'Üç çocuk' bir dilek ve temennidir
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, çocuk politikasını asla bir genelleme ve zorunluluk üzerinden şekillendirmediklerini, çeşitlilik, esneklik ve alternatif üreterek yaptıklarını belirtti.
TBMM - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, çocuk politikasını asla bir genelleme ve zorunluluk üzerinden şekillendirmediklerini, çeşitlilik, esneklik ve alternatif üreterek yaptıklarını belirterek, "İsteyen çalışır isteyen çalışmaz, isteyen doğurur isteyen doğurmaz. Sayın Başbakanımız 'üç çocuk' dediği zaman, bu bir dilek ve temennidir. Bir ülkenin nüfus politikaları üzerinde konulan bir öngörü ve temennidir" dedi.
Şahin, bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
10. Kalkınma Planı'nda "aile-iş yaşantısı uyumu" ve "toplam doğurganlık hızı" ile ilgili hedefler konulduğunu, hem istihdamdaki kadın oranını yükseltmek hem de dinamik, kaliteli nüfus planlaması için Başbakan Yardımcılığının başkanlığında çalıştıklarını ifade eden Şahin, "İnsanı nasıl yetiştireceğiz, nitelik ve nicelik olarak nasıl planlayacağız her ülkenin en önemli planlamasıdır bu. Dolayısıyla Fransa bunu yaptığı zaman özel alana girme veya oradaki başbakan yatak odasına karışma gibi algılanmamasına rağmen bizim ülkemizde böyle bir sorunla karşı karşıyayız" diye konuştu.
Çalışma hayatında kadının karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan birinin kreş hizmetine ulaşmak olduğunu dile getiren Şahin, kadın istihdamına yönelik pakette, kolay ulaşılabilir, kaliteli ve maliyeti düşük kreş kurma hedefine yönelik düzenlemeler bulunacağını ifade etti. Şahin, "Çocuk politikaları üzerindeki kısmı asla bir genelleme, zorunluluk olarak değil çeşitlilik, esnek ve alternatif üretme üzerinde yapıyoruz. İsteyen çalışır isteyen çalışmaz, isteyen doğurur isteyen doğurmaz. Bize düşen sosyal devlet olarak buradaki alternatifleri ve çeşitliliği artırmak" değerlendirmesinde bulundu.
Kadın doğum yaptıktan sonra yeniden iş hayatına dönmekte zorlandığı için daha esnek bir modele geçmek gerektiğini söyleyen Şahin, güvenceli esneklikle ilgili sorunların çözümü için çalışıldığını aktardı. İş yaşantısı ve aile uyumunun sağlanması gerektiğine işaret eden Şahin, "Sayın Başbakanımız 'üç çocuk' dediği zaman, bu bir dilek ve temennidir. Bir ülkenin nüfus politikaları üzerinde konulan bir öngörü ve temennidir" dedi.
"Kürtaj konusunda yasakçı bir bakış açısı yok"
Koruyucu aile olabilmenin şartlarını düzenleyen bir yönetmelik çıkarıldığını, aileler üzerinde sosyal çalışmacılar tarafından yapılan analizler sonunda ve çocuğun yüksek yararına bakılarak koruyucu aileye karar verildiğini belirten Şahin, sürecin iyi bir takip sistemiyle sonlandırıldığını söyledi. Koruyucu ailelelere en az asgari ücret düzeyinde mali destek aktarıldığını kaydeden Şahin, bu yöndeki çalışmaları daha da güçlendirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Huzurevlerinde en iyi fiziksel şartlar sağlansa bile yaşlıların mutlu olmasının her zaman mümkün olmadığını ve "nasıl mutlu olursunuz" sorusuna "ailemin yanında" cevabının alındığını belirten Şahin, bu nedenle ihtisaslaşmış, daha küçük ve lokal bir sisteme geçildiğini, sistemdeki bu değişiklikten ötürü yatırımların azaldığını, toplam mali desteğin ise arttığını söyledi.
"Çocuğa ayrılan bütçe 37 milyar"
Türkiye'de yılda bir milyon 200 bin çocuk doğduğuna işaret eden Şahin, 100 bin ile 120 bin arasında da kürtaj olduğunu, kürtaja ilişkin hiçbir yasak getirilmediğini, 10 haftaya kadar isteyen her kadının kürtaj yaptırabildiğini vurguladı. Türkiye'de kürtajın bir doğum kontrol yöntemi gibi algılandığını, modern ve çağdaş ülkelerde ise kürtaja gerek kalmadan koruyucu, önleyici tedbirler alındığına dikkati çeken Şahin, "Çocuk istenmiyorsa kürtaja gerek kalmadan tedbirler almak gerekiyor. 'İstemiyorsa baştan tedbirini alsın' dediğimiz bir bakış açısıdır, asla yasakçı bir bakış açısı değildir. Ailelerin bilinçlenmesi ve erkeğin burada daha aktif rol alması gerekiyor" diye konuştu.
Çocukla ilgili ayrılan bütçeye ilişkin soruyu yanıtlarken de Şahin, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Dayanışma Teşvik Fonu, Sağlık, Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünü topladığımız zaman ayrılan bütçenin 37 milyar lira olduğu ve merkezi yönetim bütçesi içinde tespit edilen, çocuğa yönelik bütçe oranın da yüzde 9,6 olduğunu görüyoruz" bilgisini verdi.
Bakan Şahin, genel sağlık sigortası içinde, eskiden "yeşil kart" olarak tabir edilen, tamamen devletin desteklediği "G0" kategorisindeki vatandaş sayısının 9 milyon olduğunu bildirdi.
Muhalefet milletvekillerinin, AK Parti iktidarında zinanın suç kapsamından çıkarıldığına dair sözlerini de hatırlatan Şahin, "Zinayla ilgili eğer muhalefetten, milletvekili arkadaşlarımızın bir hassasiyeti varsa, bu yapılanın yanlış olduğuyla ilgili, biz iktidar olarak bunu değerlendirebiliriz. Buna da açık olduğumuzu ifade ediyorum" dedi.
Bakan Şahin'in açıklamalarının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2014 bütçesi ve 2012 yılı kesin hesabı oylanarak kabul edildi.