10'lar kulübüne diaspora dopingi

Dünyanın dört bir yanında yaşayan Türk işadamalarının oluşturduğu diaspora dün TOBB/DEİK evsahipliğinde biraraya geldi. Diasporaya seslenen Hisarcıklıoğlu, "En büyük 10 ekonomi arasına sizinle birlikte gireceğiz" diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL-DÜNYA- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bizim hedefimiz 10'lar Kulübüne girmek. 10'lar kulübünün kilidi güçlü ekonomi, anahtarı güçlü diaspora. Bu kulübe diaspora ile gireceğiz dedi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise, Türk diasporasına, "o ülke vatandaşlığına geçerek, o ülkenin tüm siyaset ve ticaret kanallarına geçerek, o ülkelerde hesap soran ve oy veren konumda olacaksınız" şeklinde seslendi.

DEİK Dünya-Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda 90 bin ülkeden 2 bin 200 Türk girişimci katılımıyla "Dünya Türk Girişimciler Kurultayı" düzenlendi.  Dün başlayan ve bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla sona erecek olan Kurultay'da 'gurbette' yaşayan 4.3 milyon Türk için diaspora stratejisi çizilecek.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanı Binali Yıldırım'ın da katıldığı toplantının açılışında konuşan TOBB/DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu, artık yeni bir küresel düzen kurulduğuna, güç dengelerinin yeniden şekillendiğine işaret etti. Bunlar yaşanırken, değişen dünyada dönüşen Türkiye'nin hızla yükseldiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Yoksulların ve mazlumların ümidi haline gelen, sadece 2010 yılında 1,7 milyar dolar insani yardım yapabilen bir Türkiye var artık. Hatırlarsınız, çok değil 10 sene önce, Türkiye bu miktarda bir kredi alabilmek için IMF kapısında bekliyordu'' dedi. Hisarcıklıoğlu, bugün Almanya'da, girişimci olma oranı yüzde 1 civarındayken, Türk kökenli vatandaşlarda bu oranın yüzde 12 düzeyine çıktığını belirterek, bu girişimci ruhla, 50 yılda bin 500 işçiden, 75 bin patron çıkarmayı başardıklarını kaydetti.

"Bu güç bizi Turbo-Türkiye yapar"

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, sayıları 6 milyona yaklaşan Türk diasporasının, acı gurbet hikayelerinden, küresel başarı öyküleri çıkardığını ifade ederek, Japonya'da bankacıyken emekli olup, şimdi Mozambik'te 50 bin tonluk maden işleten; Avustralya'da 3 kız çocuğunu büyütürken, 2001'de garajda başladığı işini 6 şirketle 5 ülkeye yayan; 20 yıl önce 300 sterlinle İngiltere'ye gidip, 450 satış noktasına, 40 milyon dolarlık ciroya ulaşan Türk girişimci örnekleri verdi. Hisarcıklıoğlu, ''Bu gücü ortak ülkü etrafında birleştirdiğimizi düşünün. Bu güç neleri başaramaz? Bu güç bizi Turbo-Türkiye yapar'' dedi.

10 kulübüne diasporayla girilecek

Bugüne kadar başka diasporaların Türkiye aleyhine faaliyetleriyle özdeşleştirilen diaspora, lobi gibi kavramlara hep çekince ile yaklaştıklarını ancak artık Türk diasporası olarak ''Biz de varız'' dediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''Bizim hedefimiz 10'lar Kulübüne girmek. 10'lar Kulübü; dünyanın en büyük 10 ekonomisine sahip ülkeler... Dünyaya yön verenler... 10'lar Kulübünün kilidi güçlü ekonomi, anahtarı güçlü diaspora. Bu kulübe diaspora ile gireceğiz'' diye konuştu.

Yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunacakları bir çalışmada 40 öneriye yer verdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, 15 başarılı diaspora modelini inceledikleri kapsamlı bir çalışma hazırladıklarını aktardı.

Türkiye'nin 500 milyar dolar ihracat hedefini diaspora ile yakalayacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''Eskiden siz bizim büyükelçilerimizdiniz, şimdi buna ilaveten ticaret neferliği de yapacaksınız. Bugün büyük bir yap-boz gibiyiz. Her parçamız var. Ama dağınık olduğumuz için ortaya tek bir resim çıkartamıyoruz. Benim 'puzzle sendromu' dediğim bu durumu aşmalıyız'' diye konuştu.

Çağlayan: Diasporadan beklentimiz yüksek

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin bugün çok büyük başarılar elde ettiğini, ancak şimdi aslolanın bu başarıların artırılarak sürdürülmesi olduğunu söyledi. Hükümet olarak Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümünde koydukları 500 milyar dolar ihracat, 2 trilyon dolardan fazla Milli Gelir ve dünyanın 10 büyük ekonomisi içinde yer alma hedefinin, 2023 yılından erken gerçekleşeceğini anlatan Çağlayan, 2023 yılının Türkiye için çok önemli olduğunu, konulan hedeflere ulaşılmasının boyun borcu olduğunu vurguladı.

Çağlayan, Türkiye'nin bu ideallere ulaşmasının yolunun birlik ve beraberlikten geçtiğini belirterek, bugüne kadar yapılamayanın bu birlik ve beraberliği sağlamak olduğunu, ancak bu kurultay ile bunun da sağlanacağını ifade etti.

Dünyadaki bütün bölgelerde ticaret açısından daha etkin hale gelebilmek için zamana kadar 109 olan ticaret müşaviri sayısını 250'ye çıkardıklarını bildiren Çağlayan, artık dünyanın bütün bölgelerinde Türk iş adamlarının kendilerini yalnız hissetmeyeceklerini kaydetti.

Bakan Çağlayan, artık Türk Diasporası olmaktan onur ve gurur duyulacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün Fransa'nın Devlet Başkanı ekonomik krizin müsebbibi olmayı bir kenara bırakarak, kalkıp Ermeni meselesini eğer dünyada gündeme getiriyorsa, inanın ki bunun arkasında yatan sebep tamamen iç siyasete yöneliktir. Sarkozy'nin Fransa'da bulunan Ermenilerden oy alma çabası yatmaktadır. Sizlere soruyorum; Fransa'da 500 bin Ermeni varsa 500 bin de Türk vatandaşı var. Nedir o Ermenileri başarılı kılan şey? Oradaki Ermenilerin Fransız vatandaşlığına geçmiş olması ve oradaki ticarete, siyasete tüm nüfuslarıyla girmesi. Evet bizim de 500 bin nüfusumuz var fakat 85-90 bin civarında vatandaşımız ancak Fransız vatandaşı olmuş, vermiş olduğu oy sayısı da ancak bu kadar.

Şimdi sizlerden beklentimiz yüksek; sizler mutlaka, bulunmuş olduğunuz ülkelerde, tabii ki hiçbir zaman için asimile olmayacaksınız, dilinizi ve dininizi asla unutmayacaksınız, bunun yanı sıra bulunmuş olduğunuz ülkelerde o ülke vatandaşlığına geçerek o ülkenin tüm siyaset ve ticaret kanallarına geçerek, o ülkelerde hesap soran ve oy veren konumda olacaksınız. Bunları yaptığımız zaman hiçbir güç, bu gücün karşısında duramayacak.''

Bakan Çağlayan, artık dünyada rekabet etmenin çok zor olduğunu, artık rekabetin biçimi ve usullerinin değişeceğini dile getirerek, dünyada artık büyük balığın küçük balığı yemediğini, hızlı balığın yavaş balığı yediğini söyledi.

Türk diasporası olumsuzluğu bitirecek

Kurulayın açılış konuşmalarının ardından eşzamanlı bölgesel oturumlar düzenlendi. Amerika ve Latin Amerika oturumuna Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrasya oturumuna Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Afrika - Orta Doğu - Körfez oturumuna, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Avrupa ve Balkanlar oturumuna ise Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış başkanlık etti. Asya-Pasifik oturumuna ise DEİK Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Çağlar, Bölge Koordinatör Başkanı Ali Kibar, DTİK Bölge Komite Başkanı Nejdet Demiryürek, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Tarık Sönmez, ve Pekin Ticaret Başmüşaviri Ender Öncü katıldı.

Bölgesel oturumlar basına kapalı olarak gerçekleştirilirken, edinilen bilgiye göre, Bakan Yazıcı konuşmasında, güçlü bir diasporanın oluşmasının Türkiye'nin tüm dünyada ekonomik ve sosyal etkinliğini artıracağını ifade etti.

Yurt dışında yaşayan Türkler'in, Türkiye ile bağlarını güçlendirmelerinin hem sermaye kaynaklarının ülkeye girişini artıracağını hem de sermaye sahiplerini bulundukları ülkelerde daha güçlü bir konuma getireceğini vurgulayan Yazıcı, Türkiye'nin yurtiçi ve yurt dışındaki ekonomik ilişki ve etkileşim düzeyini istenilen seviyeye çıkardığında, yurt içindeki girişimcinin yurt dışındaki fırsatlarla, yurt dışındaki girişimcinin ise yurt içindeki fırsatlarla buluşacağını söyledi.

Özellikle gelişmiş ülkelerdeki ileri teknoloji ürünü mal ve hizmetlerin bu bölgelerdeki Türk varlığı yoluyla Türkiye'ye kolayca aktarılması fırsatının da bugünkünden daha ileri seviyelere ulaşacağının altını çizen Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Diğer yandan güçlü bir Türk diasporası, ülkemizin tüm dünyadaki siyasal gücüne de önemli bir katkı sağlayacaktır. Yurt dışında örgütlenmiş ve bulunduğu ülkelerde ekonomik ve siyasal yaptırım gücüne sahip bir Türk diasporası, sözde Ermeni soykırımı meselesi başta olmak üzere Türk dış politikasındaki temel sorunların, dış dünya nezdinde Ermeni ve Rum lobilerinin tasarrufuna bırakılması gibi olumsuz bir sonucu da ortadan kaldıracaktır. Böylesi bir diasporanın oluşması, Türkiye olarak meşru ve haklı bir noktada bulunduğumuz birçok meselede tarihi gerçeklerin dünya kamuoyuna doğru biçimde yansıtılmasını sağlayacaktır. Tüm bu çalışmaları yaparken, hükümet olarak göreve geldiğimizden beri Türkiye'nin artık bu büyük diasporayı güçlendirecek adımları atması sorumluluğunu her zaman taşıdık. Amacımız, dünya üzerindeki Türk varlığının örgütlü, birbirinden haberdar ve işbirliği içinde çalışan, bulunduğu ülkelerde siyasal ve ekonomik açılardan hükümetlere baskı aracı olma işlevi gören, yurt içi ve yurt dışı ekonomik fırsatların farkında olan ve bunları maksimize etme amacını güden bir diasporaya dönüşmesidir.''

Profesyoneller, tecrübelerini paylaştı

Kurultayın ilk günü Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın başkanlık ettiği bir Profesyoneller Oturumu yapıldı. Bu oturum sırasında Ali Beba, Hikmet Ersek, Hüsnü Özyeğin, Ali Sabancı gibi iş dünyasının önde gelen isimleri konuşma yaparak Türk girişimcilerine yön gösterdi.  Girişimcilik ruhunun, Türklerin genlerinde olduğun ve Türk girişimcilerin işbirliği yapması ile birlikte daha başarılı işlere imza atılacağının altı çizildi. Oturuma Amerika'da ünlü Türk doktor Mehmet Öz de mesaj gönderdi.

Yurtdışındaki 4.3 milyon göçmenin yol haritası çizildi

DEİK, yurt dışında yaşayan 4 milyon 261 bin Türk göçmenin Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmek ve ortak hedefler doğrultusunda hareket etmelerini sağlamak amacıyla bir diaspora yol haritası oluşturdu.

''Diaspora Stratejileri: Türk Diasporası İçin Öneriler'' başlıklı çalışma, İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nda bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunulacak. Çalışmada ''Türkiye'nin diaspora için yapabilecekleri'' ve ''diasporanın anavatan için yapabilecekleri'' 2 ayrı başlıkta incelendi.

Diasporanın Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlayabileceği projeler arasında, Türkiye'deki sektör ve şirketlerin kalkınmasına yönelik lider diaspora üyelerinin kilit rol oynayacağı ''girişim sermayesi ortaklıklarının'' kurulması ve yürütülmesi önerisi yer alıyor. Diaspora üyelerinin çalıştıkları ülkenin imkanlarını kullanarak uzman oldukları alanda belli bir süre Türkiye için çalışması da öneriler arasında bulunuyor.

Çalışmada diğer öneriler ise şöyle sıralandı:

''Türk diasporasının Türkiye'ye yaptığı yatırımlarda işlem maliyetlerinin ve vergilerin azaltılması ve yatırım teşviki sunulması, diaspora üyelerine yönelik diaspora bonolarının çıkarılması, diaspora üyelerinin Türkiye'ye yaptığı para transferlerinin kolaylaştırılması ve maliyetlerin düşürülmesi amacıyla Türk bankalarının yurt dışında girişimlerinin teşvik edilmesi, Türkiye'den yurt dışına yatırım yapmayı düşünen yatırımcılara, bölgede yerleşik bulunan ve yatırım ortamının bilgisine sahip Türk diaspora üyelerini bir araya getirecek, böylelikle dış yatırımların riskini ve maliyetini azaltacak dış yatırım bilgi ağlarının kurulması, diaspora gençlerinin anavatana duydukları aidiyet hissinin güçlendirilmesine yönelik anavatanda staj ve eğitim programlarının düzenlenmesi...''

Türkiye'nin diaspora için yapabilecekleri arasında ise ''girişimcilerin ve üst düzey yöneticilerin bir araya geldiği çeşitli iş ağlarının kurulması, Türkiye'deki kalkınma ajanslarının iş fırsatlarından diasporayı haberdar etmesi, diaspora üyelerinin şirketlerinin profesyonel yönetim tekniklerini kullanmaları için mekanizmalar geliştirilmesi, disporadaki girişimcilerin, anavatandaki başarılı girişimciler ile mentorluk projeleri ile bir araya gelmesinin sağlanması, dış yatırım yapan Türk şirketlerinin, ihracatçı Türk şirketleri ile iş ortağı olmalarını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi ve Türk diaspora üyelerinin yaşadıkları ülkelerde haklarını savunacak hukuksal yardım platformlarının kurulması'' önerileri yer aldı.

TOBB/DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı değerlendirmede, Türk diasporasını dünyanın en etkin diasporalarından biri yapmak için Yahudi, Ermeni, İrlanda, Hindistan, Çin ve diğer örnekleri inceleyip strateji oluşturduklarını belirterek, ''Çin'i dünyanın üretim üssü, Hindistan'ı dünyanın yazılım merkezi, İsrail'i inovasyon merkezi yapan kendi diasporaları ile iletişim içinde olmaları ve onları ortak hedefleri doğrultusunda birleştirmeleridir. Küresel aktör olmamız ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefini gerçekleştirmemiz için en önemli değerlerimizden birisi Türk diasporasıdır'' ifadesini kullandı.

Birlikte hareket edilmiyor, etkin olunamıyor

DEİK kurultaya katılan Türk diasporasının nabzını bir anketle ölçtü. Ankete katılanların yüzde 88'i yaşadıkları ülkede Türkiye'nin imajında son iki yılda olumlu yönde bir değişim gözlediklerini belirtti. Diğer yandan "Türk lobisinin yeterince etkin olduğuna inanıyor musunuz" sorusuna ise katılımcıların yüzde 69'u 'hayır' yanıtını verdi. Lobiciliğin etkin olmamasının en önemli nedeni olarak yüzde 53 ile 'çok fazla dermek var ama birlikte hareket edilmiyor' gerekçesi gösterildi.

Türkiye'nin yurtdışındaki Türklere yönelik politikasında farkındalık aradan geçen iki yıllık sürede arttı. Türkiye'nin imkanları ölçüsünde yurtdışı Türklere destek olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 6'dan yüzde 20'ye yükseldi.

Kurultay Başkanı Hisarcıkloğlu, "Türk diasporasının nabzını ölçtük. Gördük ki diasporanın özgüveni artmış. Türkiye'nin artan gücü, dış politika atılımları, ekonomik etki alanının genişlemesi ve diasporayı örgütlemeye yönelik DTİK gibi kurumsal çabalarımız meyvelerini vermeye başlamış. Ama diaspora hala hak ettiği güce kavuşamadığını düşünüyor. Tabii bu işler hemen olmuyor. Neticede Roma bir günde kurulmadı. Önemli olan temeli sağlam atıp çalışmaya devam etmek" dedi.

Türk diasporasından başarı hikayeleri

Saddam rejimi yüzünden 20 yıl hapis yatan babası çıkınca, 3 şirket kurdu

Ashraf Ismael, Irakta yaşayan bir Türkmen. Babası, 1980 yılında İstanbul'dan Irak'a gitmiş ve Saddam rejimi, 'milliyetçilik' suçlamasıyla önce idam cezası vermiş, ardından da cezayı 20 yıla düşürmüş. Ismael'in babası 2000 yılında cezaevinden çıkmış. Ancak, kendisi babası cezaevinde olduğu dönemde büyük zorluklar yaşamış. Önce Irak'tan Bağdat'a Türk malı çikolata ve bisküvi ticareti yapmış. Bu işle yeterli sermayeyi elde ettikten sonra hazır giyim ticaretine başlamış. Ardından yavaş yavaş inşaat işlerine el atmaya başlamış Ismael. Babasının cezaevinden çıkması ve Saddam rejiminin yıkılmasıyla birlikte inşaat sektöründe devletten işler almaya başlamışlar. Şu anda üç tane inşaat şirketi bulunan ve çalışmalarını Irak'ta sürdüren Ismael'in hayali, gelecekte Türkiye'de binalar kurmak…

 'Kurşunsuz bir hayat' için gitti 6 şirketi oldu

Nevin Hüseyin, kendi öyküsüne "Kurşunsuz bir hayat ,insan haklari olan bir yaşam umuduyla 1977 yılında Avusturalya'ya göç ettim" cümlesiyle başlıyor. Sermaye olmadan, evden kurduğu paketleme işiyle iş hayatına atıldı. Sanat istemeyen , iki elin becerisinden ibaret işini, makineleştirerek eşik atlayan Hüseyin, 1993'te garajda başlayan işini 1999'da  tüm Avusturalya'ya yaydı, 2001'de garajdan çıktı, ilk fabrikasını kurdu. 2008'de ikinci fabrika kuruldu. Bugün 6 şirketi var. Hizmet verdiği coğrafyanın sınırlarını genişletti. Tüm Avustralya'nın yanı sıra Yeni Zelanda, Tazmanya, Filipinler ve Tayland da hizmet alanına girdi. İş kurarken tek harcamasının 500 dolarlık telefon faturası olduğunu hatırlatıyor.

Çalıştığı fabrikayı satın aldı

Salih Taşdirek, Nevsehir Endüstri Meslek Lisesi, Motor Bölümü'nü bitirdikten sonra 1980 yılında Almanya'ya, babasının yanına geldi. Babasının gönerdiği kursta Almanca'yı söktü. Meslek lisesini tekrar okudu. Erbacher Kolb GMBH adlı emniyet kilitleri, güvenli giriş sistemleri üreten şirkete girdi. 14 yıl burada işçi olarak çalıştı. 2004 yılında bu şirketi satın alarak patron oldu.

General Motors'a yazılım sattı

Recep Karadayı, İTÜ Makine Bölümü'nden sonra eğitimini sürdürmek amacıyla 1982 yılında ABD'ye geldi. Doktora sınavlarına hazırlanırken General Motors'un araştırma bölümünde çalışmaya başladı. Burada edindiği tecrübe ışığında ihtiyaç duyulacağına inandığı yazılımları geliştirmek üzere Applied Automation Technologies adlı şirketini kurdu. General Motors, bu programları lisanslıyarak satın alan ilk önemli müşterilerinden biri oldu. Karadayı, geliştirdiği yazılımın bugün dünyadaki ölçüm makinlarinda kullanilan CAD tabanli yazılım olarak bir oncu kabul edildiğini, dünya lideri olduğunu belirtiyor. (http://www.cmmmetrology.co.uk/history_of_the_cmm.htm). General Motors'un dışında Ford, Chrysler, Fiat, VW, Magna gibi otomotiv firmalari ve Boeing, Lockheed, Rolls Royce, Bell Helicopter, Generaly Dynamics gibi uçak ve savunma sanayinde faliyet gösteren şirketler de Recep Karadayı'nın geliştirdiği yazılımı kullanıyor. Karadayı'nın şirketi son yıllarda tıp sektörüne el attı. Geliştirdiği "Robotic Aided Surgery", robot yardımı ile ortopedik ameliyatlarda yeni bir dönem başlattı.

Bu konularda ilginizi çekebilir