2012'de görevimi bırakıyorum

DÜNYA'ya özel röportaj veren İSO Başkanı Tanıl Küçük "Ne TOBB, ne İSO, hiçbir yarışta yokum" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Volkan ÖZSOY

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, hakkındaki tüm spekülasyonlara cevap vererek, "2012 yılında tamamen bırakıyorum. Ne TOBB, ne İSO Başkanlığı, hiçbir yarışta yokum" dedi. "Bıraktıktan sonra, siz de eşiniz Sedef Küçük gibi siyasete mi atılacaksınız?" sorusunu da net yanıt veren İSO Başkanı Küçük, "Tüm kamuoyu bilsin ki, siyasetten gelen her teklifi geri çevirdim, bundan sonra da yaşamımda asla siyaset olmayacak" ifadesini kullandı. Son dönemde 'Maliye Bakanlığı'na, 100 milyon dolarlık arsa iadesi' haberleriyle de gündeme oturan Küçük, "Bu iade kararını, benden sonraki başkanları sıkıntıya sokmamak için aldım. Vicdanım son derece rahat" diye konuştu.

Türkiye sanayiinin yaklaşık yüzde 40'ını omuzlarında taşıyan İSO'nun Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, DÜNYA'ya çok özel ve çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye'nin kısa ve orta vadede üretim ve ihracat yapısını mutlaka değiştirmesi gerektiğini savunan Küçük, "Katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz şart" açıklamasında bulundu. Ekonomi yönetiminin de bunda hemfikir olduğunu ve bu iradeyi net bir şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Küçük, bu görüş birliğinde ortak bir çalışma zemini yaratılmasından son derece memnun olduklarını söyledi.

Yapılan tüm iyi niyetli girişimlere rağmen, 'her şeyin yolunda gittiğini ve ekonomide herhangi bir problem yaşanmadığını' söylemenin yanlış olacağını vurgulayan Küçük, "Ağustos sanayi üretimi rakamları da, bize yapmamız gerekenleri hatırlatması bakımından önemli" şeklinde konuştu.

Kıdem tazminatı bir pranga

Küçük, hükümetle el ele, orta ve uzun vadede yapılacak çok daha önemli işler de olduğunu ve bunların başında 'kıdem tazminatı' sorununun geldiğini hatırlattı. "Bu sorunu çok önemsiyorum" diyen Küçük, kıdem tazminatının hem işçi hem de işverenin ayağına bağlanmış bir pranga olduğunu savunarak şunları söyledi: "Hepimize görev düşüyor. Kamuoyuna çok iyi anlatabilmemiz lazım. Öncelikle kurulacak fonla, işçinin hakkının güvence altına alındığının bilinmesi gerek. Bir şirket faaliyetini durdurmuşsa ve ortada para yoksa neyi alacaksın? Diğer taraftan ortada, Türk sanayiinin rekabet gücünü artırmak gibi bir gerçek var. İşçi mutlu değil ama, 'kıdem tazminatı hakkımı kaybederim' diye ayrılmıyor. İşçisinden verim alamayan patron, 'Bu parayı ödeyemem' diye çıkışını veremiyor. İşte bu kanun, hepsine çözüm getirecek."

Devletin son yıllarda indirimler yaptığını, ancak vergi reformunu bir türlü hayata geçirememesi nedeniyle büyük kayıplar yaşadığını iddia eden Küçük, "Vergiler, 10 yılda 5 misli artmış. Sanayicinin payından devlet gelir elde ediyor ve kaynaklarımız kısıtlı kalıyor" diye konuştu.

Sanayicinin ülkede refah ve zenginlik yarattığını hatırlatan Küçük, bunun meyvelerinden en fazla faydalanan kesim olan hükümetin de, üretimin önündeki engelleri kaldırmakla yükümlü olduğunu savundu. Son elektrik zammıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Küçük, ticarethane ve konutlardaki zam oranı ile sanayiciye yapılan oran arasında makasın giderek kapandığına dikkat çekti.

Hülle tarzım değil

Bazı oda başkanlarının, TOBB Kanunu'nu delmek için, görev süresinin bitimine birkaç hafta kala istifa edip, yeniden aday olacakları yönündeki söylentilere de cevap veren Küçük, bunlarla ilgili bir açıklamada bulunmak istemediğini söyledi. Tanıl Küçük, TOBB Kanunu'na göre bir daha aday olmasının söz konusu olmadığını ve bunu delmek için hülle yapmak bir yana, kanun değişse bile yeniden aday olmayacağını vurguladı. "Ben net bir adamım.Hülle tarzım değil. Başım dik görevimi devretmeyi diliyorum. Ne TOBB, ne İSO Başkanlığı…" diyen Küçük, 2012 yılından sonra işadamı Tanıl Küçük olarak yaşamına devam edeceğini bildirdi.

Siyaset eşimin işi benim hayallerim var

Kendisinin ileride siyasete atılacağı yönündeki iddiaları da sert bir şekilde yalanlayan Küçük, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu zamana kadar çeşitli siyasi partilerden teklif geldi ve her seferinde reddettim. Çünkü bu benim işim değil. Eşimin milletvekilliği nedeniyle bu iddiada bulunanlar şunu bilsin ki, bu iş benim değil, onun gönlünde yatan bir aslandı ve ben de ona bu yolda hiç engel olmadım. Kendimi de hiç siyasetçi olarak görmedim, görmeyeceğim. Çünkü benim de kendimle ilgili hayallerim var."

Sanayici 'yalancı çoban' sanıldı

"İSO'da yıllardır dile getirdiğiniz 'yapısal mikro sorunlar niçin hala çözülmedi?" şeklindeki soruya da Tanıl Küçük, "Netice alamadığımız için zaman zaman yılgınlığa düştük ama vazgeçmedik. Ben bu dönem hükümetin yaklaşımından çok umutluyum. Özellikle elektrik faturalarındaki TRT payı ve vadeli ithalattan alınan yüzde 3'lük vergi sorununun yakın bir zamanda çözüleceğini umuyorum" yanıtını verdi. Bu sorunları özellikle Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le konuştuklarını bildiren Küçük, bakanın da konulara çok olumlu yaklaştığını ve adımlar atacağına inandığını söyledi.

Küçük, özellikle "Sanayici olarak, TRT'ye neden katkı payı ödeyeyim?" şeklindeki sorunun yıllardır cevapsız kalmasının nedeninin, 'Sanayici yalancı çoban gibidir. Sürekli yalandan ağlar' algısından kaynaklandığını savundu. Kâr etmenin suç olmadığını ve artık bu algının değişmesi gerektiğini vurgulayan İSO Başkanı, "İSO İlk ve İkinci 500"de kar patlaması yapan şirketlerin bu paraları ceplerine atmadığının, yeniden yatırıma dönüştürdüğünün herkes tarafından bilinmesini istedi.

Yangına direniyoruz, kurlar dezavantaj olabilir

DÜNYA'nın, "Türk sanayicisi, Avrupa'daki krizden hiç etkilenmedi mi?" şeklindeki sorusunu Küçük şöyle cevapladı: "Avrupa yanıyor ve yanmaya da devam edecek. Türk üretici ve sanayicisi, buna tüm gücüyle direniyor. Ne yapıyor? Karlılıklardan ödün veriyor. Var gücüyle ayakta kalmaya çalışıyor. Bu sanayici taçlandırılmalı, çabasına destek olunmalı. Sanayiden uzaklaşan ülkelerin durumu ortada. Şu an kurların yüksekliği avantaj gibi gözükse de, daha sonra dezavantaja dönüşebilir. Çünkü dış borçlar ve bunların faiz yükleri var. Dövizdeki artış, öngörülebilir ve kontrollü olmalı."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir