28 Şubat gözaltında

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından 31 kişi için gözaltı kararı verildi. İstanbul'da gözaltına alınan emekli Orgeneral Çevik Bir, Ankara'ya gönderildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 


ANKARA - Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat ile ilgili soruşturma kapsamında 31 kişi için gözaltı kararı verildi.

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında, aramalar bu sabah saat 08.00 itibarıyla başladı. Soruşturma kapsamında Ankara, İstanbul, Niğde, Çanakkale ve Eskişehir'de arama yapıldı.

Gözaltına alınanların kimlikleri

28 Şubat sürecine ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul'da 11, Ankara'da 17, Eskişehir'de 1, Niğde'de 1, Çanakkale'de de 1 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu bildirildi.

Soruşturma kapsamında gözaltı kararı çıkarılan 31 kişinin kimlikleri şöyle:
"Ankara'da emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, emekli Kurmay Albaylar Hüsnü Dağ, Arslan Daştan, Oğuz Kalelioğlu, Sezai Kürşatökte, Ahmet Nazmi Solmaz; emekli Kıdemli Albaylar Serdar Çelebi, İbrahim Selman Yazıcı, emekli Albaylar Mustafa Kemal Savcı, Ziya Batur, Ruşen Bozkurt, Mehmet Şinasi Çalış, Aburrahman Yavuz Gürcüoğlu, İsrafil Aydın, Yahya Cem Özarslan; emekli binbaşı Ahmet Aka; emekli Başçavuş Hamza Özaltun İstanbul'da emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Tuğgeneraller İdris Koralp, Ünal Akbulut; emekli albaylar Yüksel Sönmez, Eser Şahan, Cengiz Çetinkaya; emekli Binbaşı Salih Eryiğit; emekli yüzbaşılar Orhan Nalcıoğlu, Mustafa Babacan; emekli Başçavuş Necdet Batıran, Aydın Karaşahin.

Çanakkale'de emekli Astsubay Ahmet Tarık Yelkenci; Niğde'de emekli Tümgeneral Ümit Şahintürk; Eskişehir'de emekli Albay Alican Türk."

Çevik Bir

İstanbul'da haklarında gözaltı kararı olan 11 kişiden, aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 9'u gözaltına alındı.

İstanbul'da gözaltına alınan eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de aralarında bulunduğu kişiler daha sonra Ankara'ya getirildi.

Ankara'da da gözaltına alınan zanlılardan bazıları ise Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolden geçirildi. Gözaltına alınanlar, daha sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Suçlama

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin, 28 Şubat soruşturmasını, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan yürüttüğü bildirildi.

Bakanların Tepkisi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye darbelerle yüzleşiyor. Darbe döneminin geride kaldığına, Türkiye'de demokrasinin geldiği noktada hepimiz şahidiz" dedi.
Arınç, "Twitter"daki mesajında da "28 Şubat ile bu toplumun mutlaka yüzleşmesi ve hesaplaşması gerekmektedir. Olay her yönüyle soruşturulmalıdır. Darbelerin, demokrasi dışı girişimlerin sorgulandığı, hukuk önüne çıkartıldığı bir Türkiye'den kimse endişe etmemelidir. Yargı, soruşturmanın her aşamasında hassas davranmalıdır. Özellikle gözaltılar konusunda yeni mağduriyetlere meydan verilmemelidir" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 28 Şubat sürecinde pek çok mağduriyet yaşandığını belirterek, "Bunlara ilişkin maddi gerçeklerin, bizim gördüğümüz gerçeklerle ne kadar örtüşüp örtüşmediğini herkesin bilme hakkı var" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, "Türkiye yakın siyasi tarihinde, geçmişinde yaşamış olduğu ve demokrasisini belli periyotlarla kesintiye uğratan olaylarla yüzleşmek durumundaydı. Bunlar yaşanıyor. Temenni ederim, önümüzdeki süreçte ülkemiz demokrasisi kurumsallaşmış, ayağı yere sağlam basan ve kesintiye, askıya alınamayan bir istikrara kavuşsun. Bütün çabalar bunun için" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin yakın siyasi geçmişiyle yüzleşmesinin Türkiye'ye itibar kazandıracağını" söyledi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 28 Şubat Soruşturması kapsamında çıkarılan gözaltı kararının son derece önemli gelişme olduğunu söyledi. Yazıcı, "Türkiye'de artık dizginleri halk, millet, eline aldı. Dolayısıyla bu sürecin içinde aktif aktör olarak rol almış olanların hak ettikleri cezayı görmeleri hukuk devletinin gereğidir" değerlendirmesinde bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Kimsenin tutuklanmasından, gözaltına alınmasından hoşnut olmam ve bir hukukçu olarak, suçlanan herkesin suçu sabit olana kadar masum olduğuna inanırım. Ancak en azından böyle bir tartışmanın, 12 Eylül yargılaması gibi, 30 yıl sonraya kalmamış olması, daha sıcağı sıcağına, daha deliller henüz tazeliğini muhafaza ederken bir soruşturma konusu olması en azından Türkiye'de hukukun eskisi kadar gecikmeyeceğini gösteriyor. Umarım ki suçluyu suçsuzdan kısa sürede ayıracak sağlıklı ve kısa süreli bir tartışma olur" dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye, geçmişteki bazı karanlık fasıllarını aydınlatmaya çalışıyor, işin özü bu..." diye konuştu.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye demokratikleştikçe, özgürlükler genişledikçe, geçmişte milletin iradesinin üzerine ipotek koyanlarla alakalı yaptırımların ortaya konmasının çok tabii olduğunu söyledi.

Siyasilerin tepkisi

TBMM Başkanvekili ve dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, "Soruşturma yeni başladı. Yargı sürecini izliyorum" diye konuştu.

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer bir yerde hukuksuzluk yoksa, baskı yoksa, adaletin, insan haklarının gerektirdiği şekilde herkesin yargılanmasına biz ses çıkarmayız. Adil şekilde olmak koşuluyla herkes gidip savunmasını yapabilir. Ama bugünkü Türkiye'de ben adaletin olmadığını söylüyorum. Adalet yok. Kişi savunma hakkını kullandı diye hapse mahkum oldu bizim ülkemizde. Hangi adaletten söz ediyorsunuz" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, 28 Şubat soruşturmasının "yargıya ve kamuoyuna zarar verecek şekle çevrilmemesini" isteyerek, "Bir 28 Şubat mağduru olarak sevinemiyorum, keşke olmasaydı" değerlendirmesinde bulundu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "28 Şubat'ın hedef aldığı partiye karşı kimler harekete geçmiştir. Bu süreçlerin de soruşturma kapsamına ele alınması gerekiyor" diye konuştu.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, "Ayrımsız davranılmalı, 1990'lı bütün karanlık olaylar araştırılmalıdır" dedi.

Saadet Partisi'nden yapılan yazılı açıklamada, 28 Şubat sürecinin sorgulanmasının demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları açısından çok önemli ve olumlu bir adım olduğu değerlendirmesi yapıldı.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Meclis, 28 Şubat'ın içerisinde olan siyasetçi, medya mensubu, asker olsun herkesin mutlaka yargılanarak o günün hesabını vermesini sağlamalı. Ben Türkiye adına bugünü de çok önemli bir gün olarak değerlendiriyorum ve bu sürecin sonuna kadar götürülüp, 28 Şubat sürecinin tüm mimarlarının hak ettiği karşılığı almalarını istiyorum" ifadelerini kullandı.

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "Millete yapılan bu zulmün karşılıksız kalmamasını bekliyoruz. Bu darbe, kitlelerin yukarı doğru hareket etmelerinin önünün kesilmesi amacıyla yapılmıştır. Nice akademisyen arkadaşımız görevlerinden uzaklaştırılmış, binlerce öğrenci arkadaşımız okullarından atılmış ya da okuma imkanı verilmemiştir" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, 'Çevik Bir'in 'balans ayarı yapıyoruz' derken gün gelip başka balans ayarları yapılabileceğini de bilmesi gerekirdi" diye konuştu.
Refah-Yol Hükümeti devlet bakanlarından HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Demircan, 28 Şubat soruşturmasına ilişkin, "Yargı sürecinin başlaması fevkalade iyi bir şey" görüşünü ifade etti.

Refah-Yol Hükümeti devlet bakanlarından Bahattin Şeker, TBMM'nin, darbe ve muhtıralarla ilgili araştırma komisyonu kurduğunu hatırlatarak, "28 Şubat soruşturulmalı. Her şey açığa çıkmalı" ifadelerini kullandı.

Diğer Tepkiler

Adana Cumhuriyet Savcısı görevindeyken 2003'te 12 Eylül darbesini yapanlar hakkında iddianame hazırladıktan sonra HSYK kararıyla meslekten ihraç edilen eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, arama ve gözaltı kararlarını "gayet olumlu bir gelişme" olarak nitelendirerek, "Bugünden sonra darbe yapmaya heves edenlerin bir kez değil bin kez düşünmeleri gerekir" dedi.
Ünlü yönetmen Osman Sınav'ın kardeşi, Trakya Üniversitesi (TÜ) Güzel Sanatlar Dekanı Prof. Dr. Ahmet Sınav, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde anatomi bölümünde binbaşı rütbesinde akademik çalışmalarda bulunduğu sırada 28 Şubat süreciyle ordudan res'en emekliye ayrıldığını söyledi. "Malum ordudan ihraç edildikten sonra bizim kariyerimizin önü kesildi" diyen Sınav, 28 Şubat süreci sonrası Türkiye resmen kabuk değiştirdi" değerlendirmesinde bulundu.

28 Şubat sürecinde Sabah gazetesinin sahibi olan iş adamı Dinç Bilgin, "Gelişmeleri çok hayırlı bir süreç olarak görüyorum. Askerler o dönemde kendilerini ülkenin hakimi olarak görüyorlardı. Kendilerini tüm anayasal kurumların üzerinde görüyorlardı" dedi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şefik Dursun, 28 Şubat sürecinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden, dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Kemal Alemdaroğlu tarafından, "Başörtülü öğrencilerin ders ve sınavlara alınmaması" yönündeki sözlü uyarısına uymadığı için alındığını belirtti.

Dursun, "Öncelikle dönemin askeri lobilerinin, askeri kurumlar içerisindeki çetelerin, daha sonra da onlarla birlikte hareket eden 'sivil generallerin' sorgulanmasını, yapılanların hesabının sorulmasını çok isterim, temenni ederim" diye konuştu.

28 Şubat sürecinde hakkında açılan 11 davadan beraat eden avukat İrfan Sönmez, "askerin bu milletin efendisi olmadığını, demokrasilerde insanların kendi kendisinin efendisi olduğunu" ifade etti. Sönmez, "28 Şubat'ta 'balans ayarı yaptık' demişlerdi. Şimdi Türk siyaseti darbecilere balans ayarı yapıyor. Doğru olanı yapıyor" dedi.

BASK Genel Başkanı Resul Akay da soruşturmayı olumlu bulduklarını ve desteklediklerini belirterek, "isabetli, ancak geç kalmış bir soruşturma" tanımını yaptı.

Jandarma üsteğmen rütbesiyle görev yaparken 28 Şubat sürecinde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla uzaklaştırılan Gürüy Kıran, "12 Eylül 2010'da yapılan referandum sonrası oluşan ortam beni heyecanlandırdı. Elimde orduya tekrar kabul edildiğime dair bir belge olsa hemen evime gidip bavulumu toplayarak göreve başlamaya hazırım. Görevime dönmeyi, üniformamı yeniden giymeyi isterim" dedi.

Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi Başkan Yardımcısı Seher Akçınar Bayer, "Babam okumamı çok istiyordu. Başımı açıp okulu tamamlamamı istiyordu. Bunun için benimle gelmişti. Ancak bizi okuldan içeri dahi almadılar. 'İkna odaları' adı altında hocalar benimle konuşup, dini tercihime yönelik engelleme yaptılar. Kayıt yapamayınca babamla Malatya'ya döndük" diye konuştu.

Uçakla götürüldü

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında İstanbul'da gözaltına alınan eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, uçakla Ankara Esenboğa Havalimanı'na getirildi.

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan polislerle THY'ye ait TK 2162 sefer sayılı uçağa binen Bir'e uçağın en arka bölümünde yer ayrıldı. Bir ve beraberindekilerin uçağa binişleri sırasında gazetecilerin görüntü almaları üzerine polislerle basın mensupları arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Seyahat boyunca uçağın penceresinden dışarıyı seyretti

Bir grup gazeteci de yolcu olarak Bir'i taşıyan uçağa bindi. Bir'in seyahat süresince uçağın penceresinden dışarıyı seyrettiği gözlendi.

Uçağın, Esenboğa Havalimanı'na inmesinin ardından uçakta bulunan gazeteciler yerlerinden kalkarak görüntü almaya başladı. Bunun üzerine polisler Bir ve beraberindekileri uçağın arka tarafında hosteslerin bulunduğu bölüme yönlendirdi. Burada perdeler kapatılarak, gazetecilerin görüntü alması engellendi.

Bir ve beraberindekiler daha sonra kendileri için uçağın arka kapısına yanaştırılan merdivenlerden inerek, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne ait minibüslere bindirildi. Polis ekipleri tarafından gazetecilere görüntü almasını engellemek amacıyla minibüslerin çıkacağı kapının hangisi olduğu hakkında bilgi verilmedi.

Bir ve beraberindekileri daha sonra Ulus Devlet Hastanesi'ne getirilerek, sağlık kontrolüne alındı.

21 kişi Emniyet'te

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında Ankara'da yapılan arama tamamlandı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 28 Şubat Soruşturması kapsamında Ankara'da 17 noktada arama yaptı.

İstanbul'dan getirilenler ve Ankara'da gözaltına alınanlarla 21 kişinin, doktor muayenesinden geçirildikten sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildiği belirtildi.

 

 

(AA)

Bu konularda ilginizi çekebilir