AB'deki sıkıntılar kalıcı tahribat yapmaz
Maliye Bakanı Şimşek, 'Gelir Vergisi' reformu yapılacağını söyledi.
İSTANBUL - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin makroekonomik, makro finans temellerinin oldukça sağlam olduğunu belirterek, "Dolayısıyla AB'de sıkıntıların büyümesi tabi ki (Türk ekonomisini) bir miktar etkiler ama hiçbir şekilde kalıcı tahribat yaratacağına inanmıyorum" dedi. Gelir Vergisi'nde reform hazılığı olduğunu kaydeden Bakan Şimşek, "Orta Vadeli Program (OVP) ile kendimize bir manevra alanı yarattık ve krize karşı rahat bir şekilde tepki gösterebiliriz" dedi.
Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'ndaki "İnteraktif" oturumda konuşan Şimşek, "Vergi kanunlarını etkinlik, basitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde gözden geçirdik. Yapmamız gereken daha çok şey var. Bunların başında özellikle önümüzdeki dönemde Gelir Vergisi reformu yapacağız. Vergi Usül Kanunu'nu yeniden yazacağız, gözden geçireceğiz. Buna ilişkin çalışmalarımız bu yıl sonu itibariyle bitmiş olacak. Ama yasallaşması Meclisimizin süreciyle ilişkilidir. İnşallah önümüzdeki yıl da bu konuda bir mesafe katetmeyi ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.
Mükelleflerin uyum konusunda direnç gösterdikleri bazı hususlar olduğunu, bunları da gözden geçireceklerini, vergi tabanını yaymaya çalışacaklarını ifade eden Şimşek, kayıt dışı ekonomi ile mücadele için yeni bir eylem planı hazırlandığını hatırlattı.
AB'deki sıkıntılar kalıcı tahribat yaratmaz
AB ekonomisindeki gelişmelerin Türk ekonomisine etkilerini hafifletmek için ne gibi önlemler alındığı konusuna da değinen Şimşek, Türkiye'nin bir ada olmadığını, etrafta olup bitenlerin şu veya bu şekilde Türkiye'yi etkileyebildiğini söyledi. Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada önemli olan şey şu; Türkiye'nin temelleri sağlam mı, değil mi? Bence Türkiye'nin makroekonomik temelleri, makro finans temelleri oldukça sağlam. Dolayısıyla AB'de sıkıntıların büyümesi tabii ki (Türk ekonomisini) bir miktar etkiler ama hiçbir şekilde kalıcı tahribat yaratacağına inanmıyorum. Neden? Her şeyden önce Türkiye'de güçlü bir Hükümet var, siyasi istikrar var. Bu çok önemli. Bugün Avrupa'nın, Amerika'nın sorunlarının arka planında aslında bir anlamda siyasi kararsızlık, siyasi iradenin eksikliği vardır. Türkiye'de deneyimli bir kriz yönetimi var. Ama daha önemlisi güçlü bir siyasi irade var, siyasi istikrar var, güçlü bir hükümet var. Tabii ki dışımızdaki olayları biz kontrol etmiyoruz ama eğer bir şok yaşanırsa Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde gerekeni yapacağını biz gösterdik, yapacağız."
OVP manevra alanı yarattı
Şimşek, yakın zamanda "ihtiyatlı" OVP'yi yayınladıklarını, bu programın "Avrupa'da işlerin kötüye gidebileceğini dikkate aldığını" belirterek, "Bizim tabii ki B planımız da var. B planından kast ettiğimiz şey şu; Türkiye'de şu anda kamu borç stokunun milli gelire oranı, yani devletin iç ve dış borç, toplam borcunun milli gelire oranı yüzde 40'ın altına düştü. Avrupa'da bu oran yüzde 90, Amerika'da yüzde 100, birçok AB ülkesinde, Japonya'da bunlar yüzde 100'lerin çok üstünde. Uluslararası çalışmalar, borcun milli gelire oranı 90'ı aştığı zaman büyümeyi aşağı doğu çektiğini, ekonomik performansı olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Türkiye bu anlamda çok iyi durumda" değerlendirmesinde bulundu.
OVP'de 2014 yılı sonu itibariyle Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 32'ye düşüreceklerini söylediklerini ifade eden Şimşek, şu anda rakamın Türkiye'de yüzde 40'ın altında bulunduğunu, bununla yetinmediklerini, Türkiye'yi daha az kırılgan hale getirmek, şoklara karşı daha dayanıklı hale getirmek için daha da iyileştirme çabası içinde olduklarını söyledi.
Şimşek, "Bu, şunu ifade ediyor; Yarın öbür gün dünyada işler kötüye giderse bizim mali anlamda, bütçe anlamında manevra alanımız var. Dolayısıyla biz aslında OVP ile kendimize bir manevra alanı yarattık ve krize karşı rahat bir şekilde tepki gösterebiliriz" dedi.
Yurtdışı para bastı, MB piyasadan para çekti
Merkez Bankası'nın tedbirler açıkladığını anımsatan Şimşek, küresel krizle birlikte birçok ülkenin olağanüstü tedbir aldığını, bunlardan bir tanesinin çok yüklü para basma konusu olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle söyledi:
"Yani bugün Amerikan Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası, Japonya Merkez Bankası çok büyük miktarlarda, kimisi trilyonlarca dolar, kimisi birkaç yüz milyar Euro fiili olarak para basmış, bunu bir çözüm olarak ortaya koyuyorlar. Aslında çözüm mü yoksa sorun mu olduğu önümüzdeki dönemlerde karşılarına çıkacak. Türkiye'de ise bu dönemde, hele son birkaç aya bakarsanız, bırakın para basmayı, bırakın para yaratılması, tam aksine, Merkez Bankası, şartları, koşulları sıkılaştırdı ve piyasadan para çekti. Hazinemiz sadece borçları azaltmakla kalmadı, aynı şekilde geçmiş dönemlerde yapılan hataları da telafi ettik. O açıdan biz hazırlıklıyız."
Cari açık ve esnek kur
Maliye Bakanı Şimşek, cari açık sorununa değinirken de, bunun, bir gerçek olduğunu, tasarruf oranının düşüklüğünden, enerjide dışa bağımlılıktan, geleneksel sektörlerde yoğun üretim tarzından kaynaklandığını dile getirerek, Türkiye'nin Avrupa ile farkları da bulunduğunu, Avrupa'da, özellikle Euro bölgesinde bir esneklik olmadığını söyledi.
Şimşek, "Bizde kur esnek. Önemli bir düzeltme yaşandı. İnanıyorum ki bunun sonucunda cari açık trend olarak olumluya dönecek, yani genişleme duracak, daralmaya başlayacak" dedi.
Tasarruflara teşvik gelebilir
Mehmet Şimşek, Hükümet olarak cari açığın yapısal boyutunu çok önemsediklerini vurgulayarak, "Konjonktürel boyutları var. Arap Baharı çok olumlu bir gelişmedir. Bu geçici sıkıntılar konjonktürel olarak cari açığı olumsuz etkilemiştir. Fakat cari açığın yapısal boyutları da var" dedi.
Orta Vadeli Programı yeni açıkladıklarını ve ilk defa cari açığın azaltılmasını, tasarrufların artırılmasını çok temel bir hedef olarak ön plana çıkardıklarını kaydeden Şimşek, tasarrufların artırılması için vergi teşviklerinin de gündeme gelebileceğini bildirdi.