ABD ekonomisine Avrupa etkileri
Dr. Ender Aykut YILMAZ
Avrupa ekonomisinde her geçen gün derinleşerek etkisini artırmakta olan kriz, artık Avrupa Birliği ile ilişkili ülke ekonomilerinde de etkisini belirgin olarak hissettirmeye başlamış bulunuyor. Uzun süredir etkisinin minimize edilmesine çalışılan yayılma (contagion) riski, ne yazık ki artık daha fazla görünür hale geldi.
Avrupa'daki ekonomik problemlerden etkilendiği belirgin bir biçimde gözlemlenen ülkelerin başında da ABD geliyor. Her ne kadar ABD ekonomisi son dönemde oldukça yol kat etmiş olsa da, Avrupa da yaşanmakta olan ekonomik krizin boyutlarındaki artış, ABD ekonomisinde resesyon ihtimalini ortaya çıkarmakta. Avrupa Kanada'dan sonra ABD'nin ikinci en büyük ihracat pazarı. 2010 yılı rakamlarına göre ABD'nin Avrupa'ya yaptığı ihracat 245 milyar dolar seviyelerinde. Son derece kayda değer bir rakam. Avrupa Merkez Bankası'nın sert müdahalelerine karşın her geçen gün değer kaybeden euronun, ABD'nin Avrupa'ya ihraç ettiği malların fiyatını biraz daha pahalı hale getirdiği ve ABD'nin bu yolla rekabet avantajını yitirmekte olduğu da bir diğer gerçek. Avrupa Merkez Bankası, tahvil faizlerini aşağıya çekerek, borç krizini hafifletmek suretiyle, eurodaki çöküşü yavaşlatmaya çalışsa da, bunda çok fazla başarılı olacak gibi görünmüyor.
Avrupa pazarında ortaya çıkan bu dezavantajlı durum sebebiyle kaybettiği pozisyonu telafi etmek üzere ABD, mevcut serbest ticaret bölgesinin dışında, Asya Pasifik ülkeleri ile yeni bir serbest ticaret bölgesi kurmanın alt yapısı üzerinde çalışıyor. Bu ülkeler ile prensipte anlaşma sağladı bile. Somut açıklamalara kısa zaman içinde şahit olabiliriz.
Aynı zamanda, Avrupa'da yerleşik ABD firmalarının elde edeceği karlarda ortaya çıkacak azalma da ABD ekonomisini etkileyecek bir diğer gelişme olarak değerlendirilebilir.
Ama tüm bunların ötesinde, şu an için ABD ekonomisi için en kritik risk, sanırım bankacılık sektörünün taşıdığı Avrupa riski. Sektör üzerinde risk oluşturan faktörlerde artış var. Hafta içinde uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitchde, Euro Bölgesi'ndeki krizin ABD bankalarının kredi notunu olumsuz yönde etkileyebileceği uyarısında bulundu. Bu uyarının ardında, ABD bankalarının son birkaç yılda Avrupa'da ticari operasyonlarını artırmasının payı büyük. ABD bankalarının sadece Fransa'daki riskleri 190 milyar dolar seviyelerinde.
ABD bankaları son dönemde, elinde var olan Portekiz, İspanya, İrlanda, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerin hazinelerine ait tahvilleri satarak ellerinden çıkarma yoluna gidiyor. Bu anlamda da başarı sağlanmış görülüyor. Altı büyük ABD bankası ki bunlar, JP Morgan, Bank of America, WellsFargo, CitiGrup, GoldmanSachs ve Morgan Stanley, varlıkları arasında yer alan sorunlu ülke kağıtlarını 50 milyar dolar seviyesine kadar indirdi.
Euro Bölgesi'ndeki ekonomik problemlerin, küresel ekonomiye olan negatif etkisinin ne denli büyük olduğu düşünüldüğünde, tüm bunlara bir de ABD ekonomisindeki olumsuzlukların eklenmesinin işleri iyice içinden çıkılmaz hale getireceği son derece açık. Bankacılık sektörü bir ülke ekonomisinin sağlamlığının en önemli belirleyicilerinden. ABD ekonomisi de sağlıklı kalmak ve aynı zamanda küresel ekonomik toparlanmaya destek olmak istiyorsa, iki yıl önce yaptığı gibi, banka bilançolarında yer alan sorunlu varlıkları vakit kaybetmeksizin risksiz hale getirmek zorunda.