'Türkiye, bitkilerini dünyaya sunacak potansiyele sahip'
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden Yard. Doç Dr. Duran Katar, “Türkiye, tıbbi ve aromatik bitkilerini dünya pazarına sunabilecek potansiyele sahip” dedi
Dilek TOPRAK / ESKİŞEHİR
Türkiye’nin sahip olduğu gen, temiz su ve toprak kaynakları ile kalitesi yüksek tıbbi ve aromatik bitkileri dünya pazarına sunabilecek potansiyelde olduğunu savunan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden Yard. Doç Dr. Duran Katar, “Yapılacak tek şey üretici, sanayici, tüccar ve bakanlıkların birlikte strateji geliştirmesidir” dedi.
Bugün ticari hacmi 250 milyar dolar civarında olan kozmetik ürünlerinin büyük çoğunluğunun bitkisel orijinli olarak temin edildiğine dikkat çeken Katar, Türkiye’nin bu alanda 2 milyar dolarlık bir paya sahip olduğunu söyledi. Katar,“maalesef biz, bu ürünlerin yüzde 90’nı yurt dışından hazır uçucu yağ olarak temin ediyoruz. Son 5 yıldır Türkiye’nin yurt dışından 23,8 milyar dolarlık bitkisel ilaç mamul ya da hammaddesi getirildiği belirtiliyor. Ülke olarak bunu kendimiz üretip, işleyecek ve pazarlayacak potansiyele sahibiz. Bunun için en başta üniversitelerimizin ziraat fakültelerinde tıbbi ve aromatik bitkilerin önemini kavramış mühendislerin mezun edilmesi yönünde eğitim programında değişiklikler yapılması lazım. Ayrıca bu alanda üretim ve ticaret yapanlar bakanlıklar tarafından desteklenmeli ve teşvik edilmelidir” diye konuştu.
'Avrupa’ya kıyasla avantajlıyız'
Türkiye’nin sahip olduğu 12-13 bin bitki türü ile bitkisel gen kaynakları bakımından dünyanın en zengin ülkelerinde biri olduğunu aktaran Katar, “Türkiye konum olarak dünyanın en önemli üç gen kaynağının kesişim noktasında yer alıyor. Birincisi İran-Turan Gen havzası, ikincisi Akdeniz Gen Havzası, üçüncüsü de Kuzey Baltık ülkeleri Gen havzası. Bugüne kadar kayıt altına alınan 12-13 bin bitki türünün 3 bin 500 kadarını ise Türkiye’ye özgü bitkiler oluşturuyor” açıklamasını yaptı.
Bu sektörün pazarı olarak anılan Avrupa’da temiz kaynakların tükenmesiyle Türkiye’nin avantajlı olduğuna değinen Katar, “aşırı derece kimyasal gübre ve kimyasal ilaç kullanan batı ülkeleri, su ve topraklarını belli bir düzeyde kirlettikleri için temiz gıda üretimi konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Türkiye bu yönüyle Avrupa’yla kıyaslandığında daha temiz su ve toprak kaynaklarına sahiptir. Bu avantajını şansa çevirmeli, dışa bağımlılığın önüne geçilmeli” dedi.