçları işlemiş olsaydı, savcılar harekete geçer iddianame tanzim eder, kendilerini mahkeme önüne çıkarırlardı. Ancak bu kişiler milletvekili olunca farklı bir prosedür var. Dokunulmazlığının kalkması halinde ancak yargılanabiliyorlar. Dolayısıyla ben meseleye iki açıdan bakıyorum. Birincisi, bilerek ve isteyerek bu suçu işlediklerine göre, bunun karşılığının yargıda yerine getirilmesi lazım. Yani yargılanmalı ve suçların karşılığı olan ceza varsa almalı, yoksa beraat etmelidir. Ancak bu kişiler siyasetçi ve Meclisin yapacağı iş Anayasa Komisyonu'ndan başlayarak siyasi bir işlem. Yani dokunulmazlığın kaldırılması halinde sonucu siyasi olan bir karar verilmiş olacak. Adalet ve yargı yönü bir başka, siyasi yönü bir başka olan farklı iki konuyla karşı karşıyayız. Dolayısıyla milletimizin adeta nefretini celp edecek düzeyde bilerek ve isteyerek suç işleyen kişilerin bunun karşılığını görmesi lazım. Ancak siyaseten dokunulmazlıklarının kalkması doğru mu olur yanlış mı olur, faydalı mı olur zararlı mı olur, iyi mi olur kötü mü olur... Sonuçlarının siyasi açıdan da hesaplanarak bu kararın verilmesi lazım. Umuyorum ki karma komisyon, dokunulmazlıklarının kalkması yönünde bir karar alırsa tüm siyasi partiler siyasi sonuçlarını da hesaplayarak bu konuda oylarını kullanırlar. Dolayısıyla meseleyi her gün gündemde tutmanın, her gün bu konu üzerinde kamuoyunu üzmenin ve yormanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Her milletvekilimizin bu konudaki kararını verirken olayın siyasi sonuçlarının Türkiye için ne getirip götüreceğini de ayrıca hesaplayacağını ve ona göre karar vereceğini düşünüyorum."
Okullarda kıyafet düzenlemesi
Başka bir gazetecinin, okullarda tek tip kıyafeti öngören düzenlemenin kaldırılmasına yönelik değişikliğe ilişkin görüşünü sorması üzerine Arınç, bunun bir kanun değil, bir yönetmelik konusu olduğunu ifade etti.
Arınç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kılık kıyafet konusunu yeni bir düzenlemeye götürdüğünü belirterek, "Bu düzenleme hususunda ben öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, yani milli eğitimdeki personelin her açıdan daha özgür olabileceğini düşünüyorum" dedi.
Arınç, konuyla ilgili farklı düşüncelerin, eleştirilerin olabileceğini belirterek, bunların Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından cevaplandırılabileceğini kaydetti.