'Vadi' konsepti eskidi Levent'te küme olsun

TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, "Gebze’ye Bilişim Vadisi" projesini değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim EKİNCİ

İSTANBUL - 2010 yılının son günlerinde, İTÜ ile "Türkiye'nin Dijital Üssü" gibi çok önemli bir projeye imza atan Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği'nin (TÜBİSAD) gündemindeki birçok konudan biri de hükümetin 'Bilişim Vadisi' projesi. Sektörü yakından ilgilendiren bu projede hükümetin yaklaşımı ile TÜBİSAD'ın değerlendirmesi arasında farklılık var.

TÜBİSAD, Dijital Üs'sün de yer aldığı Maslak'tan başlayarak Levent'e uzanan hatta 'kümelenme'yi öneriyor. Hükümet ise 'vadi' diyor. Yer olarak gösterdiği bölge ise İzmit - Gebze. Yine geçen yılın son gününde ekonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) konuğu olan Sanayi Bakanı Nihat Ergün, hükümetin bu konudaki kararlılığını ortaya koyan açıklamalar yaptı: "Bilişim Vadisi'nin fizibilite çalışmalarını tamamladık. 2011 yılında kuruluş çalışmalarına Kocaeli'nin Gebze bölgesinde 4 bin dönümlük arazi üzerinde başlayacağız."

TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, dünyada, bu tür yatırımlarda 'vadi' anlayışından uzaklaşıldığını, eski bir konsept olduğunu belirtiyor. Gürsoy, şöyle diyor:

"Vadi yöntemi 40 yıl önceki konsept, kümelenme daha doğru. Bu açıdan Levent - Maslak hattı çok önemli. Bilişim Vadisi projesi konuşulunca Bakan'a söyledim, 'Bunun müşterisi kim? Bizim taleplerimizi dikkate almazsanız olur mu?' dedim. Doğrusu kümelenmedir."

TÜBİSAD Başkanı Gürsoy'la sektörün 2010 yılını nasıl kapattığını, 2011 beklentilerini ve en önemlisi de hükümetin uygulamaya koyduğu FATİH projesini de konuştuk. Proje sektörde çok önemli bulunuyor ama kaygılar da var. Gürsoy'un sorularımıza yanıtları şöyle:

1.3 MİLYON PC SATILDI

- 2010 itibariyle sektör büyüklükleri nedir, dünyada nasıl, Türkiye'nin payı düşük mü?

Bilişim pazarı büyüklüğü 2010'da tüm dünyada 2.5 trilyon Euro. Türkiye'nin payı binde 8. Çok düşük! 2010 Türkiye pazarı toplam sektör büyüklüğü 27.3 milyar dolar. Bu hacmin 20 milyar doları Telekomdan, 7.5 milyar doları Bilgi Teknolojilerinden. Pazarda yüzde 73'le Telekom en büyük paya sahip. Bilgi teknolojilerinde Avrupa ve ABD'de yazılımlar ve hizmetler pazarın yüzde 60'ı, donanım yüzde 40'ıdır. Türkiye'de yüzde 20'si hizmet ve yazılım, yüzde 80 donanım. Tam tersi bir durum! 2010'da 2009'a göre toplam yüzde 3.2 büyüme gösterdi. 2010'da donanımın toplam büyüklüğü 5.6 milyar dolara ulaştı. Bu alanda büyüme bir önceki yıla göre yüzde 8.3 oldu. PC talebinde, 2009'da hızlanan artış devam etti. PC satışı yıl sonunda 1.3 milyon adete ulaşacak. Notebook satışı 557 bin adete ulaştı. Pazarın yüzde 68'i taşınabilir yüzde 32'si masa üstü bilgisayar. PC satışlarındaki büyüme, miktar bazında yüzde 20'ye ulaşıyor. Yüzde 4'lük paya sahip bilişim hizmetleri 1.1 milyar dolara ulaştı. 2009'a göre yüzde 4.2 büyüme oldu.

- Telekomun büyük ağırlığı var...

Sektörün büyüklüğü yüzde 73. Geçen yıl 3G yatırımlarının katkısıyla yüzde 7.3 büyüdü. 2010'da hızını kaybetti ve yüzde 1.8 büyüme kaydetti. Mobil pazarda 2009'da 4.6 milyar lira pazar yatırımı oldu. 2010'da üçüncü çeyrek sonunda ancak 1.7 milyar TL'ye ulaştı. Sabit pazarda da yatırımlar yarı yarıya düştü. En büyük büyüme internet erişimi ve mobil data servislerinden geldi. Mobil data servislerindeki büyüme yüzde 29 olurken, internet büyümesi yüzde 15.5 olarak gerçekleşti.

- 2023 hedefleri tam bir yapısal değişim öngörüyor...

2023 hedefi var, 160 milyar dolar. Ancak 2023'e giderken yazılım ve hizmetin payını, katma değeri artırmak gerekiyor. 80 donanım, 40 - 40 yazılım ve hizmetler olmasını hedefliyoruz. İhracat hedefi de 30 milyar dolar.

- Ulaşılabilir gözüküyor mu?

Bu mümkün. Beş unsurdan oluşan bir politika yeterli: Kamuda tek muhatap; online hizmet üretimine teşvik genişbant'ı ucuzlatmak, bilişimin tüm ekonomik faaliyetlere yaygınlaştırılmasıyla talebin artırılması; evrensel hizmet ve AR- GE fonlarını kullanarak, ticarileşen Ar- Ge yatırımları ve innovatif şirketlere destek, rekabetçi piyasa ve vergi yükünün azaltılması...

Yazılım üzerindeki tüm vergi yüklerini ortadan kaldırmak gerekiyor. Vergği mevzuatı sadeleşmeli. 8 çeşit vergi ve ücret kalemi var. Bilgisayarın özellikle eğitim sektöründe, KDV oranlarının eğitim malzemeleri ile aynı orana çekilmesi gerekir. Yüksek hızlı genişbant üzerindeki verginin azaltılmalı.

- Haksız rekabetten kastınız ne?

Devlet alımlarını kendi şirketleri üzerinden yapıyor. Kamu denetleyen bir yapıda olmalı, ticaretten çıkmalı. Bozuk piyasadan biz de sorumluyuz. Devlet alımları sektöre özel yöntemlerle yapılmalı İhale Kanunu inşaat sektörü dinamikleri ile hazırlanmış. Türksat, TÜBİTAK gibi devlet kurumları ve vakıfların, ayrıcalıklı konumlarını özel sektörle rekabet etmek için kullanıyor.

- Yasal mevzuat açısından sıkıntı var mı?

Bizi özellikle ilgilendiren 3 yasal düzenleme var. Kamu İhale Kanunu'nda (KİK) değişiklik gerekiyor. KİK'teki 'ekonomik açıdan en avantajlı' olma ilkesi Kamuda 'fiyatı en ucuz olan' şeklinde algılanıyor. Kalite, performans, toplam sahip olma maliyeti dikkate alınmıyor. Tercih nedeni 'fiyatı en ucuz olan' değil, 'toplam sahip olma maliyeti en düşük olan' olmalı. İkincisi 'Kamu Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın yasallaşması. Torba Tasarı geçerse Türkiye'de e-devlete hayat verecek, Türkiye'yi bir üst lige taşıyacaktır. 'Torba Kanun'da E-Devlet projelerini hızlandıracak düzenlemeler var. Elektronik imza alt yapısını kullanan pek çok proje hayata geçecek; mahkemelerde dava açmaktan, pasaport alımına kadar pek çok resmi işlem elektronik ortamda yapılacak ve belgeler elektronik ortamda saklanacak. Üçüncüsü, Ticaret Kanunu'dur. Yeni Tasarı, bilişimin yanı sıra pek çok değişikliği öngörüyor. Görüntü ve ses aktarımı suretiyle yönetim kurulu toplantısı sanal ortamda yapılabilecek. Her şirketin bir web sitesi olacak. Yazışmalar, ihbarlar ve ihtarlar, faturalar, teyit mektupları elektronik yoldan gönderilebilecek.

- Bu sektör dünyada gençlerin ilginç, parlak fikirleriyle büyüdü. Türkiye'de gençler yatırımcı bulabiliyor mu?

Bir dolarlık donanım iki dolarlık hizmet üretiyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu eşittir. Bizde 20 cent! Bu oranla endüstrinin devam şansı yok. Ölçek yaratan şirketlerin çıkması lazım. Toplam 1.5 milyar dolar yazılım ve hizmet cirosu düşük. Ulaştırma Bakanlığı'nın farkındalığı yüksek. Ancak topyekün bir sahiplenme gerekiyor. Sistematik bir yapı kurmalıyız. Bizi 2023'lere taşıyacak şirketlerin çıkması için girişimciye destek lazım. Siz koyun 100 milyon dolar, biz de AYB'den kaynak bulalım. Bu işi yapan girişimcilere destek olalım. 19 - 20 yere yatırım yapın ama içlerinden birkaçı parlak çıksın. Ar - Ge yasası, KOSGEB destekleri var ama eksik. Evrensel Hizmet Fonu, BTK'nın aldığı fon var. Oralarda kaynak var. Bakana kitap kalınlığında çözüm dökümanı verdik. Telekom üzerindeki her hizmetin yüksek vergiye tabi olması gelişmeyi frenliyor. Çok yüksek vergiler, dünyanın en yüksek oranları.

GENEL MÜDÜRLER KOMİSYONLARDA ÇALIŞIYOR

- Dernek çalışmaları nasıl gidiyor? Sektörü temsil açısından durumunuz nedir?

TÜBİSAD, 1979'da kuruldu. Sektörün yüzde 95'ini temsil ediyor. Bizim yönetim 2008'de görevi üstlendi. Ben zaten önceki Başkan Tuğrul Tekbulut'un döneminde de yönetimdeydim. O takım devam ediyor.

Üye yapısında değişimler oldu. Telekom ve operatörler geldi. Görevi alınca öncelikleri belirledik; yakınsama ve yeni medya ile ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesi, uluslararası standartlara uyum, KOBİ'lerde ve genel olarak bilişimin kullanımında farkındalık yaratmak, stratejik önemini anlatmak, sağlıklık rekabet ortamı gibi... Ekip çok iyi. Haftada bir günlerini TÜBİSAD'a ayırıyorlar. 300'e yakın genel müdür veya yardımcısı komisyonlarda çalışıyor.

FATİH çok önemli proje fırsatçı yaklaşımlar başarıyı engelleyebilir

Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı Fırsatları Artırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesinde bütçenin 1.5 - 2 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Bu miktarda bir harcama, bilişim sektöründeki iş hacminin (7.5 milyar dolar) yüzde 20'sine denk geliyor. Bu harcama tek bir yıl içinde yapılmayacak. Ancak yıllara bölünse dahi, önümüzdeki birkaç yılda, sektör büyümesine yılda yüzde 5 - 10 arası katkı yapabilecek bir büyüklük. Bu yüzden de sektör için çok önemli bir proje. 42 bin okuldaki 570 bin dersliğe dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı, internet, çok amaçlı yazıcı ve akıllı tahta sağlanacak. Bu işin donanım tarafı. Bunun içeriği, yazılımı tarafı var. Öğretmeni, öğrencisi eğitilecek. Bu da işin hizmet tarafı. İnternet ve iletişim bağlantılarında Telekom tarafını da ilgilendiriyor. Dolayısıyla sektörün tamamını etkileyecek boyutları var.

Proje sektörde heyecan yaratmış durumda. TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, "Çok önemli bir proje, destekliyoruz. Topyekün sahiplenilirse büyük sonuç alınabilir. Sadece sektör açısından gelir olarak bakmıyorum. Eğitim tarafında olanakları artıracak. 1.5 milyar dolarlık bu işte sürdürülebilirlik önemli. Yerli yazılım lazım. Eğitime katkısı büyük olabilir. Bütüncül bir projenin parçası olarak hayata geçmeli. Burada şeffaflık ve kaynakların verimli kullanılması önemli" diyor.

Gürsoy'un ifadesinden, biraz endişeli olduğu da anlaşılıyor. "Bu büyük proje sektörü heyecanlandırmış olmalı" diyorum... Yanıtı şöyle:

"Projeyi tabiki destekliyoruz. Sektör açısından elbette önemli. Daha önemlisi projenin sağlıklı rekabet koşullarında yürütülmesi. İçerikle alakalı denetleyici bir program başlatılmalı. Bilişim projeleri özelliklidir. Bir kere alınan bir maldan söz etmiyoruz. Donanımı, bilgisayarı aldım kurdum olmaz. Sürdürülmesi gerekir. İhale şartnameleri çıkacaktır. Fırsatçı yaklaşımlarla değil, yerleşmiş, yetkin firmalara açılırsa iyi olur. Hizmet ve servisin modellemesi yapılmalı. Bunu yapabilecek firmalar var. Ama yetkin olmayan firmalar da girebiliyor. Gerçekten büyük bir proje. 10'ar yıllık periyotlarla çıktıları alınabilecek bir iş. Bunun için üzerine konulacak içerik önemli. Daha yaratıcı bir bakış açısına girmek lazım. Projenin yönetimi bu nedenle önem kazanıyor. Çok ciddi, toplam bir bakışa ihtiyaç var."

Gürsoy, kaygılarını, önerilerini bir rapor olarak hükümete aktaracaklarını, konuyu çalıştıklarını belirtiyor.

FATİH PROJESİ NEDİR?

Fırsatları Arttırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Milli Eğitim (MEB) ve Ulaştırma bakanlıklarınca ortak yürütülecek. Okullarda sınıfları birer "teknoloji merkezi" haline getirmeyi amaçlıyor. Proje ile her sınıfta internete bağlı bir bilgisayar bulunacak. Her öğrenci, bilgisayarı kendi sınıfında kullanacak. Kara tahtanın yerini akıllı tahta alacak. Öğretmenler; bilgisayar, projeksiyon cihazı, özel kalem, tahta olarak kullanılacak platform ve yazılımdan oluşan "akıllı tahtada" harita, grafik ve video gösterimleri yapabilecek. 1.5 milyar TL harcanacak projede köy okullarına da bilgisiyar ulaştırılacak. Sınıflarda, ekitaplarla ders yapılacak. Öğrenci, konuyu tahtadan bilgisayarına aktarabilecek.

Üç yılda tamamlanacak proje ile:

- 42 bin okuldaki 570 bin dersliğe dizüstü bilgisayar,

- projeksiyon cihazı

- internet

- Çok amaçlı yazıcı ve akıllı tahta sağlanacak.

Bu alım, bilişim sektörü toplam cirosunun yüzde 20'sine tekabül eden bir büyüklük oluşturuyor.

Ekonomik krizde şirketler teknolojiye sarıldı

- Hangi sektörler teknolojiyi iyi kullanıyor?

Finans sektörü çok iyi kullanıyor. Yalnız bazı bankalarda inhouse olması iyi değil. Telekom sektörü iyi kullanıyorn. Perakendeyi sayabiliriz. KOBİ'lerde kullanım oranları çok düşük. Enerjide istenen ölçüde değil. Aslında telekom kadar iyi kullanabilir.

- Şirketler açısından bakılınca durum ne? Hangi holding veya büyük şirket iyi kullanıyor?

İlk 20 - 30 şirkette farkındalık çok yüksek. Özellikle ilk 100'den sonra kullanım oranı dramatik olarak düşüyor. Muhasebede kullanıyorlar.

-Şirketler krizde IT kullanımına nasıl bir tepki verdi?

Hizmetlerde en büyük büyüme yüzde 9.5'le dış kaynak kullanımından geldi. Bu da özellikle kriz döneminde şirketlerin verimlilik yatırımlarını ön plana aldığının göstergesi. Yazılım yüzde 4.1'lik büyüme ile 753 milyon dolara ulaştı. Sektör oyuncularının değerlendirmelerine göre, kriz sonrasında iş yapış biçimlerinin değişmeye başlaması bunda büyük rol oynuyor.

-Bu sektörün 'stratejik' kabul edilmesini öneriyorsunuz...

Bilişim sektörü stratejiktir. Bu sektörü iyi kullanamayanlar rekabet şansı kazanamaz. Avrupa verimlilikte daha önce ABD'nin önündeydi. ABD, IT kullanmaya başlayınca Avrupa'nın iki katına çıktı, öne geçti. Japonya gibi ülkeler bu sektörü stratejik kabul etti. Kaldıraç etkisi yaratan bir sektör. Hükümet düzeyinde bir farkındalık yaratmak istiyoruz.

Milli Hasıla büyüme oranı bizden daha düşük ülkelerin ekonomilerinde bilişimin büyük payla yer aldığını görüyoruz, örneğin İsveç bilişimin GSMH büyümesi üzerindeki payını yüzde 1'e çıkartarak önceki döneme göre yüzde 100 büyümüştür. Çalışan başına yaratılan katma değer diğer sektörlere göre 2 ile 5 kat fazladır. Dünya ile karşılaştırıldığında hizmet sektörümüz 5 kat daha küçük durumda.

KOBİ'lerimizin bilişim kullanımı diğer ülkelerin yarısından daha aşağı seviyede. Sektörün tüm sektörlerdeki istihdam payı rakip ülkelerin payına göre çok geride. AB ortalaması yüzde 4. Türkiye'de yüzde 1.7.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir